galatasarayımızın artistlik hareketleri seven 9 numarası. oynadığı her maç sonrası doğal olarak takıma yararı tartışıladursun, adaptasyon dönemi uzun olan bir futbolcu olduğunu göstermiştir bizlere. yaptığı açıklamalarda da henüz saha içinde takım arkadaşlarıyla tam uyum içinde olmadığını söylemektedir zaten. yemeyip içmeyip tuttuğum istatistiklere göre elano, galatasaray'ın 2009-2010 sezonunda bu entry tarihi itibariyle çıktığı 15 maçın 8'inde toplam 445 dakika forma giymiş, 2 maçta ise 90 dakika oynamıştır. yani elano gibi kolay adapte olamayan bir futbolcu için çok da yeterli bir süre değil bence. 8 maçta elano'nun 3 golü var, attırdığı goller de var. yani takıma yararlı olmadığını söylemek haksızlık olur. fakat kendisinden beklentimiz yüksek, o yüzden her maç sonrası tartışma konusu oluyor, kafalarda soru işareti bırakıyor. rijkaard'ın rotasyonları da elano'nun adaptasyon sürecini biraz daha uzatabilir. bu konuda sabırlı olmak lazım diye düşünüyorum ve elano'nun takıma yararlı olacağı konusunda bir endişe taşımıyorum. fakat adaptasyon dönemindeki çekingen oyunuyla bile hemen hemen her maçta artistlik hareketler yapmasına bir anlam veremiyorum. önceleri risksiz, oyunun seyrine uyacak hareketler yapıyordu. fakat
1 ekim 2009 galatasaray sturm graz macinda yaptığı iki hareket gol yollarındaki önemli pozisyonlarda da elano'nun bu hareketleri çekinmeden yapacağını gösterdi bize. şimdi zaten orta sahada topu aldığın zaman ancak yumurta kapıya dayandığında ileriye oynuyorsun, yani herkesin riske girmeni beklediği yerde riske girmiyorsun ki bu durum saha içindeki uyumla ilgili olduğundan anlayışla karşılıyoruz ama olmadık yerlerde o artistlik hareketlere, röveşataya, voleye kalkmalara hiç gerek yok. aynı maçta, arda ile çok nadir olarak yaptığı verkaçların birinde topu arda'nın önüne yuvarlaması gerekirken o pozisyon için zor bir hareket denedi ve topu tekrar arda'ya kazandıramadı, pozisyon heba oldu. aynı maçta ikinci yarıda gelen bir ortaya da röveşata tarzı bir vuruş denedi ki bence ona da gerek yoktu. elano bunları deneyecektir, bunlar elano'nun oyun içindeki seçimleridir fakat henüz saha içinde arkadaşlarıyla uyumu yakalayamamış, pas alışverişini oturtamamış bir futbolcunun böylesi kritik pozisyonlarda bu tarz hareketler yapmaması lazım. bizim üzerimize mi oynuyor diyorum ama zaten taraftar elano'yu seviyor. hatta o hareketler yerine daha sade oynasa ve takım organizasyonlarında arda turan'ın üzerindeki yükü hafifletse daha çok sevecek.
şunu da söyleyerek kendimle çelişeyim. brezilya milli takımında oynayan bir futbolcuyu artistlik hareket deniyor diye eleştirmek çok da doğru değil. çünkü bu zaten elano'nun oyun stili.
23 agustos 2009 galatasaray kayserispor macinda yaklaşık 30 metreden topa hiç düşünmeden vurduğu gibi o hareketleri de kendi oyun doğası gereği yapıyor ve o pozisyonlar farklı sonuçlansa farklı şeyler konuşuyor olacaktık şu anda. onların da zamanı gelecek, ama adaptasyon süreci içinde biraz daha dikkatli seçimler yapması gerek.