resim
Emre Çolak
Takım:-
Mevki:On Numara
Yaş:33
Boy:1.69
Uyruk:Türkiye
  • 3901
    6 aralik akhisar macinin tamamini yeni seyredebildim. herkesin selcuk ve burak'a neden bu kadar tezahurat yaptigini merak ettigim icin bastan sona izleyeyim dedim ve macin oyuncusu olarak kimsenin emre colak'i gostermemesi garibime gitti acikcasi. acik ara macin en iyisi -ozellikle 75. dakikaya kadar- emre colak.

    takimda hosunuza giden tum o hizli ataklar, top kapip tek pasla orta sahayi gecmeler, ileride pas trafiginin donmesi hepsi emre colak'in orta saha performansindan. selcuk bu kadar iyi gorunduyse emre'nin topu oyuna sokma seklinden.

    burak yilmaz'in performansi ilk yari oynadigi yerden dolayi. ceza sahasindan uzakta oynamis ilk 60 dakikayi, (ilk yaridaki bir 10 dakikalik bolum haric) ve o uzakta oldugu bolumde de iyi gorunmus iyi isler yapmis. aslinda futbolun basit temel seylerini yapmis. ekstra zorlamalara girmeden pas almaya cikip bostakine hizlica oynamis, fizigini kullanip hizli donuslerle defansi kosarken yakalamis vs vs. bunlar zaten ondan hep yapmasini beklediklerimiz. ne zaman ceza sahasina girmis yine eski burak olmus.

    selcuk'un performansindaki esas degisken rakibini kovalamasi olmus. normalde sadece sneijder rakibini kovalardi, bu sefer selcuk da defansin arkasina kadar rakibini kovalar olmus. bu nedenle dogru is yapti diyebiliriz. ofansif yonde olumlu yaptiklari ise emre colak, daha sonra da bruma sayesinde. iki kisiyi birden surekli ustune cekmis cocuk sonra merkezde onu acik selcuk, emre top almislar.

    hamza'nin burak'i ceza sahasindan uzaklastirmasi cok iyi olmus ancak bu dogruyu bozup tekrar eski yanlisa donmesi hayal kirikligi. umarim burak hep ceza sahasinda uzaga cekilerek oynatilir.

    sneijder'i ozellikle ilk yari fazla cizgiye yakin oynatmis. ve klasik bir 4-4-2 (burak'in ikinci forvet oldugu) oynamamis. sneijder kendini hep acik alanda birakmis top alip forvete acik alan kalsin diye. geri cekilirken bile sneijder pas arasi yapmayi kovalamis ama orta saha cizgisiyle beraber hareket etmemis. emre yoruldugunda ozellikle ikinci yarinin basi sneijder'i ortaya cekip emre'yi sola alsaymis rakip bu kadar gelmezmis. orta saha 2'li degil, 3'lu gibi olurdu cunku.

    sabri berbat otesi oynamis. 2 tane olumlu hareketi var. biri ilk yarida gekas'a gelen topa pas arasi yapmasi. (hizini kullanip) ikincisi de mehmet akyuz'un sutundan once yilmadan pozisyonun icinde kalmaya calismasi. (yine cabuklugunu kullanip).
    sabri, ben kendimi bildim bileli onunde oynayan adamla paslasmayan, paslasamayan bir adam. yine onundeki oyuncuya pas vermemeye yemin etmis gibi oynadi. herkesin cok iyi sezon dedigi keita'li sezonda da keita sirtina aldiginda keita'ya pas atardi sanki adama eziyet etmek ister gibi. keita allah'tan normal bir insan olmadigi icin sirtindaki adama ragmen donup gidebiliyordu.
    30 yasina gelmis bir adam cizgide nasil paslasir ogrenir mi bilmiyorum. ama en azindan onundeki adam kendini aciga atip savunmacisindan 5-6 metre uzaklastiginda ona durterek de olsa pas atabilmeli.

    semih yine vasatin altinda oynamis. bezgin bekir gibi gorunuyor sahada. hic hirs ve istek yok. bu cocuga ne oldu cok merak ediyorum. her seye ragmen sag stoper oynamaya baslarsa ilk senesindeki gibi tekrar vasatin ustu performanslar sergileyebilir.

    alex telles kademe yapmis az cok. bindirmelerinde hep gec kalmis ancak bu da buyuk bir sorun degil. oyun ritmine alisinca dogru zamanda dogru yerde olmaya baslar.

    selcuk bu kadar istekli olmasaymis sabri'nin kanattan iki gol yiyebilirmisiz. selcuk baya iyi gelmis sabri'nin sahadan kayboldugu anlarda. gercekten nereye gittigini anlamadim. sanki bir portal acildi ve baska boyuta gecti sabri. bir insan kademesini kaybeder de butun ekrandan nasil kaybolur hem de kontra yemedigimz halde, iste bunu gercekten bilmiyorum.

    umut bulut her mac oynamali. burak'in yaptigi isi bu kadar goze batar sekilde usturuklu yapmasinin sebebi umut bulut.

    lafi cok dolandirdim, emre colak bu seneki kadroda her mac yer bulmali kendine. futbol zekasi ne kadar dusuk olsa da turkiye liginde, turk pasaportlu kendisinden daha yetenekli bir orta saha yok. daha iyi oynayan bulursun o baska bir sey. emre de futbol zekasi olsa su an liverpool'da as kadrodaydi.
    hele ki mehmet ekici'ye futbolcu falan demeye baslamislar, aman aman diyorum. emre colak 10 kat daha yetenekli o futbol zevzegine gore.

    orta sahada pas yapip defanstan hucuma gecis oyununda daha az hatayla daha net cikabilmek istiyorsak emre colak orta sahada bir sekilde oynamali. illa biri kesilecekse melo'yu degil selcuk'u kessinler. melo, selcuk'un defansif islerini hayli hayli yapar ama emre'nin islerini selcuk yapamaz.
  • 3902
    başka başlıklarda da benzer şeyleri yazdım ama buraya not düşmem gereken bir performans gösterdi 06/12/14 akhisar maçında.
    bu maçta melo'nun yerine kadroda yer bulmuş ama melo'nun değil selçuk'un görevlerini üstlenmiş oyuncumuz.

    söz konusu maçta "bilal olmadığı için emre'yi kullanabildi" aslında çok haklı bir argüman değil. tam tersine, bilal'li akhisar'a karşı emre'yle oynamak daha kolay olurdu çünkü bilal çok fazla basabilen veya rakip ortasaha oyuncularına baskısıyla tanınan bir oyuncu değil. tam tersine, bilal'in yerine oynayan saidi ntibazonkiza ve arkasındaki zokora-djoum ikilisiyle aslında fizik olarak bilal'li akhisar'dan daha güçlü bir orta saha ile çıktı akhisar.
    yani kağıt üzerinde, fatih terim'li 2. sezondan prandelli gidene kadarki galatasaray ortahasası düşünüldüğünde (mancini'li dönemde devre arasından dönüşte oynanan birkaç maç hariç), ağır bir oyun ve orta alanda yüksek fiziksel mücadele beklemek mantıklı olacaktı ve bu durumda emre çolak'la başlamak çok riskli gibi görünüyordu.

    özel olarak da aslında selçuk daha çok yaptı melo'nun görevini ki kaptığı top sayısından görülebilir bu.
    emre de kendinden beklenmeyen bir biçimde seri oynadı ki yetenekleri buna müsait.

    o gün dikkatli izleyenler, 14 mayıs 2011 gençlerbirliği galatasaray maçı'nda bülent ünder'in emre'yi benzer bir görevle oynattığını ve emre'nin o gün müthiş bir maç çıkardığını hatırlayacaklardır.

    fiziksel yetersizliğini seri oyunu, bilekleri ve zekasıyla kapatmayı başardı ve "mevlevî"likten kurtuldu sonunda. hep söylenildi "ayağında topu bu kadar gereksiz tutmasa olacak" diye; ne kadar haklı olunduğu görülmüş oldu tekrar.
    selçuk'un yerine devam etse ve melo da selçuk'un yerine devam etse takım bir seviye daha yukarı çıkacaktır.
    çünkü son 3 yılın en iyi selçuk'unun yaptığı işleri, herhangi bir günündeki melo rahatlıkla yapar, üzerine hücum anlamında da çok daha fazlasını katar.
  • 3904
    4-4-2'de genelde ortasahada melo selçuk önlü arkalı oynuyorlardı. emre'nin 06/12/14 akhisar maçında ortaya çıkmasının sebebi aslında ne melo'nun ne de selçuğun yerinde oynaması. bu maçta selçuk ve emre yanyana oynadılar. umut'un desteğiyle ortasaha ayakta durdu. emre hızlı ve akıcı oyunda büyük iş başardı. melo'nun meziyetleri kendisinde şu anda yok. lakin selçuk'u çok rahat kesebilir. umarım ergenliği çabuk atlatır.
  • 3906
    melo'nun yanında oynaması gerekendir. kendisinin oyun kurma becerisi selçuk'tan iki kat fazladır. ve beraber oynadıkları maçta selçuk'un yavaş oynama defosunu gizlemiştir. ama 10 numara oyuncunun vasıfları yok emre'de. o yüzden sneijder'in değil selçuk'un alternatifi olmalı. hamza hoca'nın bunun tam tersini düşündüğünü biliyorum. ama gerçekler onun da bir süre sonra gözüne çarpacaktır.
  • 3907
    6 aralık 2014 akhisar maçında gösterdiği oyun, uefa ve süper kupayı alan takımın efsane orta sahası suat kaya'yı anımsatan oyuncu.
    o efsane takımın , en az hakkı verilmiş fakat bana göre hayati önem taşıyan, devşirilmiş mevkilerde oynayan 2 oyuncusu vardı. stoper'den sağbeke devşirme capone ve forvet/forvet arkası serbest adamdan ön liberoya devşirme suat kaya. emre'nin yerinde olsam, suat kaya'nın kasetlerini seyrederim.

    suat kaya, son derece enerjik, adam geçebilen, ileri çıkıp golü koklayıp gol atabilen, son derece yüksek futbol zekasına sahip bir oyuncuydu. fizik yapısı emre çolak'tan çok farklı olmamakla beraber, ön libero mevkine başarıyla devşirilmiş; okan buruk ve emre belezoğlu ile birlikte o efsane orta sahanın en önemli parçasıydı, hem beyniydi, hem hamalıydı ki ; o orta sahanın en az değerlisi emre belezoğlu bile hala patlak fıtığı, kontrol edilemez siniri ve ilerleyen yaşına rağmen fenerbahçe orta sahasının en vazgeçilmezidir. '' türk tipi kaos futbolu'' denilerek, çok haksız ve aşağılanarak etiketlenen bu orta saha tarzı, 3 tane forvet temelli veya alt yapısı olan oyunculardan oluşmuş, kısa boylu fakat çok atik, enerjik, topla katedip adam geçebilen, oyuncuların top rakipteyken alan daraltıp deli gibi pres yaptığı, top kendindeyken ise topu hızla ileriye aktarıp, oyun akışkanlığını artırıp hücum sahasına adam yollayan , takım yorulduğunda ise aktif dinlenme adıyla topu dolaştırıp takımı dinlendiren veya avantajı top kendinde iken koruyabilen bir anlayışa sahipti. xabi alonso, patrick riviera, mehmet topal, hatta melo gibi uzun bacaklı ve boylu ön libero yerine , kısa boylu , teknik , enerjik , oyunun 2 yanını oynuyan 3 orta sahasına defansif/ofansif yükü dağıtmak felsefesine dayanıyordu. fatih terim bu sistemi elindeki oyunculara göre deneme yanılma metoduyla buldu fakat daha sonra italya'ya gitti, bildiklerini de unuttu, bir türlü bu orta saha modelini florya'da sistemleştirmedi. oysa ki bu sistemi milli takımda kucağında bulan şenol güneş , biraz daha yumuşatıp uyarlayarak daha sonra ki takımlarında hep kullandı . trabzon'da colman-selçuk (galiba artı olarak bir dönem gökdeniz'de vardı) , şimdi bursa'da ise belluschi- ozan tufan ve de volkan şen (stili okan buruk'a en çok benzeyen) ile devam ettirmekte.

    nasıl barcelona la mesa'da bol paslı oyun bütün altyapı takımlarında aynı dizilişle oynanıyorsa, bu kısa boylu, çok atik ve enerjik, forvet özellikli teknik futbolcularla oynanan 2 yönlü orta saha oyunu florya'da, alt yapıda standart olmalıydı. çünkü kaotik olarak adlandırılan bol presli oyunda,rakibi paralize etmek suretiyle, rakibin senden üstün olan taktiksel, fiziksel ve diğer avantajlarını uygulayacak zamanı onlara bırakmıyorsun. senin takımın ise bundan etkilenmiyor, aksine bu ortamda alışık olduğu için daha rahat ediyor, çünkü normal bir türkün hayatı da hep krizlerle, problemlerle , kaosla dolu. son yıllarda uluslararası şirketlerde, özelikle yurt dışında türk yöneticiler çok rağbette çünkü kaotik ve kriz ortamlarında batılı meslektaşlarından daha iyi performans gösteriyorlar. bu tepki verme verimlilikleriyle ilgili. bu sosyolojik araştırmalarla ortaya çıkmış, somut bir gerçektir. yani kabul edelim veya etmeyelim, bize en uygun oyun model budur. bunu güçlendirmek için amerikan fizyoterapisti, alman disiplini, balkan orijinli psikolojik insan yönetimine zaman zaman başvurabilirsiniz, ama esas formül değişmez. diğer örnekler basketbol da var: ergin atamanın, karşı takımı, çok yönlü (marko, n'dong) oyuncuları ile baskı altında, gerilimli ve baskılı ortamda, az sayıda tutup başarılı olması veya ekrem memnun'un gene eşit yönlü oyun anlayışı (fakat savunması fark yaratıp karşı tarafı hataya zorlayan) ile uluslararası alanda başarılı olması.

    buradan emre çolak meselesine gelirsek, yanında oynaması gerekenler kesinlikle furkan/selçuk inan/umut/telles/tarık/ontievero/olcan/engin gibi seçenekler arasında , pozisyona devşirilmenin hakkını (deneyerek/hepsine eşit şans verilerek görülmek sureti ile) verebilecek oyunculardan seçilmelidir. artık 10 kilometre civarı koşup daha sınırlı alanda kalan ve presle temasın dolayısıyla gerginliğin fazlalaşacağı ortamda, bunu kaldırmada problem yaşayacak olan melo'nun ise , savunmada tandem ikiliye kaydırılması gerekmektedir. şimdi ki tandemden ise semih'in, mancinin 2 maçta deneyipte çok başarılı sonuçlar elde ettiği sağ beke (aynen orta ikiliye gerektiğinde çapraz kademe yapmasını bilen ve sürpriz ileri çıkan capone'nin devşirilmesi gibi) kaydırılması son derece doğru bir hareket olur.
  • 3908
    6 aralik 14 akhisar macinda ustun oyunumuz icindeki performansini begendik ve ovduk de. cunku defansif manada kritik durumlarla başbaşa kalmadı. ancak 9 aralik 14 galatasaray arsenal macindaki ilk golun sorumlusu da kendisi oldu. melo'nun karsiladigi adama manasiz bicimde basarak alanini bomboş bıraktı ve podolskiye rahat bir pas imkano sagladi.
    bu meselnin mevkiye aliskanlikla alakali oldugunu dusunmuyorum. bu daha cok oyun zekasiyla alakali malesef.
  • 3914
    nazar değmesin aslanima. 9 aralık 2014 galatasaray arsenal maçında mükemmel oynadı. aldı, verdi, oyunu açtı, pres yaptı, top çaldı, şut attı bir orta saha ne yapabilecekse yaptı. öyle ki melo haftasonu oynamamiş emre maç yapmış yine de daha çok ayakta kalan emre oldu. bir ara melo emre'ye vermeye başladı bütün topları o dağıtsın diye. tebrikler aslan böyle devam et.
App Store'dan indirin Google Play'den alın