• 52
    biri aziz yıldırım'ın uefa şampiyonu kadroyu iç etmek istediği 2000 yılında yıldırım'dan gelen açık çeki reddeder. diğeri kendisinin şampiyonluğunu çalmış çeteye katılıp onların adamı olur.

    ekleme: zamanında şenol güneş gelsin diyenleri vizyonsuzlukla suçlayan aysalcıların şimdi adamı terim'in önüne koymaları çok tutarlı gerçekten de.
  • 53
    dünya kupası üçüncülüğü türk futbolunun en büyük başarılarından biridir evet ama bazılarını övmek için gereğinden fazla abartılıyor. o dünya kupasında yendiğimiz takımlar ortada, brezilya ve almanya hariç diğer favorilerin ne halde olduğu ortada. o yüzden her seferinde insanların ama dünya 3.lüğü var demesi cidden baydı. 2008'deki avrupa üçüncülüğü zorluk seviyesi olarak 2002'ye göre çok daha ileri düzeydir. burada 2008'deki isviçre'nin, çeklerin ya da hırvatların senagal'i , japonya'yı, çin'i filan yenemeyeceğini iddia edecek yazar pek yoktur sanırım. şenol güneş 5-10 sene içerisinde çok büyük atılım gösterip cw'sine çeşitli kupalar yazdırmadığı sürece bu versus winner vs loser'dan öteye geçmez. istatislikler yalan söylemez.
  • 56
    fatih terim'in çok çok ilerisinde olan şenol güneş beşiktaş ile son iki sezonda dinamo kiev, benfica, sporting lizbon, lokomotiv moskova gibi takımları içeride dışarıda yenememiştir. çünkü bu karşılaşmaların neredeyse tümünde öne geçip skoru koruma korkaklığıyla golü yemiştir.

    taktik bilmiyor denen terim daha 90'ların sonu 2000'lerin başında 3 tane kısa orta saha ile kompakt takım kurmuş bir adamdır. o dönem 3 tane kısa orta saha ile petit-viera ikilisine top göstermemiştir terim.
  • 58
    senol gunes'i severim. sinsidir, sudur budur futbol camiasinda temiz adam aramak fazla iyimserliktir. sampiyonlar ligi'nde grup sonuncusu, iddiasi kalmamis takimdan final macina cikip 6 gol yiyen takimin hocasiyla da fatih terim'i kiyaslamak bana gore abestir. ama oyuncu kazanimi, taktiksel cesitlilik gibi konularda kiyaslama yapilabilir. loser lafini sevmesem de senol gunes bu sifata yakin bir hoca.
  • 61
    fatih terim' i sevmem ama geçmişte yaşattıklarına saygı duyarım. şenol güneş bence iyi bir teknik direktör ama fatih terim kadar olamaz. bir kaç yıl öncesine kadar fatih terim elit teknik direktörler arasında yer alıyordu. ayrıca fatih terim milan, fiorentina çalıştırmış, avrupa kupası olan bir hoca.
    fatih terim gelecek yıl gelse galatasaray' ın başına geçse (ki hiç istemiyorum bunu) şenol güneş, beşiktaş falan kalmaz. rakip olamazlar.
  • 62
    fatih terim'e kırgınız, kızgınız ama bu kadar da değil. birinin tek büyük başarısı; diğerinin oluşturduğu makine gibi işleyen düzene sahip takımda taffarel, hagi ve popescu'nun yerini birkaç isimle doldurup üçüncülük kazanmasıdır. ki onda bile bu büyük dehanın kadro belirlerken mustafa izzet'i, sakat okan buruk'u kadroda tutup tayfun korkut'u kadrodan çıkarması; brezilya maçında yıldıray baştürk'ü oyundan alması ve maçı tersine çevirmesi gibi tuhaf hareketlerini unutmayın. belki de turnuvalar tarihindeki en şanslı kuralarla ilerleyebildik. tarihin muhtemelen en güçlü milli takımı, kosta rika'yı averajla geçebilip üst tura kalabildi. letonya'ya elenirken başımızda yine malum kişi vardı.

    fatih terim güçsüz takım almaz denilmiş. 96/97 galatasaray kadrosuna bakmanızı tavsiye ederim. bir önceki yılı hüsranla bitiren kadrodan üstelik saunders, kubilay, friedel gibi isimler kaybedilmiş. ligin başlamasına az bir süre kala herkesin yaşıyla dalga geçtiği hagi kadroya katılmıştı. bunun dışında karabük'ten vedat alındı; bir de forvete adrian knup. adrian knup da nerdeyse hiç verim vermeden geri gitti. yani yaz döneminde yapılan transferlerle gümbür gümbür gelen, psikolojik üstünlük sağlayacak durumda bir takım yoktu ortada. kalecisi hayrettin demirbaş olan bir kadro ya daha nasıl anlatılır ki.

    o takım ligin ilk yarısını 50 gol atarak 44 puanla lider kapattı. o yılki takım, türkiye liglerinde gördüğüm en dominant galatasaray olmuştur. üzerine gelen topu tutabilecek biri kalede bulunsa o yıl psg'yi eleyebilecek noktaya erişmiştik. loko'lu, lama'lı, rai'li, leonardo'lu psg'yi. o takıma içerde dört attığımız maç nedense olması gereken değeri göremedi.

    bu mevzi belli ki çok uzar ama koyunun olmadığı yerde, keçi yine abdurrahman çelebi olmuş.
  • 65
    fırsatlar konusunda eşit başlamamışlar vah benim canım. fatih terim milli takımı tarihinde ilk defa avrupa şampiyonasına götürüp galatasaraya geldi, şenol güneş fatih terimin takımı dünya üçüncüsü yapıp koreye mi çine mi ne gitti. yok illa terim daha iyi başladı dersen o zaman ben de sana derim ki trabzonlu değil adanalı olsa şenol güneş oyunculuğunda şampiyon olamamış kimsenin de aklına hoca olarak falan gelmemiş olurdu. trabzon gibi trde etkisi büyük bir şehri arkasına almış şenol güneş fatih terim kadar kendine fırsat yaratamadıysa bu onun adına eksi puandan başka bişey yazmaz zaten.
  • 66
    birinin hayat görüşü vardır diğerinin hayata dair en ufak görüşü yoktur. birinin dünya üçüncülüğü vardır diğerinin avrupa üçüncülüğü. biri sürekli türkiyenin en büyük kulübünü çalıştırmıştır diğeri beşiktaş ile bir şeyler kovalamaya çalışmaktadır. biri taktikten anlar diğeri sadece bağırır.

    fatih terim'i bu kadar güçlü görmeyin ikinci gelişi ortada. he etkisi çok olur ondan sonra tufan olur zaten. takımı içten kökten çökertir. adamlarını yerleştirir adamcılık yapar.

    şenol güneş ağlaktır, eziktir belki ama bir çok oyuncu parlatmıştır. bu konuda ersun yanal'ı da ayrı tutarım mesela. iyi niyetli temiz adamdır.

    benim oyum şenol güneş'e.
  • 68
    şenol güneş harikulade bir hoca ve bence teknik adamlık yeteneği çok üst seviyede. ancak kariyerlerine bakarsan fatih terim sırf yerel başarılarıyla bile daha büyük hoca ki bir de üstüne uefa kupası, şampiyonlar ligi çeyrek finali, avrupa üçüncülüğü, fiorentina ve milan maceralara eklenince fark atıyor. bence bu gibi konularda "ama aynı şartlarda yarışmadılar" argümanı da çok mantıklı değil. her takımı yönetmenin kendi içinde zorlukları var. ayrıca, yapacak bir şey yok yani... ne yapalım? sarri'ye de barcelona'yı versen belki guardiola'dan büyük hoca sayacağız adamı, ama sayamıyoruz. napoli'yle şampiyon olur, o zaman bakarız. şenol güneş de beşiktaş'la yapılmamışı yapar, ne bileyim beşiktaş'a avrupa'dan kupa getirir, o zaman bakarız.

    bununla beraber, şenol güneş'in fatih terim'e göre bir büyük artısı var: yetiştiriciliği. müthiş bir yetiştirici.
  • 69
    fatih terim'in her şeyini tartışın ama başarılarını değil. terim türk futbolunun en unutulmaz 10 anı varsa, 7-8 tanesinde vardır, böyle bir adamdan bahsediyoruz. dolayısıyla bu vs ancak şöyle cevaplanabilir: (gbkz: şenol güneş kim, fatih terim'de mi oynuyor?)

    he siz hiçbirini tartışmayın gidin barcelona-psg maçını izleyin. futbol orada oynanıyor, bırakın bizim saçmalıkları.
  • 71
    bazen terimi yerden yere vurduğumuz oluyor. başarılarından çok karakterini konuşuyoruz çoğu zaman. göreceli bir karşılaştırma olmadığı için de sanki terim hep kötü, yaptığı her hareket insanlık dışıymış gibi davranıyoruz. bu girdinin amacı terim’i daha adilane değerlendirebilmek için türk futbol antrenörleri içinde aktif, başarılı ve “genellikle” “efendi” olarak addedilen şenol güneş ile kıyaslama yapılmasıdır. bu istek şenol güneş’in 1 mart 2018 beşiktaş fenerbahçe maçından sonraki açıklamalarından sonra daha da katmerlenmiştir. kısaca özetlemek gerekirse;
    - fatih terim, uefa tarafından elit teknik direktör sınıfında değerlendirilmiştir. şenol güneş’in bu şekilde bir başarısı yoktur.
    - terim federasyon’dan alacaklarının anaparasını istemişken, güneş faiziyle beraber istemiştir.
    - şenol güneş sinsidir. arka planda ne düşündüğünü ancak gerçekleşince anlarsınız. terim daha dobradır. kabadayıdır. yapacağını alenen yapar.
    - terim’in koruyucuları ve abileri vardır. güneş belli dönem sansür bile yemiştir.
    -terim de küfreder güneş de. fakat şenol güneş küfretmemiş gibi görünür.
    - terim hırsları için gerekirse dayak yer dayak da atar. şenol güneş hırslıdır. fakat aksiyona dil ve kelimeler ile geçer. icracı değildir.
    -terim daha şıktır. güneş’in giydiğine bakıp” retro moda var heralde” dersiniz.
    - terim yabancı dilde daha öndedir.
    - terim, yurtdışında kabul gören liglerde çalışmış, şampiyonluk yarışına gitmiştir. şenol bey’in henüz böyle bir başarısı yoktur.
    - terim fb nin stadında kupa kaldırmıştır. şenol güneş ise hakkettiği kupayı fb ye kaptırmıştır.
    - terim kim olursa olsun takımın dengesini bozduğunu düşündüğü adamı “çat” diye keser. şenol güneş’in bu şekilde bir cesaretini henüz göremedik.
    - şenol güneş iyi kaleci yetiştirir. terim iyi kalecilerle çalışır.
    - terim “bunu çekin o zaman” der. şenol güneş rakip futbolcunun boğazına saldırır.
    - ikisinin de egosu tavandır. sanki kendilerinden başka bu işi bilen yokmuş gibi davranırlar.
    - morinho terim’i görse sarılır. şenol güneşi görse kim la bu? der.
    - terim imparator olarak yurtta genel kabul görür. şenol güneş daha çok efendi olarak bilinir.
    - terim hep şımarık çocuktur. hep manşettedir. jubilesine helikopterle gelir. şenol güneş ona göre daha mütevazidir.
    - terim açıkça çıkıp “bu benim için yeni bir meydan okuma der” şenol güneş ya kaybedersem diye düşünüp bu cümleyi kurmaya cesaret edemez.
    - şenol güneş “şikeci” adleddiği takımın başına geçer. terim böyle bir şeye ihtiyaç duymaz.
    - şenol güneş ağlaktır. terim hata bende yel kayadan ancak toz alır diyip konuyu kapatır.
    - terim türkiye ligi şampiyonluğunu 43 yaşındayken kazanmış, şenol güneş 63 yaşındayken bu başarıyı elde etmiştir.
    kazanılan kupalara değinilmemiş olup, davranış ve karakter olarak karşılaştırılmıştır.
    anlatılmak istenilen nokta da aslında tam da budur. her ikisinin de başarı ve güç zehirlenmesi yaşadığı, efendi diye bilinenin öyle olmadığı, dobra diye bilinenin aslında biraz kabadayı olduğu aşikardır. yalnız karakterlerine biraz daha gem vursalardı daha fazla başarılı olacakları kesindi.
  • 75
    fatih terim hatalar yapmış bunlardan ders almış gibi görünse de hata yapma potansiyeli olan zamanının fevri şimdilerin ise sakin adamıdır. eski agresif gergin halleri yaşadığı tecrübeler ve yaşının ilerlemesi ile azalmıştır. filozof şenol ise tam tersi bir grafik çizerek eskiden gösterdiği efendi hallerini daha doğrusu efendi maskesini yıllar ilerleyip tecrubelendikce bir kenara bırakıp gercek yüzünü göstermiştir. ukala, kendini yükseklerde gören, ne oldum delisi olan hem de bunu türkiye'nin 3. büyük kulubune gelip tinercilerin etkisi ile yaşayan biridir. bunlardan yola cıkarak fatih'in en azından hataları da olsa her zaman olduğu gibi göründüğü, şenol filozofunun ise iki yüzlü olduğu güç biraz eline geçince sinsice nasıl bir karaktere dönüştüğü çok net görünebilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın