• 922
    erden timur meselesinin perde arkası diye bir yazı yazmış.
    https://fatihaltayli.com.tr/...nc-verici-manzaralar

    ilgili kısmı buraya kopyalıyorum.

    erden timur meselesinin perde arkası

    galatasaray’da dursun özbek’in 3. yönetim döneminde erden timur’un futbol organizasyonu içinde olmayacağının, daha doğru bir tanım ile galatasaray sportif aş yönetiminde yer almayacağının ortaya çıkması taraftarlar ve camia içinde bir şok etkisi yarattı.

    çünkü erden timur, galatasaray’ın 2 yıl üst üste şampiyonluğunun en önemli ismi idi.

    özbek yönetimi kurulur kurulmaz timur’u sportif aş’de başkan yardımcılığına getirmiş ve timur da bir yıl önce ligi 13. sırada bitiren takımını yeniden kurmuş, rüya bir takım oluşturmuş, imkansız denilen transferleri gerçekleştirmiş, tüm bunları kulübün tarihinin en düşük gelirini elde ettiği bir yılda başarmıştı.

    dahası burak elmas döneminde florya projesi’nin fikrini ortaya atan, geliştiren ve somutlaştıran da yine erden timur’du. galatasaray’ı mali olarak da rahatlatacak işler peşindeydi.

    kısa sürede mucize yaratılmıştı ve bunu en iyi gören rakip kulübün başkanı ali koç’tu.

    ali koç timur’dan öylesine nefret ediyor ve öylesine engel olarak görüyordu ki, her lafında erden timur’a saldırıyor, türk futbol tarihinde görülmemiş bir şekilde rakip takım yöneticisinin özel işlerini bozarak rakibi etkisiz hale getirmeye çalışıyordu.

    koç’a göre galatasaray’ı bozmanın yolu timur’u bozmaktı.

    ali koç, büyük ortaklarından olduğu koç grubunun gücüyle erden timur’un işlerini sabote etmeye çalışıyordu.

    ancak erden timur’u galatasaray’dan koparan ali koç’un saldırıları olmadı.

    timur’un yeni dönemde olmayacağını haftalar öncesinden söylemiştim çünkü nedenini biliyordum.

    erden timur’u galatasaray yönetiminden uzaklaştıran rakip başkanın saldırıları değil, kendi kulübü içinden gelen saldırılar oldu.

    önce kulüp içinde bir grup timur ile ilgili eleştiriler yapmaya başladı.

    sonra bu eleştirilerin arkasında yönetim kurulu içinde bazı isimlerin olduğu anlaşılır oldu.

    başlangıçta başkan özbek, erden timur’u iç saldırılara karşı koruyan bir tutum içindeydi.

    ancak bir süre sonra o da timur’u eleştirenler arasına katıldı.

    kulüp içinde aralarında yöneticilerin ve hatta başkanın da olduğu bir grup erden timur ile ilgili olumsuz tevatürler yaymaya başladılar.

    bunlar doğru muydu, değil miydi bilemem ama çirkin ithamlardı ve erden timur’un da kulağına gidiyordu.

    ancak takımdaki uyumu bozmamak, şampiyonluğa giden yolda rakipleri sevindirmemek için duymazdan geldi.

    başkanla dostluk pozları veriyor ama gerçeği de biliyordu.

    kulüp yönetim kurulu arkasında değildi.

    ilginç olan, başkan özbek hem timur’u eleştirenler korosunda yer alıyor ama bir yandan da timur’un yönetimde kalmasını istiyordu.

    seçim öncesi nef inşaat’ın genç patronuna yönetimde yer alması teklifinde bulundu. timur kibarca reddetti.

    bunun üzerine “bari sportif aş yönetiminde kal” dedi.

    timur onu da reddetti.

    kendisine çirkin ithamlarda bulunan bir kadro ile kader ortaklığı yapmak istemiyordu.

    bu yüzden de “yokum” dedi.

    başkan dursun özbek, erden timur üzerinde etkisi olacağını düşündüğü isimlerden de “lütfen ikna edin” diyerek ricacı oldu.

    ancak timur herkese aynı yanıtı verdi.

    “bu kadar karalandığım bir yerde olmam mümkün değil”

    ve benim bu yazıyı kaleme aldığım dakikalara kadar pozisyonunda bir değişiklik yoktu.

    her galatasaraylı gibi ben de “keşke kalsaydı” diyorum.

    ama olmayacağını da biliyorum.
  • 923
    alıntı

    fatih altaylı:

    erden timur meselesinin perde arkası

    galatasaray’da dursun özbek’in 3. yönetim döneminde erden timur’un futbol organizasyonu içinde olmayacağının, daha doğru bir tanım ile galatasaray sportif aş yönetiminde yer almayacağının ortaya çıkması taraftarlar ve camia içinde bir şok etkisi yarattı.

    çünkü erden timur, galatasaray’ın 2 yıl üst üste şampiyonluğunun en önemli ismi idi.

    özbek yönetimi kurulur kurulmaz timur’u sportif aş’de başkan yardımcılığına getirmiş ve timur da bir yıl önce ligi 13. sırada bitiren takımını yeniden kurmuş, rüya bir takım oluşturmuş, imkansız denilen transferleri gerçekleştirmiş, tüm bunları kulübün tarihinin en düşük gelirini elde ettiği bir yılda başarmıştı.

    dahası burak elmas döneminde florya projesi’nin fikrini ortaya atan, geliştiren ve somutlaştıran da yine erden timur’du. galatasaray’ı mali olarak da rahatlatacak işler peşindeydi.

    kısa sürede mucize yaratılmıştı ve bunu en iyi gören rakip kulübün başkanı ali koç’tu.

    ali koç timur’dan öylesine nefret ediyor ve öylesine engel olarak görüyordu ki, her lafında erden timur’a saldırıyor, türk futbol tarihinde görülmemiş bir şekilde rakip takım yöneticisinin özel işlerini bozarak rakibi etkisiz hale getirmeye çalışıyordu.

    koç’a göre galatasaray’ı bozmanın yolu timur’u bozmaktı.

    ali koç, büyük ortaklarından olduğu koç grubunun gücüyle erden timur’un işlerini sabote etmeye çalışıyordu.

    ancak erden timur’u galatasaray’dan koparan ali koç’un saldırıları olmadı.

    timur’un yeni dönemde olmayacağını haftalar öncesinden söylemiştim çünkü nedenini biliyordum.

    erden timur’u galatasaray yönetiminden uzaklaştıran rakip başkanın saldırıları değil, kendi kulübü içinden gelen saldırılar oldu.

    önce kulüp içinde bir grup timur ile ilgili eleştiriler yapmaya başladı.

    sonra bu eleştirilerin arkasında yönetim kurulu içinde bazı isimlerin olduğu anlaşılır oldu.

    başlangıçta başkan özbek, erden timur’u iç saldırılara karşı koruyan bir tutum içindeydi.

    ancak bir süre sonra o da timur’u eleştirenler arasına katıldı.

    kulüp içinde aralarında yöneticilerin ve hatta başkanın da olduğu bir grup erden timur ile ilgili olumsuz tevatürler yaymaya başladılar.

    bunlar doğru muydu, değil miydi bilemem ama çirkin ithamlardı ve erden timur’un da kulağına gidiyordu.

    ancak takımdaki uyumu bozmamak, şampiyonluğa giden yolda rakipleri sevindirmemek için duymazdan geldi.

    başkanla dostluk pozları veriyor ama gerçeği de biliyordu.

    kulüp yönetim kurulu arkasında değildi.

    ilginç olan, başkan özbek hem timur’u eleştirenler korosunda yer alıyor ama bir yandan da timur’un yönetimde kalmasını istiyordu.

    seçim öncesi nef inşaat’ın genç patronuna yönetimde yer alması teklifinde bulundu. timur kibarca reddetti.

    bunun üzerine “bari sportif aş yönetiminde kal” dedi.

    timur onu da reddetti.

    kendisine çirkin ithamlarda bulunan bir kadro ile kader ortaklığı yapmak istemiyordu.

    bu yüzden de “yokum” dedi.

    başkan dursun özbek, erden timur üzerinde etkisi olacağını düşündüğü isimlerden de “lütfen ikna edin” diyerek ricacı oldu.

    ancak timur herkese aynı yanıtı verdi.

    “bu kadar karalandığım bir yerde olmam mümkün değil”

    ve benim bu yazıyı kaleme aldığım dakikalara kadar pozisyonunda bir değişiklik yoktu.

    her galatasaraylı gibi ben de “keşke kalsaydı” diyorum.

    ama olmayacağını da biliyorum.

    alıntı

    takım elbisesinin vücuduna olduğu gibi galatasaray başkanlığının dursun özbek’e büyük geldiğini tekrar tekrar bize hatırlatan gazeteci.

    kendisine oy verenler gururla başarısızlık izleyebilirler. yakında okan hocayı da yerler.
  • 925
    gündem olmayı, gündeme gelmeyi bir şekilde beceren tarihsever gazeteci. erden timur ile ilgili yazısında devasa bir boşluk var;

    “başlangıçta başkan özbek, erden timur’u iç saldırılara karşı koruyan bir tutum içindeydi. ancak bir süre sonra o da timur’u eleştirenler arasına katıldı.”

    neden? ruh hastası mı dursun özbek? durup dururken erden timur’u koruyan saftan neden diğer safa geçsin adam? naptıerden timur? anasına mı küfretti, eşine mi laf etti başkanın? n’oldu yani? bunun sebebini de belirtirse o zaman kendisine inanıp inanmamayı tekrardan değerlendireceğim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın