resim
Emre Akbaba
Takım:-
Mevki:On Numara
Yaş:31
Boy:1.80
Uyruk:Türkiye
  • 2553
    hemen hemen son on senedir takımımızda bulunan iki üç oyunculuk bir ekip çıkıyor ekstra performansıyla şampiyonluğu getiriyor. engin baytar, yasin öztekin, johan elmander, fernando muslera, sofiane feghouli,bafetimbi gomis gibi. ancak bu oyunculardan çok azı bir sonraki sezona ya kalıyor ya da o performansı gösterebiliyor. hatta hepimizin isminde mutabık olacağımız nando dışında hiç bir oyuncu böyle istikrarlı bir performans gösteremiyor.

    fakat bu emre akbaba çok gariptir ki bireysel performanstan öte bir şey yapıyor takımımızda bu sene. adam adeta takımı sırtlayıp götürüyor ve bunu ömer bayram, adem büyük hatta hatta taylan antalyalı gibi kağıt üzerinde çok vasat isimlerle yapıyor. yani ez cümle bu adam ikinci yarının başında beri takımı oynatıyor adeta. hani derler ya emre akbaba effect görüyoruz bu sene. hem de bunu ağır bir sakatlığın ardından yapıyor.

    ayağına taş değmesin. inşallah o da muslera gibi bu performansını istikrarlı bir şekilde devam ettirir ve bu taraftarın gönlüne taht kurar.

    2020 avrupa şampiyonasında milli takımımızla da çok büyük başarılara imza atacağını düşündüğüm oyuncumuz.

    edit: bkz.'lar düzenlendi.
  • 2557
    tabi ki futbol profesyonel bir yapı; ama hiç kimse duyguların da içine girmediğini söyleyemez. emre akbaba herşeyden önce galatasaraylı ve taraftarı olduğu takımın formasını giyiyor. bu da takımın kazanması için, nasıl ki biz tv başında bile hop oturup hop kakıyorsak yeri geliyor saçma sapan totemler yapıyorsak emre de takımın kazanması için elinden geleni yapıyor.

    maalesef türkiye'deki futbolda duygusallık özellikle yerli futbolcular için profesyonelliğin yanında hiç de azımsanmayacak kadar önemli bir yer tutuyor. altyapıdan en üste kadar belli bir sistemi, belli bir düzeni oturtamadığımızdan yerli futbolcu tercihlerinde, böyle canını dişine takan, takımı sahiplenen, takım kaybettiğinde bizim gibi gece gözüne uyku girmeyen futbolcular fark yapıyor.

    kararından vazgeçmediğin ve tercihini bizden yana kullanmak adına direndiğin için teşekkürler cimbomun çocuğu emre akbaba. umarım bu takıma daha çok hizmetlerin olur ve takım kaptanlığına kadar yükselirsin. allah seni nazarlardan sakındırsın, çünkü senin başına bir şey gelirse biz de çok üzülüyoruz.
  • 2559
    lig için çok değerlidir lakin şampiyonlar ligi seviyesinde emre ile oynamamız için çok üst düzey bir kadroya sahip olmalıyız. emre akbaba klasik bir orta saha, 8 numara veya bir 10 numara değil. en verimli olduğu zamanlar hep ikinci forvet olarak oynamıştır. ceza sahası içine çok iyi koşular yapar, forvetine fırsatlar yaratır, güzel şut imkanları bulur. skora katkısı yüksektir. ama emre'nin oynaması demek orta sahada bir kişiden vazgeçmektir. şampiyonlar liginde bizim gibi bir takımın bunu yapma imkanı yok. kendimizden daha yüksek seviyedeki takımlara karşı emre veya benzer tarzda, mesela anderson talisca, oyuncularla oynayan takımların çok fazla başarılı olma ihtimali olmadığını düşünüyorum.
  • 2560
    9 şubat 2020 kasımpaşa galatasaray maçı‘nı yaptığı 2 asistle tamamlayan oyuncu. asistleri haricinde ise oyunda pek gözükmedi. set hücumlarımız için önemli bir bölgede oynuyor ama emre’nin bu konuda takıma yardım ettiği pek söylenemez. zaten kendisinin çıkıp ortaya ömer’in, sola da onyekuru’nun geçmesinden sonra atılan gollerdeki pozisyonlarından daha net pozisyonlar yakaladık ama atamadık. emre tabi ki fatih terim’in kafasındaki ilk 15-16 kişilik kemik oyuncu grubunda bulunuyor ama onyekuru fit olduğunda kesiği yiyen kendisi olacak gibi duruyor. zira kendisi bitiriciliği yüksek bir oyuncu olsa da günümüz futbolunun aradığı dinamizmden uzak bir yapıda. dolayısıyla tahminim; ilk 11’imiz tamamlanınca genelde yedek soyunup hocanın kulübesindeki ilk hamle oyuncusu olacağı yönünde.
  • 2562
    denildiği gibi skora etki eden fakat devamlılığı olmayan bir oyuncumuz. kendisinin galatasaray performansına hiçbir zaman tamah edemedim. hatta reelist konuşmak gerekirse ayağı kırılıp da oyundan çıkmasa şampiyon olabileceğimizi de düşünmüyordum, kendisinin sağlığından değerli değil gerçi. ama emre bu sene çok farklı, topsuz oyununu da iyileştirebilirse takımımıza çok büyük katkı sağlayabilir.
  • 2563
    oynadığı son maçta, yani 9 şubat 2020 kasımpaşa galatasaray maçında diğer maçlardaki performansına nazaran sahada varlığının pek hissedilmemesi sahadaki rol farklılığından olabilir. ki etkili olmadığı maçta bile skora etki etmiştir.

    performansı ile ilgili bu durum, sanırım radamel falcao ile oynayıp oynamamak ile alakalı. aslında santrfor farklılığından derdim ama henüz elimizde yeterli veri yok. rol farklılığı dediğim de bu durumlar kaynaklanıyor. mesela refere maçta, benim gözlemim, emre akbaba false 9 oynarken, adem büyük'ün daha kenarda oynamasıydı. geçmişe dönük baktığımızda ise daha radamel falcao'nun yanında ikinci forvet olarak oynuyordu. üstelik radamel falcao ile oynamak ile başka bir oyuncu ile oynamak arasında çok büyük fark var. adem büyük, her ne kadar iyi maçlar çıkarıp, skora etki ederek güzel performanslar verse de, tam olarak etrafını oynatabilecek bir futbolcu profili değil. radamel falcao gibi santrforların sadece sahada durdukları yer bile, pozisyonu belirler, atağı şekillendirir.

    aynı olay taylan antalyalı için de geçerli mesela. alanyaspor ile oynadığımız kupa maçında, false 9 oynadı ve etkili değildi. oysa radamel'in yanında ikinci forvet gibi oynadığında ne kadar etkili olabileceğine tanıklık ettik.

    pekala tüm olay radamel falcao'ya bağlamamak lazım. oyunculara yüklenen rolün karmaşıklığı da bunda etken. futbolcunun profili ne kadar uygun olursa olsun -ki bence emre akbaba'nın profili false 9 oynamaya hayli uygun- ha deyince olmuyor o iş.

    önceden false 9 rolünün daha özgür olduğunu düşünürdüm. ama günbegün bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. aslında özgürlük olarak bayağı kısıtlanıyorsunuz sanırım. bir kere takım arkadaşlarınıza daha fazla bağımlı hale geliyorsunuz. evet, futbol bir takım oyunu ama false 9 gibi rolleri oynamaya çalıştığınızda, bu rollerin hakkını verebilmek için, sadece o rolü bilen futbolcu yetmiyor, yanındaki futbolcuların da bu role hakim olması gerekiyor. mesela false 9 orta saha derine indiğinde diğer oyuncuların pozisyonları, pozisyon değişimleri, topsuz oyunları vesaire çok önemli oluyor. çünkü anlık bir savunma bozumu hali ortaya çıkıyor orada. rakip stoper ile orta sahası arasındaki müdahale alanı geçişinde diğer oyuncuların bu anlık açıktan yararlanması gerekiyor. yine sahada kapladığınız alan olarak da sınırlanıyorsunuz. çünkü derine veya kanada indiğiniz zaman üçüncü bölgede hiçkimsesiz kalıyorsunuz. onun zamanlamasını ayarlamak ve takım arkadaşlarının da o zamanlamayı tutturması gerekiyor.

    biz henüz takım halinde, hatta takım halindeyi bırakın bölgesel gruplar halinde oynamaya alışamadık. kas hafızası mı desek bilmiyorum buna. bir süre oyun anlayışımızda bir değişiklik hissediyorsunuz ama biraz sonra eskiye dönüşü görüyorsunuz net olarak. bir an bakmışsınız, tek paslar, alan boşaltın boşa kaçmalar, topsuz oyunlar görüyorsunuz; bir an sonra bir bakmışsınız mıy mıy oyuna dönmüşüz. şu sıralar ilk 30 dakikalarda bir değişim görüyoruz ama sonra eskiye özlemimiz depreşiveriyor.

    emre akbaba'ya dönecek olursak, gün geçtikçe daha iyi olacağından kuşkum yok. ama bu durum pekala takım olarak bir kadro istikrarı yakalamasıyla da alakalı olacak.
  • 2564
    oynadığı her maçta varını yoğunu ortaya koyan karakterli bir futbolcumuzdur.

    son 1.5 yılda 2 kez sakatlık geçirdi ve ayağı çeşitli yerlerden 3'ten fazla kez kırıldı. birinde 5 ay forma giyemezken, diğerinde 8 ay forma giyemedi.

    art arda bu kadar ciddi sakatlıklar yaşayan bir oyuncu mental olarak tamamen biterdi. bu da futbolcunun kariyerini sonlandırmaya kadar giden bir durum. düşünsenize oynuyorsun ve ayağın kırılıyor. sonra tekrar oynuyorsun yine kırılıyor...

    emre akbaba ise mental olarak bırak bitmeyi, daha da hırslandı. son sakatlığında o kadar kırık olmasına rağmen beklenenden çok daha önce döndü. sakatlıktan sonraki ilk maçında* golünü attı. bu maçtan kısa bir süre sonra oynanan lig maçında da* golünü attı. yetmedi bir sonraki lig maçında da* gol attı. bunun yanında bazı maçlarda asist yapmayı da ihmal etmedi.

    fiziksel olarak eksiklikleri tabi ki olacak, sonuçta bu adam son 1.5 yılın, 1 yılını tedavi görerek geçirdi. sahaya çıktığında tekrardan sakatlanmamak için çok daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. o da bunu rakibiyle pek fiziksel mücadeleye girmeden yapıyor. oynadıkça eminim ki bunu da atlatacaktır. sadece bu konuda biraz daha sabırlı olmamız gerekiyor.
  • 2565
    topsuz oyunu çok iyi biliyor. çok doğru yerde pozisyon alıyor. tam bir müller ya da eskiden ümit davala gibi oynuyor, bu yüzden beğenilmiyor. müller de böyle, bu adam ne işe yarıyor amk dersiniz, öyle bi yerde topla buluşur ki 3-4 gol atıverir. tabi tekniği hayvan gibi müller'in, o yüzden laf edilmiyor pek.

    ümit oynarken de kimse naptığını anlayamazdı.
  • 2568
    https://twitter.com/.../1226590350459969537

    row-z'nin cikardigi heatmap'e gore feghouli ve omer bayram'in yaninda yoklari oynamis gorunuyor. sahada oynanan oyuna olan katkisina ve buradaki ornekte verilen verilere bakinca cok etkisiz gorunuyor ancak skora katkisina bakinca ya her mac golu ya da asisti var. benim en son aklimda kalan bu tarz sasa ilic vardi.

    bir de burada bir coklari 4-4-2 oynadigimizi iddia edip duruyordu ancak su bilgilere bakinca bunun alenen yanlis oldugu da gorunuyor. oyuncunun skora katkisina ve sahadaki oyunda kaybolmasina bakilinca da sanki 4-4-2 oynasak ve ikinci forvet olsa cok daha faydali olurmus gibi bir durum var.
  • 2570
    zihinsel olarak golü koklamak, gole yakın oynayabilmek oyunun atak kısmında oynayan bir futbolcunun sahip olabileceği en güzel yeteneklerden biri. bu tip oyuncular oyun içinde fizik ve tekniklerinden ziyade akılları ile oynuyorlar, thomas müller, dennis bergkamp gibi örneklendirilebilir.

    emre de maçın içinde ne kadar silik gözükürse gözüksün, olması gereken zamanda olması gereken yerde topla buluşan, gol ya da asist katkısı verebilen bir oyuncu. sahada hiç gözükmese de olur, önemli olan gol katkısı verip, maç alabiliyor olması. futbolun yegane amacı gol atmaksa, bunu yapan adam ister 90 dakika şov yapsın da atsın golünü, ister 90 dakika hayalet gibi dolaşıp berabere giden maçın son dakikasında atıp galibiyet alsın, farketmez.

    tekniğini konuşmaya zaten gerek yok ama fiziksel olarak güçlendiğinde ve maç kondisyonuna ulaştığında hırsını daha da çok göreceğiz.
  • 2575
    izlerken içim gidiyor. bir insan uzun süreli sakatlıktan bu kadar mı diri ve klas döner. taraftarı en çok heyecanlandıran oyuncunun bir türk olması ayrıca mutluluk veriyor.
    takımın duran toplarını da yavaştan himayesine almasını istiyorum. frikik, korner ve penaltılarımız da bu klas ayaktan çıkmalı.
    allah’ın izniyle sakatlık yaşamazsa lige uzun yıllar damga vuracak. inşallah şans hep yanında olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın