gerçekten bazen acıyorum. kendisine değil tabi ki. annesine, babasına, eşine, çocuğuna. düşünsene canından çok sevdiğin kişi, türkiye'de bir nefret unsuru.
bir kısım o'nun nasıl biri olduğunu bilse de içten içe susuyor. çünkü fener'e yaranmak zorunda, bir kısım da -bizler- o'nun kötülüğünü yüzüne vuruyoruz. o aldırmasa da.
işte bu yüzden acıyorum. neticede -insan- canı söz konusu. bir insanın bu duruma düşmüş olması üzücü olan. yoksa ne hali varsa onu görsün.
http://www.haberartibir.com.tr/...image/Haber/melo.jpg bu travmadan da çıkamayacak. yine sağa sola saldıracak. yine şakşakçıları olayları ört bas edecek. bir şekilde -çok geç de olsa- hayatımızdan silinecek.
geriye bakıp pişmanlıkları o kadar fazla olacak ki, ömrü boyunca bir daha hiç huzurlu uyuyamayacak.
işte böyle bir babam olsun, eşim olsun, oğlum olsun istemezdim. üzücü olan bu.