resim
Eren Derdiyok
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:FC Schaffhausen
Yaş:36
Uyruk:İsviçre
  • 2026
    eren'e kötü futbolcu demek çok büyük haksızlık ve adaletsizlik. eren gayet yetenekli ve iyi topçu.

    kendisinde eksik olan şeyse maalesef çıtkırıldım karakteri ve riekerink dönemi travmaları. o sezondan kalıp bugün serdar dışında taraftarın iyi gözle baktığı kimse yok.

    o çıtkırıldım yapısı da olmasa bu adamın yolu türkiye'ye düşmezdi zaten. pamuklara sarmadıkça vasatlaşıyor adam. fatih hoca onun içindeki cevheri çıkarabilecek belki de yegane adam şu an. inşaallah bu şansı iyi kullanır.
  • 2027
    kendisinin oyunculuk meziyetlerini her zaman savundum çünkü yapabileceklerini bildiğim için mehmet batdal muamelesi yapılmasını istemedim. hala daha aynı şeyi savunuyorum. yalnız eren ile ilgili sıkıntı bence başka. 2018-2019 sezonunda sahamızdaki 4 maçımızı canlı izledim. eren'in en büyük sorunu isteğinin az olması... hep yazdım mevzu gol atıp atmaması değil. gol atana kadar isteksiz, gol attıktan sonra istekli oluyor. oyunun içinde istekli olduğu her an bizim için çok farklı oluyor. bunları yapabileceğini biliyoruz.

    edit: bu arada larin ve frey'den çok daha iyi bir santrafordur.
  • 2028
    şimdi size eren derdiyok ile ilgili muhtemelen doğru çıkacak olan tahminimi anlatacağım. öncelikli olarak aşağıda bulunan alıntıyı bir okuyalım...

    --- alıntı ---

    basel'de dünyaya gelen derdiyok, şehrin küçük futbol takımlarından biri olan old boys'ta futbola başladı. 1994'te başladığı futbol kariyerini 2005'e kadar altyapılarda sürdüren futbolcu, 2005-06 sezonu ile birlikte a takıma yükseldi. 2. liga adı verilen isviçre beşinci seviye liginde 18 maçta 10 gol attı. kendini gösterdiği maç ise basel ile 22 ekim 2005'te oynadıkları schweizer cup maçı oldu. 6-1 yenildikleri maçta derdiyok takımının golü kaydeden ismiydi.

    --- alıntı ---

    via: http://www.wikizero.co/...kvRXJlbl9EZXJkaXlvaw

    belki hızlıca okuyup farketmediniz. "şehrin küçük futbol takımlarından biri olan old boys"... 1994 - 2005... 11 yıl...

    eren derdiyok 11 yıl boyunca şehrin küçük takımlarından herhangi birinin "alt yapısında" kalmış. kendisi 1988 doğumlu. yani 6 yaşından 17 yaşına kadar. sonrasında hala genç yaşlarda farkedilmemiş ve o "herhangi bir takımın" a takımına yükselmiş. 18 yaşına girdiğinde şansının yardımıyla (takımının basel ile eşleşmesini kastediyorum) kendini büyük bir takımın farketmesini sağlamış ve basel' e transfer olmuş.

    eren derdiyok alt yapı bilgisini, alt yapı organizasyonu pek de parlak olmayan küçük bir kulüpte alırken, fizik yapısının ona getirdiği avantajları sivriltecek keskin bilgi ve alışkanlıkları edinememiş. tam 18 yaşında, alıntıda belirtilen tesadüf yardımıyla*, yani hasbelkader, basel' in dikkatini çekmiş ve iştahını kabartmış. basel takımı - hala neredeyse her yıl sansasyon yaratan oyuncular ortaya çıkaran ve bu oyuncuları değerini bulduğunda elinden çıkaran bir futbol takımı (bkz: mohamed salah ghaly) (bkz: xherdan shaqiri) (bkz: ivan rakitic) - eren derdiyok' un fizik yapısının denemeye değer olduğunu görmüş ve transfermarkt' de dahi yazmayan bir meblağ karşılığında futbolcuyu takımının kadrosuna katmış.

    basel futbol takımı, yukarıda da belirttiğim gibi oyuncu parlatmayı becerebilen bir kulüp yapısı olması müsebbibi ile kendisini öncelikli olarak ülkenin üçüncü seviye liginde bulunan basel 2 takımına göndermiştir. yalnız eren bu lige büyük gelmişti. taktir edersiniz ki bu ligte eren' in fiziğiyle boy ölçüşebilecek futbolcular bulunmuyordu. eren yarım devrede, 17 maçta, 10 gol atarak basel' in a takımına terfi etti.

    bütün bunlar yarım sezon içerisinde olmuştu. old boys' da ilk kez bir a takımda lige başlayan eren derdiyok belki de 22 ekim 2005 tarihinde takımı 6-1 yenilirken atılan o 1 gol ile sezon sonu basel 2 takımına transfer olmuş. burada gösterdiği performans ile devre arasında basel takımına yükselmişti.

    sonradan oyuna girmekle başlamıştı basel a takımı kariyeri. akabinde geçen 2.5 yıl içerisinde takımın en dikkat çeken oyuncusuna dönüşmüş ve alman bayer leverkusen takımının da dikkatini çekmişti. bu sefer direk hedefleri olan bir takıma transfer olmuştu. burada yıllarca ilk 11' in değişilmez futbolcusu olarak mesleğini icra etti. kötü oynadığı söylenemezdi ancak patlama da yapamıyordu ve hoffenheim takımına satıldı eren derdiyok. ancak eren hoffenheim' da da yine çok kötü olmayan ancak beklenen patlamayı gerçekleştiremeyen bir performans sergilemiş ve sezon sonunda leverkusen' e tekrar kiralanmıştı. kiralık sezonu bittiğinde hoffeinheim' dan 2,5 m € bonservis bedeli karşılığında kasımpaşa' nın yolunu tutmuştu.

    yıllardır türkiye' de tanınan bilinen eren derdiyok gözümüzün önüne gelince "aslında çok iyi bir fiziği var, büyük takımların nasıl gözünden kaçtı bu transfer" şeklinde yorumlar yapılmasına sebep oluyordu ancak performansı yine çok dikkat çekici olamıyordu eren' in.

    eren kasımpaşa' daki 2 sezonun sonrasında jan olde riekerink önderliğindeki galatasaray' ımızın santrafor boşluğunu doldurmak üzere sessiz sedasız transfer olmuştu. bu transfere aşırı karşı çıkan da olmuştu, çok sevinen de. galatasaray' ımızın bir önceki santraforu * umut bulut' tu. karşı çıkanların sesi de pek yükselemiyordu haliyle. eren ilk maçında, ali sami yen arena' da, 0-0 devam eden karabükspor müsabakasında*, takımın kötü* futboluna karşın, maçı 1-0’ a getiren ve takımına çok önemli bir 3 puan kazandıran golü son dakikada ağlara göndermiş ve kendisine de çok uzun bir kredi yazdırmıştı.

    o golden sonra reikerink sezon ortasında kovulmuş, tudor sansasyonel bir biçimde takımın başına geçmiş ve sezon sonu bafetimbi gomis' i transfer ettirmişti. o sezon içerisinde de bu sefer tudor kovulmuş ve fatih terim takımın başına getirilmişti. eren yine beklenen patlamayı yapamamıştı ancak "terim gelene kadar" bu iki yıl içerisinde bruma ve gomis dışında herhangi bir oyuncu da istikrar dahi sağlayamamıştı.

    eren 30 yaşına geldiğinde henüz bir fatih terim ile çalışmamıştı. eren alt yapı eğitimini kötü bir takımda almış, avrupadaki 18-23 yaş arası futbolcuların gelişimini tamamladığı önemli takımlardan biri olan basel' de yalnızca 2.5 yıl kalabilmiş ve daha kalburüstü aynı zamanda yarışmacı olan bir takıma transfer olmuştu. 2.5 yıl alt yapısını eksik alan oyuncu için yeterli bir süre değildi. eren fizik yapısının ona ne kadar bir avantaj sağladığını "tam manasıyla" öğrenebileceği bir hocayla henüz ya çalışamamış yada gelişimini daha yüksek bir seviyeye çıkarabileceği (basel'deki 2.5 yıl sonrasında) ortamda bulamamıştı. bunu en iyi anlatan maç (bkz: 18 eylül 2018 galatasaray lokomotiv moskova maçı) oldu.

    şöyle ki eren ilk yarı da biraz silik görünen eren derdiyok devre arasında fatih terim' in ağzından "devre arasında tahmin ettiğiniz gibi bir süreç yaşadık" cümlesindeki tahmin edilen kısmından kendine düşeni alınca daha çok ortasahaya geldi ve fiziki avantajını kullanmaya başladı. maç sonunda eren' in ciddi bir tavırla "eksiklerim var" demesi mütevaziliğinden değildi, kendisine devre arasında "tahmin edebileceğiniz" gibi bir tonda anlatılmıştı bu. fatih hoca' nın da maç sonu eren' i övmesi, tamamen ikinci yarı bu "uyarılara" karşılık vermesi ve eren' in bu duruma üzüldüğünü görmesiydi.

    sözün özü; eren fizik yapısının avantajlarını yüzde yüz olarak kullanacağı şekilde futbol oynamıyor. oldukça iri olan bünyesini, ayakları yere sağlam basarak ve hacmini geniş tutarak, sırtı dönük bir biçimde top alıp saklamak için kullanacakken, kendini teknik bir futbolcu gibi küçülterek topu alıp dönmek istiyormuşçasına pozisyon alıyor. bunlar alışkanlıklardır. 30 yaşından sonra değiştirmesi çok da kolay olmayacaktır ancak ortada fatih terim gibi bir faktör var.

    eren bunca yıl erişkin bir birey olduğu* günden beri profesyonel futbol oynuyor. kimse yeteneksiz olduğunu söyleyemez. beri yandan övülecek kadar kendi kendini geliştirmediği de ortada. istatistiklerinde de yükselen bir grafik pek olmamış seneler içerisinde;

    yıllar takım maç (gol)
    2004-2006 bsc old boys 20 (14)
    2006-2009 basel 90 (25)
    2009-2012 leverkusen 112 (35)
    2012 hoffenheim 20 (1)
    2013-2014 leverkusen(kira)25 (1)
    2014-2016 kasımpaşa 39 (16)
    2016- galatasaray 73 (21)
    toplam 379 (123)

    21.030 dakikada 379 maç 123 gol 43 asist ..
    maç başına 55 dakika,
    170 dakikada 1 gol
    126 dakikada 1 gole etki etme

    ama toplamda kötü istatistikler de değil...

    bence hocam ile güzel bir ikili olup kariyerini tatlı bir şekilde, ani küçük bir yükseliş ve hafif bir inişle, bitirecektir.

    son olarak;

    kulüp içerisiden herhangi birinin(u: abdürrahim albayrak dahil kim olursa olsun anlamında söylüyorum, küçümsemek için değil) kendisini yok sayarak "devre arası transfer yapacağız" demesi en başta kendisini üzecek, sonrasında taraftarın kendisini yok saymaya başlamasını sağlayacaktır. bu da galatasaray' ımıza zarar verecektir. zaten söylendiği ve aksedildiği kadar kötü bir futbolcu değildir, potansiyeli hala bayer leverkusen' e transfer olduğu yerdedir. umarım bu sene herkesin yüzünü kara çıkartır. ve bunun anahtarı kendisinde...

    sakatlanmadan ve çok çalışarak gösterecek allahın izniyle...

    edit: eren’ in karabükspor maçında attığı ilk golü 1-0 mağlupken ve rövaşata ile attığını hatırlamıştım. hafızama güvenerek yazdığım bir bölümdü ancak yanılmışım. araştırmalıydım. bu hata için tüm sözlük okur ve yazarlarına özürlerimi kabul etmesini rica ediyorum.

    ayrıca bir çok yazar takımdaşım mesaj yoluyla hem güzel geri bildirimlerini hem de konuyla ilgili uyarılarını gönderdiler. kendilerine ayrı ayrı teşekkür ederim. sayıları oldukça fazla. bu yüzden isimlerini tek tek belirtemiyorum. entry’ i telefondan düzenliyorum. hiçbir ismi atlamak istemiyorum. affola.
  • 2029
    eleştirilerin bir kısmına katılmakla birlikte, takıma oldukça faydasının olduğunu sanıyorum. özellikle 2018-2019 sezonunda bu fayda iyice belirgin hale gelmeye başladı. sanıyorum düzenli olarak oynadıkça formu yavaş da olsa artıyor. yedekte kalınca oyuna küsen bir tip. sürekli oynaması lazım. kış aylarında motorun sıcak tutulması gereken dizel stationwagon araba gibi tıpkı.
    ancak bu tarz oyuncular, prensip olarak bizim gibi takımlarda olmamalı. eren haricinde konuşuyorum. her an, her daim oyuncu kendini hazır ve en faydalı olacak şekilde hazırlamalı. bu sezon ise mecburiyetten dolayı eren sağlıklı olduğu sürece ilk 11'de sürekli yer alacak.* bu da kendisinin oynadıkça artan form durumunu olumlu etkileyecek. ben ilerleyen haftalarda gol dışında oyun anlamında daha da belirgin faydaları olacağını düşünüyorum.

    umut'la burak'la kıyaslamak ise saçmalık. iki oyuncu arasından bilhassa burak daha net bir skorer olabilir, ancak hücum ederken* varlıkları ile yoklukları birdi bu adamların. eren ise çok daha belirgin şekilde oyun içinde pas alışverişi yapıyor, orta sahaya geliyor, prese katkıda bulunuyor ve belki de en önemlisi, kafa toplarını bu iki oyuncudan çok daha iyi şekilde kullanabiliyor. belki hala yetersiz görülüyor, ancak umut'la burak'ın olduğu dönemlere nazaran adeta jan koller'e dönüşüyor.

    ben kendisinin varlığından ve performansından oldukça memnunum. hiçbir zaman top class bir santrafor olamayacaktı ve olamadı da. mevcut özellikleri ile değerlendirilir ve ona göre beklentiler ayarlanırsa faydasını görebileceksiniz.
  • 2030
    kendisinin maç içerisinde sıkıntısı kolay yapabileceği bir şeyi dahi zora sokması. örnek verilmesi gerekirse pres yaptıktan sonra top kapmak için yaptığın 4 hamleden 3'ü faul oluyor. başka bir hareketi ise hava toplarına çıkışı. rakibin önünde durup alması daha kolay iken rakibin arkasına gizlenip sonrasında hava topuna kalkmaya çalışıyor. bunun gibi basit ama önemli noktaları tam olarak yapabildiğinde bir gomis olmaz ama gomisin yapamadığını bize yapmış olur. bu fatih hocanın gomisden istediği şeydi.
  • 2032
    ben artık kendisine suç bulmuyorum. bu takımın hücum organizasyonu yok. haftalardır yok. rakipler değişiyor bizde değişen bir şey yok. adam messi ya da ronaldo değil. takım top getirmiyor adama ya da onunla ikili oyunlara girmiyor. geçen sezon* mesela rodrigues sürekli sıfıra inip içerde gomis'i topla buluşturuyordu. gomis epey gol attı bu ikili oyunlarla. şimdi n'oldu, niye vazgeçtik bundan anlamak mümkün değil.
  • 2035
    neden eleştirildiğini anlamadığım oyuncumuz. lütfen tarafsız olarak şu maçı bir daha izleyin ve bana şunu söyleyin (bkz: 28 eylül 2018 galatasaray bb erzurumspor maçı) bu adama atılan hangi isabetli orta yada pası değerlendiremedi, takım öyle ortalar açıyor ki kornerler de dahil insan bunlar nasıl futbolcu olmuş diye düşünüyor, maicon'un golünde bile iyi orta açıldığı söylenemez. yere göğe sığdıramadığımız rodriguez iki pozisyonda pas vermiş olsa en az bir golü vardı.
  • 2037
    eren formsuz eyvallah da, yahu kaç kişi bu adama asist yapmaya çalışıyor peki? sözde santrafor mevkiinde oynayan oyuncumuza ceza sahası içinde iken kaç defa pas atılmıştır? garry rodriguez -ki kendisini çok severim-, bu sene bencil ve şımarık bir oyun sergilemeye başladı ve bu beni müthiş rahatsız ediyor. bu maçta da çok bariz görünüyordu. eren'e asist yapmamaya and içmiş gibi.

    yani hem adamı gomis'i beslediğin kadar beslemeyeceksin, hem de gomis kadar gol atamıyor diye eleştireceksin. bence bize takım oyunu lazım, bireysel olarak kendini ispatlamaya çalışan ergen oyunları değil.
  • 2038
    çoğu pozisyonda kalenin boş olan kısmında top bekliyor ama pek kıymetli oyuncularımız kendisine pas atmaya tenezzül etmiyor.

    eren gelip defanstan bile top almaya çalışıyor. daha ne yapsın? cavani performansı mı bekliyoruz? yapacakları biliniyor zaten. topu arkadaşlarına veriyor mu? evet. doğru yere koşu yapıyor mu? çoğu zaman evet. bazan defansımıza kadar gelip top almaya çalışıyor mu? evet. peki kendisi müsait pozisyonda boş kaleye beklerken kendisine pas atılıyor mu? hayır.

    ee, eren topu alıp sneijder gibi 30 metreden gol mü atsın?

    kendisini çok beğenmem ama 18-19 sezonun 7. haftasına girdiğimiz şu günlere kadar elinden geleni yaptığına kaniyim.
  • 2039
    herkesin eleştirme hakkı mevcut, buna denilebilecek bir şey yok. ancak herkese takımda kendisinden başka santrafor olmadığını hatırlatmak istiyorum. stadta veya tv de izlediğim kadarıyla her maç da elinden geleni yapmaya çalışıyor. garry tekrar gol artırmaya yönelik oynamaya başlarsa kendisinin atacağı gol sayısı artacaktır.

    yaptıklarının veya yapamadıklarının bende farkındayım. fakat kimse çabalamadığını söyleyemez. biraz oynadığı kanatlara bakmakta fayda var.
  • 2045
    er ya da geç sakatlanacağını tahmin ettiğimiz takımımızın tek pivot santraforu.

    artık beklenen olduğuna göre bu saatten sonra nasıl bir çözüm bulunur gerçekten çok merak ediyorum. aslında en başından beri sinanın da santrafor oynayabileceğini savunuyordum hem eren kadar olmasa da kafa topu indirebileceği hem de uzaktan şut tehtidi yaratabileceği için ama hocam henryi bile ileri uçta tek başına denemesine rağmen kendisini denemedi.
  • 2046
    03 ekim 2018 porto galatasaray maçı öncesinde sakatlanması çok kötü bir haber oldu. takımda ki tek santrafor olmasının yanında rakip savunmayla boğuşabilecek, hava topu alabilecek ya da rakibi bozabilecek tek oyuncumuzdu. eren' in sakatlığı özelinde en uçta kim oynayacak çok önemli bir soru işareti olmuştur. eren' in eksikliği porto maçında yoğun baskı yememize sebep olacak gibi duruyor.
  • 2047
    kendisinin yoklugunda forvet yaratmak yerine direkt mevkisi forvet olan birini oynatmaliyiz bence. portoysa da porto arkadas onyekuru'dan kotu oynamaz bence forvette ali yavuz. en azindan orda oynamayi bilen biri. ha bu tabii ki hayallerde kalacak hoca ya kendisinin yoklugunu onyekuru ya da sinan'la doldurmaya calisacak. biz de olmayacak duaya amin diyecegiz hep beraber.
  • 2048
    kendisinin sakatlığı tam olarak sitemizde 'eren derdiyok’un yapılan mr tetkiklerinde sol üst arka adalesinde hafif düzeyde zorlanma tespit edilmiştir' olarak yazılmış. normalde hafif düzeydeki zorlanmalarda hematom (kanama) veya ödem görülmezse eğer 1 hafta aktif dinlenme yaparak hazır hale gelir. başka bir problem var mıdır bilemiyorum o yüzden bize aktarılan üstünden söyleyeceğim 1 hafta olmayacağıdır.
  • 2050
    3 ekim 2018 porto galatasaray maçında son çare olarak kullanılmalıdır, yedek olmalıdır. porto maçında olabildiğince vur-kaç oynamamız gerektiğinden ve de eren'in hantallığı ve yavaşlığından dolayı çok çok zor bir durumda kalmadıkça oynamamalıdır.

    porto kendi evinde oynayacağından mütevellit akhisar gibi onyekuru'yu kucağa almayacağı için gerideki boşlukları da değerlendirebilmesi açısından benim forvet adayım onyekuru.
App Store'dan indirin Google Play'den alın