perşembe akşamı kanalları gezerken fb tv'deki "nota bene" isimli bir program karşıma çıktı. programın konusu anti-galatasaraylılık idi. diyaloglardan bazıları:
erkek:derbi için ne diyeceksin? tatsız olaylar yaşandı.
kadın:keita'ya şişeyi atanlar galatasaraylılar çıktı. bizim tribünden de atılanlar var ama atanlar isteyerek hakeme atmadı.
* ....
erkek: keita'nın başına isabet eden pet şişe hakkında ne düşünüyosun.
kadın:numara yaptığı belli. izleyince çarpmadığı anlaşılıyor. keita, çok çabuk alışmış galatasaray kültürüne.
....
kadın:1999-00 senesi futbolumuz için milat olmalı. çünkü uefa kupasını kaldıracak olan takım stadımıza geliyor ve yeniliyor.
erkek:fenerbahçe'nin büyü yaptığını söyleyenler de var.
kadın:kimin büyü yaptığını biliyoruz biz.
....
erkek:alex ile ilgili ne düşünüyosun? derbide çok iyi oynadı.
kadın:alex türkiye'ye gelmiş en verimli oyuncu. tartışılamaz bile. bunu reddedenler var, fakat daha arkadaşlar ispatlayamadı.
* ....
erkek:maçta galatasaraylı oyuncuların yaptığı şeyler de var? ne diyeceksin?
kadın:zaten galatasaray maçlarda çirkefliğini yansıtıyor. kimse aksini söylemesin ligin çirkef takımı galatasaray. derbilerde de anlaşılıyor.
erkek:fatih terim'in davranışları ve isviçre maçı buna örnek.
kadın:zaten emre belözoğlu da galatasaray altyapısından çıktı.
* (u: zaten bizim tesiste nasıl kavga çıkarılır, nasıl gerginlik yaratılır öğretiliyor.)
ben(tv karşısından):pardon ama (bkz:
rambo), (bkz:
lugano), (bkz:
volkan demirel)...