oscarlık oynamış diyen arkadaşlar sanırım hiç ayağında krampon olan adamla maç yapmamıştır. o soğukta, bileğin o kısmına o dişlerin değdiği anda ki acı biraz reklama girecek ama paha biçilemez bunun olumsuzu neyse o işte anlayın.
birde 80 de kesildi yeea diyenler de sanırım her gün o kadar pres yapıyorlar ya da o kadar pres yapan başka adam tanıyorlar. belliydi kesileceği çünkü insan o da hani 2 tane ciğeri var, belirli miktar hava alabiliyor, vücut bir yere kadar dayanabiliyor. bence fazla bile koşuyor, harbiden atlar gibi o da yorulduğunu hissetmiyor sanırsam. bir ara artık çatlıyıp yere bırakıyor kendisini. adam bacaklarını tutuyordu yerde yatarken nasıl kasılmışsa bacakları, nasıl efor sarfetmiş yorulmuşsa artık.
11 şubat 2012 galatasaray kayserispor maçında en çok elmander koşmuş olabilir, maçın adamı muslera da olabilir 2sini de acayip severim tabii ki ama dünkü maçta en özverili oynayan isim selçuk inan ve kendisidir bana göre.
tanım: ağzım açık izlemeye devam edeceğime emin olduğum, at misali, takımda ki en yetenekli, hem de figo stayla saçları olan, birazcık çirkin ama hasan şaş ruhuyla oynayan aslan parçası.