galatasaray'ın güney amerikalı kalecilerden yana olan şansının en önemli temsilcilerinden birisidir. gerçi zaten topu topu üç tane eli yüzü düzgün güney amerikalı kalecimiz oldu, fakat bunun konumuzla bir ilgisi yok :(
kariyer anlamında bakacak olursak, her ne kadar üç kalecimizi de farklı dönemlerde oynamalarından ötürü kıyaslamak pek doğru olmasa da, böyle bir kıyası kağıt üzerinde kabul edebiliriz. bu anlamda totaldeki kariyeri hem taffarel, hem muslera'dan geridedir. gerçi uluslararası kariyer olarak bakacak olursak, taffarel her iki kalecimizden de iyidir, sebebi 1994'te kazanılan dünya kupası. ancak yine de yalnızca kolombiya a milli takımı formasını da 54 kez giymiş olduğunu hatırlatmakta fayda var.
gelelim galatasaray kariyerlerine. bir kere fernando muslera, bana göre galatasaray tarihinin en iyi yabancı kalecisi. bu su götürmez bir gerçek. simovic'ten de, taffarel'den de, mondragon'dan da uzun süreli ve daha başarılı bir kariyer geçirdi ve her geçen gün bu süre artıyor. buraya bir şerh düşüyorum, kulüp efsanelerimizden birisi turgay şeren'in ismini zikretmekte mecburuz. taffarel ve mondragon arasında da uefa kupası ve süper kupa biraz haksız bir üstünlük getiriyor taffarel'e. zira brezilyalı kaleci her ne kadar galatasaray'ın unutulmaz kadroları arasında -haklı olarak- yer alsa da, topu topu 3 sezon forma giymiş bir isim. mondragon'un ise 2001-2007 arası tam 6 sezonu mevcut. ayrıca taffarel ile aynı sayıda lig şampiyonluğu görüp, yalnızca 1 (bir) türkiye kupası zaferi yaşaması da uzun süren galatasaray kariyerinde beklenenin altında kalmasına sebep oldu. fakat futbol bir takım oyunu olduğu için, hem taffarel, hem muslera hem de mondragon'un oynadığı takımlara da bir bakmamız gerekiyor. birisi avrupa'da zirveye çıkmış bir takımla, öteki ise galatasaray tarihinin sayılı kadroları ve oyuncularıyla oynamış bir isim. mondragon bu açıdan biraz şanssız. zira takım arkadaşlarının ciddi bir azınlığı galatasaray tarihinin en kötü kadrolarına girebilecek derecede kötü oyunculardan oluşuyor. galatasaray tarihinin en karanlık yıllarından birisine denk gelmesi sebebiyle mali olanaksızlıkların da yaşanması, takımın sahada başarı kazanmasına ket vurmuş diyebiliriz.
bütün bu girizgahı yaptıktan sonra benim tercihim, sadece galatasaray kariyerlerini ele alacak olursak, mondragon > taffarel'dir. aksi tüm görüşlere de saygı duyarım, ancak mondragon'un galatasaray kariyeri, taffarel'inki ile kıyaslandığında yabana atılıyor gibi hissediyorum.
dönelim turgay şeren, namı diğer
berlin panterine.ancak oynadığı dönem (1947-67) itibariyle oyunu için herhangi bir şey söylememiz mümkün değil. elbette hem galatasaray, hem a milli takım ile ilgili efsane maçlar ve hikayeler sürekli dinledik. fakat ikili kıyaslama yapabilmemiz için bile epey eski bir dönemde forma giymiş
berlin panteri. bu yüzden muslera için kulüp tarihinin en iyisini biraz da imkansızlıklardan ötürü diyemiyor, fakat en iyi yabancı kaleci unvanına kuşku duymadan yazabiliyorum.
ezcümle, galatasaray'ın en iyi yabancı kalecisi muslera'dır. simovic'i de şampiyon kulüpler kupası yarı finali sebebiyle mecburen ikinci sıraya yazmak durumundayım. zira
simo da mondragon gibi 6 sezon korumuş galatasaray kalesini.