tıpkı
martin linnes gibi, takımın başarısı için feda edilmeye başlanan oyuncumuz. ha, takım başarılı oluyor mu? 15 haziran 2020, saat 00:00 itibariyle, bir başarıdan söz etmek, sonraki birkaç güne nispeten daha zor. birkaç gün sonra yeniden
başarıyı konuşacağız. bir romalı general, savaş meydanında ölen oğlu hakkında, ordusuna dönerek, "bugün ordumdan bir asker değil, binlerce asker kaybettim. kaldırın kılıçlarınızı!" diyordu. muslera'yı bu sezon için kaybettik, andone de bir süreliğine yok. üç puan, iki aslan ve bir hakeme olan güvenimizi yitirdik. ancak bu ardı arkası gelmez süreçler, bizi, emre akbaba gibi kumaşları çabucak harcamaya itmemeli kanımca. çok daha önemli haftalar geliyor. benim şahsi hissiyatım, emre akbaba'nın, takımda, şu salgın sürecinde kendisine en iyi bakan, en çok çalışan futbolcumuz olduğu yönünde. sahaya kenardan bakarkenki hırsı birçoğumuzun malumudur. onu böyle bir süreçte daha iyi beslemeliyiz diye düşünüyorum.
her geçen sezonun şampiyonluğu, bir öncekinden daha tuhaf ve önemli hâle geliyor gibi görünüyor. esasında olan şeyse plansızlıktan ötürü işlerin zorlaşması. oyuncu planlaması, kadro mühendisliği. pek türkçe ifadeler değil, farkındayım.