hayatımda sadece bir kez, ki o da bir kaç saniye sürdü, hak verdiğim, onun dışında devasa bir şaka olduğunu düşündüğüm 90'ların sevilen
* şarkıcısı/bugünün spor gazetecisi.
galatasaray'a küfretmesi normaldir, bende fenerbahçe'ye küfrediyorum. yeri geliyor daha ağır şeyler söylüyorum. stadda hep bir ağızdan aynı küfrü ediyoruz vs. kendini savunmak için yazdığı, her taraftar yeri gelir küfreder, bu taraftarın mahremidir yazısı ilk başta bana haklımsı gelmişti. sonra düşündüm. sen artık taraftar olamazsın. kızdıracağın insanları düşünerek küfür edemezsin ulu orta. artık senin spor yazarı yönün topluma mal olmuş bir şey çünkü. istesem de istemesem de sana maruz kalıyorum her gün. sonra bir de, sanki evinde arkadaşlarınla rakı masası muhabbetin ortaya çıkmışçasına bir de savunamazsın, "ey abiler söyleyin siz de etmediniz mi?" diye edebiyat parçalayarak.
hadi bu meseleyi geride bıraktık diyelim. şu anda önümüzde çok daha büyük bir sorun var.
ercan saatçi, artık utanması arlanması ve çekinmesi olmadan açıkça galatasaray düşmanlığı yapmaya başlayan, taraftarı ve yeri gelince futbolcuları bile etkileyebilecek haberlere imza atan ve attıran, bunu
* türkiye'nin en çok satan ikinci gazetesinde
*, arkasına bütün kadrosunu alarak yapan spor koordinatörüdür.
benim sorguladığım şey şu, küfür skandalında tepki verenler, bu aleni düşmanlığa ve art niyete niye bir şey demiyor? fenerbahçe'yle ilgili her gün en az 5 pozitif haber verilirken, galatasaray'la ilgili zaten az sayıda olan haberin de kötü niyetli olmasını engelleyemeyecek miyiz hiç bir şekilde? tamam tesislere alınmıyor, elimizden geldiğince boykot ediyoruz da, bu benden başka herkese normal mi geliyor?