• 1001
    sayın hocam,

    birkaç gün önce “son dört yıldır oynadığımız futbolu beğenmiyorum” diye yazmıştım. bunu daha önce de söyleyen vardı. (örneğin hıncal uluç.) ancak kimse hıncal uluç’un bu söylemlerini tekrar etmiyordu. ben yazdıktan sonra serdar ali çelikler dahil birçok spor yorumcusundan bunu duydum. türkiye’deki tüm spor medyasının galatasaray sözlüğü takip ettiğini de biliyorum. bu nedenle gerek benim gerekse diğer bazı sözlük yazarlarının entrylerinin birçok yorumcu ve muhabiri etkilediği kesin. tabii ki fbjk amigosu yazar ve yorumcular, özellikle bizim eleştirilerimizi çarpıtarak kullanıyorlar bunu da belirteyim.

    ben samimi duygularla son dört yıldaki futbolu beğenmediğimi yazdım ama bunu serdar ali çelikler’in çarpıttığı anlamda yazmadım.

    benim söylediğim şuydu: türkiye’de iyi futbol oynanmıyor. en iyi oyunu oynadığı iddia edilen takımlar bile tat vermiyor. türkiye ölçülerinde en iyi futbolu oynayan takımlardan biri de tabii ki galatasaray ama bu oyun avrupa ölçeğinde çok yetersiz ve bu nedenle de beğenmiyorum. alanyaspor ve beşiktaş iyi futbol oynuyor diyorlar ama onlarınki de bir var bir yok. özellikle alanyaspor, reytingi yüksek maçlarda iyi oynuyor ama arka plandaki maçlarda sıradanlaşıyor. aldığı puanlardan da belli zaten bu. beşiktaş ise sadece bir futbolcuya bağlı futbol oynuyor. aboubacar sakatlansa sıradan bir anadolu takımına dönüşecekler. bir futbolcuyla türkiye’de belki bir yerlere gelirsin ama avrupa’da sana adım attırmazlar.

    bu gerçeklere rağmen, hızlı ve isabetli tek pas oyununu, topa doğru hamleli ve alan daraltma taktiğini beşiktaş bizden iyi uyguluyor. sadece hamleli oyunları sayesinde her maç çok kritik pozisyonlarda başarı sağlıyorlar. bunun futbolcu yapısından kaynaklandığını düşünenler olabilir ama bence ilgisi yok. sergen, ilk maçlarında narin oynayan ghezzal gibi bir futbolcudan canavar yarattı adeta. biz ise pas oyunu ve hızlı kanatlarla sonuca gitme peşindeyiz.

    bizde hamleli oyunu en iyi oynayan futbolcular marcao, luyindama, taylan, gedson ve mustafa muhammed. (kerem de öyle ama ilk onbirde yok) bunlar dışındaki futbolcularımız tamamen ayaklarına top bekliyorlar. hele iki emre ve arda iyice general rolündeler.

    belki biraz futbolcuların yapısından böyle ama bence daha çok takımın benimsediği oyun tarzından kaynaklanıyor bu. bizde oyuncular topa hep mesafeli duruyorlar. gedson ve taylan dışında rakibe baskı yapıp top kazanmayı düşünen yok. mustafa muhammed de hücum alanında rakiple boğuşuyor o kadar. beşiktaş’ta ise hemen bütün futbolcular topu kazanmanın peşinde ve bu nedenle de hepsi rakiplere baskı yapıyor. topu kaptıklarında da hızlı paslarla sonuca gidiyorlar. tekrar ifade edeyim ki onlarda da aboubacar dışında kreatif futbolcu olmadığından istenen tadı veremiyorlar. vitrin maçları dışında onlar da tatsız-tutsuz oynuyor.

    bizim 2000 uefa kulasını alan takımda hagi dışındaki tüm futbolcularımız hamleliydi ve topu kazanmak için tamamı mücadele içine giriyor rakibe baskı yapıyordu. kimse birisi kazanıp topu bana atsın diye beklemiyordu. şimdi ise iki-üç futbolcu dışındakiler topu kazanmak için mücadele ve rakibe baskı yerine, birisi topu kazansın bize versin de pas yapalım diye düşünüyorlar. tabii ki böyle başarı gelmez. bir maç iyi bir maç kötü, yani kör-topal yürürsün o kadar.

    toptan ve rakipten uzak durmak, geri kaçmak bize selçuk inan’dan miras kaldı. 96-2000 takımının kazandırdığı alışkanlıkları kaybettik. selçuk inan'a bakan herkes toptan kaçar oldu. benim selçuk inan’da en çok eleştirdiğim konu buydu. selçuk inan gitti ama bu alışkanlık tüm takıma sirayet etmiş sanki.

    rakiplerimiz bizi o kadar mücadele ve baskıdan mahrum görüyor ki hemen tüm takımlar bize pres uyguluyor. sakın stoperlerin yaptığı bireysel hatalara sığınma. onların hatalarının asıl nedeni rakiplerin amansız presidir. bu prese rağmen o hatalar yapılmamalıydı diyebiliriz ama asıl nedeni görmezsek düzeltemeyiz.

    toptan kaçmak yerine topa doğru hamleli, rakiplere baskı yapan, topu kazanmak için birlikte mücadele eden bir takım yaratmak ise sizin göreviniz sayın hocam.
  • 1002
    hatırlarsan 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı'ndan sonra "bütün futbolcularıma taktiksel görevlerini anlatan birer yazı verip onlara ezberlettim" demiştin hocam. kalan 10 maçın 10'unda da bunu yapmalısın. ne sen ne de oyuncuların, 10 maçın 10'unda da taktiksel plandan bir santim bile sapmamalı.

    artık hayalini kurduğun bir oyun planını oturtmanın, oyuncu kazanmanın, kendi oyununu oynamanın, geleceğe yönelik plan yapmanın zamanı değil. bunları başarmanı senin kadar biz de istedik ama olmadı, belki senden belki oyunculardan, orasına girmiyorum. fakat öyle veya böyle bu takımın artık hata lüksü kalmadı.

    bu takım gerekirse bir hafta boyunca uzun kullanılan taç atışından karambol yaratıp gol atma antrenmanı yapacak, gerekirse yukatel denizlispor'un sağ beki hücumda nereye hareketlenir diye çalışıp özel önlem alacak. her detay, her unsur çalışılacak. başka türlü şampiyonluk mümkün değil.
  • 1003
    biliyoruz yoruldun hocam...

    - sahada kazandıklarını masada karalamalarından yoruldun...

    - ülkeni gururlandırdığın tüm anlara leke vurulma çabalarından yoruldun,

    - her maç sırılsıklam ettiğin o gömleğinin teri kurumadan defalarca sırtından vurmalarından yoruldun,

    - anadolunun bağrından kopup bu yerlere tırnaklarınla gelmeni hazmedememelerinden yoruldun,

    - imzanı attığın tüm o başarıları küçümseme çabalarından, sana konduramamalarından yoruldun,

    - dışarıdakilerle uğraşmayı kabullendiğin hepsine tekrar tekrar diz çöktürdüğün anlarda içeridekilerle uğraşmaktan yoruldun,

    - geceni gündüzüne katmaya alıştın, yeri geldi florya peyzajını bile düşünür oldun, düşünmek zorunda olmaktan yoruldun,

    - saha içi kadar saha dışıyla ilgilenmek zorunda olmaktan da yoruldun,

    - her senenin bir öncekinden önemli hale gelmesinden yoruldun,

    - kendini hepsine ve herkese defalarca kanıtlamaktan yoruldun...

    şimdi de akıttığın terin, verdiğin emeğin, çektiğin cefanın, ve en önemlisi de yorulmanın karşılığı olan şampiyonluklarını yaşadıklarının hiçbirini yaşamadan, tecrübe etmeden, kolay yoldan almaya çalışanlar var ve eminim bundan da yoruluyorsundur. yine tek başınasın malesef.

    biliyorum o eski enerjin yok, yaşın ilerledi, hırsını da kırmaya başlıyorlar ama biraz daha yorulacaksın be hocam kaçışın yok biraz daha yorulmak zorundasın. kişiler için değil, bu sefer taraftar için de değil, kendin için de değil galatasaray için hocam. galatasaray için son bir gayret yorulacaksın. söz şampiyonluk günü beraber ağlayacağız senle, ama floryada ama tribünde ama ekran başında ama orada beraber boşaltacağız içimizde birikenleri...

    napalım yok işte başka kimsemiz. yönetim de sensin, hoca da sensin, futbolcu da sensin, taraftar da sensin, malzemeci de sensin bu saatten sonra...

    hadi şimdi o meşhur endişeye mahal vermeyen saç sakal tıraşını ol, beyaz gömleğinin kollarını kıvır da geç haftaya şu dümene, al arkana rüzgârı da yelkenler fora de, hem de eskisinden daha hırslı bir şekilde de... de ki şu karayı bir görelim hayırlısıyla be hocam.

    mayıslar bizimdir bunu en iyi sen bilirsin, ansızın ver şu meşhur son düzlük sloganını da mayısa kadar bağıralım gücümüz yettiğince... mayısta da ezberden okuruz allah'ın izniyle... "öyle şeyler yaşattın ki, uğrunda ölmeye değer..." diye...
  • 1006
    maç özelinde yazmayacağım. hocam hayatımın en zor dönemlerini yaşadığım 2018-2019 yıllarında başakşehir'i yenip şampiyonluk vermiştin bizlere. o şampiyonluğu bebeğini bekleyen baba gibi, sevdiğine kavuşacmak için gün sayan asker gibi, maaş gününü bekleyen garip gibi beklemiştim. sadece o şampiyonluk için bile yerin bende hep ayrı kalacak. diğer başarılarını, bize verdiğin mutlulukları saymıyorum bile. galatasaray bu kadar büyükse en büyük sebeplerinden biri sensin. yıllarca saha içi, saha dışı her şeyle sen uğraştın. sen savaştın galatasaray için. hep zirvdeydin, hala da öylesin. ben bir daha kimsenin senin başarılarının yanına bile yaklaşamayacağına adım gibi eminim. türk futbolunda kabul etsinler, etmesinler en yüksek çıtanın adı fatih terim. fakar dünyada futbol çok değişti, tabi ki sana futbol dersi vermeye kalkmayacağım ama olmuyor be hocam.

    herkes o kadar sıkıldı ki heyecanla maçı izlemeye oturup, yensek bile keyifsiz kalkmaktan. senin yerin eski kuşaklarda metin oktay neyse bizim kuşakta o. galatasaray top oynamıyor, galatasarayın oyun planı, taktiği, sistemi yok hocam. pas oyunundan nefret ettik artık. öyle değişiklikler yapıyorsun ki hayret ediyor herkes. hele değişikliklerde herkes bu kadar da olmaz diyordu ilk başta ama şimdi tahmin ediliyor kötü değişikliklerin. bu değişikliklerde taş gibi forveti* bitirdin. sahada iyi oyun görmek istiyorum. avrupada ki maçları izlerken o kadar imreniyorum ki oyunlarına. keşke bizde böyle ne oynadığımızı bilsek, gümbür gümbür oynasak diyorum. tamam dış şartlar zor türkiye'de ama burası da atla deve değil, süper lig. ben galatasaray'dan bir defa ümitsiz oldum. o da prandelli dönemiydi. bu da iki oldu. dibe gidiyoruz hocam farkında mısın? sende, bizde, galatasarayda. bir şeyler yap artık. bırak saha dışını allah rızası için eski terim gibi dön saha içine ya da tamamen çık saha dışına. ya yönetici ol, ya da başka bir şey.

    sana istifa et demeye benim gönlüm el vermez. ancak böyle de olmaz. bırakırsan gönlüm üzülür, kahrolur ama aklım üzülmez. artık bizim yeni bir yapılanmaya gitmemiz gerekiyor. eskisi gibi güçlü, yenilikçi ve avrupa da olmamız lazım. avrupa da olmamız lazım derken senin ilk dönemlerin gibi olmamız lazım. senin, benim, bizim önemimiz yok hocam. seninde dediğin gibi aslolan galatasaray. galatasaray kimle iyi olacaksa onunla olsun. bizimle ve ya bizle olmadan, seninle yada senin olmadan.

    ben her şey için teşekkür ederim sana. kalsanda, gitsende hep seveceğim seni.
  • 1007
    merhaba hocam.

    seni çok sevdiğim için ücretsiz danışmanlık vermeye karar verdim.

    ozornwafor'un en kötü hali bugün stoper oynattığın adamlardan iyidir. şu olayı yaşadık maçta ama sen bunu düşünemedin. (bkz: #3135457)

    feghouli ve arda yan yana oynayamaz. oynarsa sağ kanadımız otoban olur. ama sen bunu da düşünemedin.

    neden düşünmüyosun hocam? sahada bizim dışımızda bir de rakip takım olduğu neden hiç aklına gelmiyo? rakip takımın zayıf taraflarına yüklenmek yerine neden her maç aynı şeyleri deniyoruz?
  • 1008
    (bkz: #3130586)
    hala teşekkür ediyorum hocam. artık bizim takımın maçlarını da öyle izliyorum. aklım almıyor yaptıklarına? hadi sen kendinden geçtin diyelim... yahu yanında da kimse yok mu hocam sen ne yapıyorsun diyen? hocam buradan 10 kişi toplayalım çat çat sana doğruları söylesin.
    ekleme:
    hocam dışarıdan bir gözle bu takımın * oynadığı oyun, teknik direktör hakkındaki düşüncen ne olur ?
    bak bir tane adam gibi muhabir de yok ki sana bunları sorsun...
  • 1009
    hocam vallahi seni çok seviyorum. 96-00 dönemine canlı tanık olmasam da çocukluğum gs tv'de o efsane döneminin maçlarını izlemekle geçti. liseye geçtim bize tekrar gelmiştin. yine yapacağız dedin, biz alıştırdık dedin. yaptın da avrupa'da olduğumuzu hatırlattın. sonra mı? sonrası tufan bir süreliğine.

    artık üniversite çağına gelmiştim. sen de tekrar başladığın yere döndün en ihtiyaç duyduğumuz zamanımızda. sen geldin bahar geldi. mayıslar tekrardan bizim oldu. hayallerim, hülyalarım dünyadan daha büyük dedin. sen bizden daha iyi biliyorsun o hayallerin zorluğunu ama demiştin ya biz alıştırdık diye. sen alıştırdın hocam. hemen pes edeceksen böyle neden zamanında yaptın bunları? neden alıştırdın bizleri her sene şampiyon olmaya? neden alıştırdın bizleri ingilizlere sahayı dar etmeyi? yok öyle darılmak, bırakmak, kabullenmek. bize ters hocam bunlar. düştüysek kalkarız. kalkacağız da.

    son olarak unutma ki hocam :

    ayrılsak ölürüz biz
    bir bedende bütünüz biz
    ellerde ölürüz biz.

    https://youtu.be/VA7KyuZWIgI
  • 1010
    sevgili hocam,

    maçı* izlerken benim de fark ettiğim bir şeyi fark ettin mi bilmiyorum. oyuncuların gözlerinde, beden dilinde biz bu maçı nasıl kazanacağız sorusu vardı. tamamen umutsuz, yenilgiyi sahaya çıkmadan kabullenmiş ve acınası çırpınışlar sergileyen bir takım. üst üste 3 pas yapamayan bir takım. onlara baktığımda seni gördüm hocam. ne yazık ki bahaneler ve nedenlerin artık insanları rahatlatamadığı bir noktada bu takım. galatasaray'da 2 ay geçiren her futbolcu fiziksel olarak nasıl 6 ay geri gidebiliyor hocam? gol kralının yokluğunda dahil hatay'a karşı 1 tane bile pozisyon üretmekten aciz bu takım ne çalışıyor, ne oynuyor hocam? yenilgi değil mesele, şampiyonluğu altın tepside vermemiz de değil. şu dünyadaki bir avuç mutluluğun da tek sebebi olan galatasaray, nasıl bu kadar çaresiz kalabiliyor? hocam sana en çok gitsin dediğim anda dahi inanmak istiyorum. imparator oğlum o, sen ondan vazgeçsen bile o kendinden vazgeçmez bir yolunu bulur tekrar tepeye çıkar diyorum. ama yanılmışım sanki hocam, hani hayallerin hülyaların vardı? bizden önce sen kendinden vazgeçmişsin zaten.
  • 1011
    sevgili hocam,

    son dönemlerinde sanki sert mizaçlı ama sevgisini de sonuna kadar gösteren baba figüründen torunlarına kıyamayan dede figürüne geçiş yaptın. yaptıysan çok kötü yaptın hocam. florya'daki aile günlerinin, kaynaşmaların, sürekli atılan instagram storylerinin, atılmış olmak için atılan konsantrasyon paylaşımlarının sonucu sahada aslan gibi değil kedi gibi oynayan bir takım oluyor maalesef.

    taktiksel açıdan yaşadığımız sıkıntılar da oluyor ama şu son 1.5 ayda yaşadıklarımızın en büyük sebebi takımdaki gevşeklik. bu oyuncuların pohpohlanmaya değil uyarının koyusuna ihtiyacı var hocam. neşe içinde değil acı çekerek idman yapmaya ihtiyaçları var. sosyal medya üzerinden taraftarla kenetlenmeye değil taraftardan izole olmaya ihtiyaçları var. "olsun siz toparlarsınız daha 9 hafta var" cümlesini duymaya değil "siz geri zekalı mısınız şu 5 maçta 10 puan kaybedilir mi" cümlesini duymaya ihtiyaçları var.

    kısacası oyuncu grubumuzun en kısa zamanda çok ciddi bir şekilde disipline edilmeye ihtiyacı var. bunu da abartısız bir şekilde dünyada en iyi yapacak hoca sensin hocam. allah aşkına artık fatih terim kimmiş göster oyuncularına. türk futbol tarihinin görmüş olduğu açık ara en iyi takıma bile hak ettikleri yerde ne fırçalar çekiyordun hocam; https://www.youtube.com/...p;ab_channel=yetmis4

    işte şu anki oyuncu grubumuz linkteki fırçanın yüzlerce katını hak ediyor. lütfen bu oyuncu grubuna da hak ettiklerini artık ver hocam. aklındaki oyun sisteminin ve o maça özel taktiğinin sahaya çok daha yüksek bir oranda yansıdığını sen de göreceksin kanımca.
  • 1013
    hocam;

    neyin var. bu kadar kötü futbolu haketmiyoruz. lütfen bu yarıştan kopmayalım. lider olamazsak bile bu işin ikinciliği var. bu sene geri düştüğümüz hiçbir maçtan puan alamadık hocam. karagümrük, rize, konya, ankaragücü maçlarından belki de abartısız hepsinden 1’er puan alabilirdik. biz ne yaptım hurraa saldırdık. hocam lütfen şu son 9 haftada bizi yarışta tutmaya yönelik hamleler yap. inananlarla devam edeceğiz diyorsun kaçıncı sefer. lütfen inananlarla devam et. çok üzülerek yazıyorum ama inanmıyorsan sende bırak.
  • 1014
    hocam sen son ana kadar mücadeleni sürdürürsün. şampiyonlar liginde 3 maçta 1 puan alan takım ile kalan 3 maçta 9 puan toplayarak gruptan çıkaran da sensin. schalke'yi evinde 1-1 berabere kalmana rağmen deplasmanda devirip şampiyonlar ligi çeyrek finaline çıkan da. 8 de kapanır 18 de diyen de milli takıma avrupa şampiyonasında yarı final oynatan da. uefa kupasını tarih yazarak almana değinmiyorum bile.

    saha dışı faktörler mi etkiledi? sezon sonu gidecek misin ondan mı kafada bitirdin bilmiyorum ama şu 9 maç sen sen olursan biz bu sene de şampiyon oluruz.

    sen kalan haftalarda aslanlarını iyi seç. dünya çapındaki motivasyon ustalığını yine sergile evelallah kimse bileğimizi bükemez.

    bu sezonu sergen ya da emre'ye kaptırmazsın, kaptıramazsın. sana güveniyoruz.
  • 1015
    teknik direktörüm,

    elinde fabrika var, malzeme var, hiçbir ulkede olmadigi kadar hem tarla hem tohum hem fidan var. sen gidip kereste, kütük, odun vs. ugrasiyorsun. geleli kac yil oldu? 2011-2012 yilinda temellerini attigin altyapinin, getirttigin oyuncularin hali nicedir? ıse yaramiyorsa gonder gitsin, ise yarayacaksa da karpuz degil bunlar yata yata büyümez.

    neyse, hocam demedim. taktik dehasin, stratejistsin, teknik direktorsun ama hoca degilsin kusura bakma.
  • 1016
    sayın hocam,

    birçok taraftar artık istifa etmeniz gerektiğini yazıyor ama ben bunlara katılmıyorum. benim istediğim bambaşka bir şey.

    önce şu tespiti yapayım. evet hakem kararları, evet birçok pozisyonda bizi haksızlık yapıldı, evet şampiyonluk şansımız zora girdi ama benim derdim bunlar değil. inan bana şampiyonluk zerre kadar umurumda değil. bunu şimdi yazmıyorum daha önce de yazdığım için tekrarında sakınca görmüyorum. benim derdim şu;

    takımız hamleli ve pres yaparak oynamıyor. sahanın her yanında rakibe basan bir takıma sahip değiliz. böyle gittiği müddetçe rakipler tam tersini yapıyor ve bize pres uyguluyorlar. koşu mesafemiz çok düşük. ligimiz için bile koşu mesafemiz bu kadar düşükse avrupa’da halimiz nice olur. çünkü benim için önemli olan avrupa kupaları. oraya odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum.

    her maç 120 km koşu mesafesi istemiyorum ama ortalama 113 km koşu mesafesini şiddetle istiyorum hatta talep ediyorum. işte benim birinci derdim bu. ikinci derdim ise gol için taktik varyasyonumuz yok. bu konularda bilgisiz olduğunu söylemem safdillik olur ama belli ki enerjin yeterli değil. o nedenle senden ricam şu;

    şu anda her yönüyle motive wesley sneijder’i yardımcı antrenör olarak yanına al. o’nun muhteşem futbol zekasından yararlan ve o’na işin idari taraflarını öğret. wesley’in ileride muhteşem bir td olacağını düşünüyorum. eğer avrupa’da başarı istiyorsan bu kararı vermelisin. eğer bundan kaçınırsan artık iş yönetime kalır ki o zaman da onlara mektup yazmak zorunda kalırım.:)

    gerçi wesley sneijder ile bir yemek yiyeceğin ve bu teklifi yapacağın basında yazıldı ama ben yine de tekrar edip işini kolaylaştırmak istedim. eğer bu haberler gerçekse, böyle karar verdinse ve uygulamaya sokacaksan harika bir karar vermişsin diyorum.
  • 1017
    hocam,

    eğer seneye kalacaksan çok kritik 2 konu var çözmen gereken.

    1.si takımdaki fizik ve iq değeri sorununu çözmen lazım. oyuncuların yarısı 170 civarı, uzun olanlarda da iq problemi var. yani hem iqsu yüksek hem de fizikli futbolcun çok az. mesela önce melo sonra fernando gitti gideli orta saha problemi yaşıyoruz. neden sence?

    artık çer çöp toplama takıma. gerekirse 1-2 tane al ama fizik kalitesi ve iqsu yüksek olsun.

    2.si yanına gerçek yardımcı al. örneğin tuğberk tanrıvermiş. herşeyi sen bilmiyorsun, hatta modern futbolla alakan kalmadı. gazla mazla olmuyor o işler. gedson'u defansa çekince taktik dahi olmuyorsun. sen işin yönetimini yap, rakibe çalışmayı işi bilene yaptır.

    seni seviyoruz ama modern futbol bilgini son 4 sezondur oynattığın futbolla herkese sorgulattın. şampiyon olunan seneler rakiplerin hediyesi. takım 4 senedir oyun oynamıyor.

    konu sadece maç kadrosu kurmak değil, sezon kadrosu da kurabilmek. gerçi sen maç kadrosu da kurmakta uzun zamandır sorun yaşıyorsun. istikrar yok, düzen yok, disiplin yok. bir takım her maç kırmızı kart görür mü? demek ki het hötle olmuyor artık. yeni nesil 2000 ler gibi değil.

    saygılar, sevgiler.
  • 1018
    sevgili hocam,

    ekibine ‘hikmete sual olmaz’cı kafadaki selçuk inan, ümit davala, levent şahin, hasan şaş, necati ateş ve ismini bilemeyeceğim birçok antrenör alacağına, 3 tane farioli gibi yardımcı al lütfen. belki de ders almam ders veririm döneminden, yeni metodlar öğrenebileceğin bir döneme gelmişizdir. etrafımızı sürekli yenilemek ya da yenilemeye çalışmak, kendimizi de yeniliyoruz anlamına gelmiyordur belki.
  • 1019
    sevgili hocam,

    hayat kısa, zaman çabuk geçiyor. artık yaş kemale erdi. dön evine, torunların seni televizyondan değil yakından görsün, dizinde maç izlesinler, onlara galatasarayda milyonlara yaşattığın mutlulukları, dönüm noktalarını anlat ama lütfen kendini de bizi de artık daha fazla yorma. yaşayan en büyük galatasaraylı olarak hayatına devam et ve bizim için bu güzel iyiliği en azından sezon sonu gerçekleştir.

    saygılar ve sevgilerimle. bir seyirci.
  • 1020
    sayın hocam, bu yazıyı teknik direktör fatih terim’e değil; galatasaray taraftarı, eski galatasaray kaptanı fatih terim’e yazıyorum. eğer bu yazımı okuyorsanız, profilimden geçmişte sizin için yazdıklarımdan size olan sevgi ve saygımı anlayabilirsiniz.

    10 nisan 2021 galatasaray fatih karagümrük maçını sizde bizim gibi seyrettiniz ve sahada oynanan futboldan zevk aldınız mı? futbolcuların sahadaki arzuları yeterli miydi? ben sahaya baktığımda “kazanamadık ama futbolcular sahada terlerinin son damlasına kadar savaştılar, mücadeleyi bırakmadılar, helal olsun” diyemiyorum. her maç gerideyken, takıma gol gerekirken, şut dahi çekemiyoruz. ayrıca bu sene kaçıncı kez futbolcumuz alakasız bir pozisyonda direkt kırmızı kart gördü.

    bana çocuklukta futbolu sevdiren fatih terim'in oyun anlayışıydı, bugün üzülerek söylüyorum ki ben fatih terim'in takımını seyrederken futboldan soğuyorum. sahaya baktığımda temposuz, arzusuz, amaçsız bir yığın adam görüyorum. galatasaray türkiye’nin avrupa’ya açılan penceresidir ve futbolcularda burada kendilerini gösterip, avrupa vitrinine çıkma mantelitesinde olmalıdır. kulüp ile 4 yıllık sözleşmem var diyerek, antrenmanda kafası akşam hangi arkadaşlarımla takılayım beyinsizliğinde kişiler olmamalı.
  • 1021
    en az hakemler kadar puan kayıplarının sorumlusu olan sayın hocam.
    kaç maç hatırlıyoruz çıkardığın 11’lerin yanlışlığını, oluşturduğun kurguların tutmadığını.
    bir maçtan öbür maça kadar geçen boşlukta takım aklıma geldikçe üzülüyorum.
    ben taraftarım ve normalde sinirlenmem lazım ancak ben üzülüyorum hocam düşün takım nasıl halde.
  • 1022
    hocam,

    kendi adıma özür dilerim senden. mağlubiyetlerin üzüntüsünün, şampiyonluğun gitmesinin hayalkırıklığıyla ama en üzücüsü de 'lan bu kadar insan bak neler neler yazıyor belki de harbi taraflı bakıyorum' duygusuyla sana da suç buldum, belki bırakır dedim.

    ama böyle bir ortamda değil sen pep-klopp koalisyonu da yapamazmış bilmiyorduk. biliyorduk da dahili düşmanların harici düşmanlar kadar gözü kararmış olduğunu bilmiyorduk.

    hem içerde hem dışarda yenilecek çok düşman var.
  • 1024
    hocam eleştirmek istemiyorum ancak göz var izan var, allah'tan göztepe o kadar kötüydü ki herhangi bir sıkıntı yaşamadık. ancak yaptığın değişikliklerin izahı yok. elimizdeki maçı vermek için çok uğraştık. o kadar riskli durumdayız ki tamam mı devam mı maçına çıkmışız sen oyuncu dinlendirme derdindesin. şu maçta puan kaybetsek ne anlamı kalacak bir sonraki maçın? halil dışında çok sakatlıktan kaynaklı değişiklik olduğunu da görmedim. gerçekten değişiklikler sayesinde maç o kadar kötü bir hale geldi ki spiker bile anlatırken neredeyse yorum yapacaktı, bunu ben bile ekran başında hissettim. bırak oynasın adamlar ya sanki sadece biz haftada iki maç yapıyoruz. zaten oynayan adam yorulmaz, oyundan keyif alır. maşallah ama biz en iyi adamlarımızı çıkararak göztepe'den daha kötü hale geldik. bence bu maçta şanslıydık biraz daha düzgün bir rakiple karşılaşsak maçın 3-3'e gelmesi kaçınılmazdı. daha önce çok böyle puan verdik anlaşılan hiç ders almamışız.

    (bkz: 17 nisan 2021 göztepe galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın