baştan söyleyeyim, kendilerini yakinen takip etmiyorum, oyuncularını falan pek tanımam, sadece eski trabzonsporlu cornelius'un bu takımda olduğunu duydum. ligleri kaçıncı haftada, ligdeki pozisyonları ne, onlara da bakmadım.
bahsetmek istediğim kendileri özelinde kuzey avrupa, özellikle iskandinavya bölgesi takımları ile ilgili.
şöyle ki, eskiden kuzey avrupa ülkelerine ait takımlar tabiri caizse "kazma" takımlar olarak görülür, malum biz de avrupa'nın brezilya'sıyız ya, o üstün! top tekniğimizde eşleşmelerde bunları alt ederiz gibi genel bir görüş hakim olurdu medyamızda ve insanımızda.
o dönem dahi birçok olumsuz sonuç vardır kendilerine karşı alınan futbol geçmişimizde.
gel gelelim, futbolda artık fizik güç en az teknik kalite kadar, hatta zaman zaman daha önemli hale geldi.
bununla beraber "kazma" diye tanımladığımız bu takımlar zaman içinde kendilerine yetecek yeterli teknik kaliteyi de edinmeyi başardılar, üstelik bunu iyi kötü maç boyu sadık kaldıkları oyun disiplini içerisinde yapabiliyorlar (son molde maçlarında bunları çok net gördük).
dolayısıyla fizik gücün, takım direncin, kondüsyonun iyi değilse, takımında istediğin kadar top cambazı olsun, bu takımlara karşı direnmen mümkün değil.
en az onlar kadar koşar, ikili mücadelelerde ayakta kalır ve rakibi amiyene tabiriyle ısırırsan, işte o zaman maçın içinde kalırsın, teknik kaliten daha bir anlam kazanır ve maçı kazanmayı planlayabilirsin.
özetle, şampiyonlar ligi serüvenimize iyi başlamak istiyorsak öncelikle ayakta kalabilmeli, oyun planına ve taktik disipline sahip bir görüntü sergilemeliyiz.
(bkz:
20 eylül 2023 galatasaray kopenhag maçı)