• 1951
    sebo ultraslan sayfasında emmeli gömmeli, sokup çıkartmalı uzunca bir flood yapın taraftar sussun, hala susmazlarsa 3 gün sonra ben çıkar 2 atasözü söylerim ortalık sakinleşir metodunu kullanmadıklarından olsa gerek, galatasaray'ın haklarını savunmadığı düşünülen yönetim. benim geçen sene gördüğüm yönetim galatasaray haklarını en çok savunan yönetimdi. ağırlığını koydu, tehdit etmesi gereken yerde tehdit etti ve elindekini vermedi. 1959 öncesi şampiyonluk yalanı mevzusunda da boş durmadıklarına adım gibi eminim. göreve geldiklerinden beri ultraslan'ın 2 günde bir bildiri yayınlama saçmalığını kesmesi bile galatasaray'ın hakkını her yerde taraftara gerek bırakmadan savunmaya çalıştıklarını gösteriyor.
  • 1958
    birçok konuda ellerinden gelenin de fazlasını yapan yönetimimiz.

    fakat 1959 öncesi şampiyonluk yalanı ile ilgili pasif kalıyorlar. aleyhimize bir sonuçta yer yerinden oynar, transfer falan kurtaramaz kendilerini. şu ana kadar saçma sapan çocuk gibi alaylı konuşmalarla geçiştirdiler. gereken özeni göstermiyorlar. inşallah bu konuda sessiz çalışıyorlardır.
    tff yönetiminin dahi yetkisi yokken bir zımbırtının alacağı tavsiye kararla kamuoyu vicdanına oynamaya çalışılıyor ve şu ana kadar yönetimden beklenen tepki gelmedi. şu andan itibaren top galatasaray yönetimindedir. bu kadar hukuksuz şekilde galatasaray camiasının menfaatleri gasp edilemez. herkes elinden gelenin fazlasını yapacak, bu camianın gündemi budur.
  • 1963
    temmuz ayı bitmeden angelino, halil dervişoğlu, cedric bakambu, wilfried zaha ve en en en önemlisi mauro icardi’yi bitiren yönetim. kampa transferler yetişmedi belki; ama rasica hariç iskelet korunduğu gibi en önemli parça icardi ve iki dünya klasında oyuncu getirildi. üstüne halil bjk’nin elinden alınarak hem rotasyon hem de yerli sorununa alternatif yaratıldı. halil’in çok ciddi katkı vereceğine inanıyorum. bakambu da aynı şekilde gol yollarında büyük katkılar verecek inancındayım.

    allah korusun zalgris’e karşı bir yol kazası yaşamazsak muazzam bir planlama yapılmış olacak. galatasaray değil, türkiye standartları üstü bir iş yönetimi.

    erden timur ve tabi ki dursun özbek başta olmak üzere herkese teşekkürler.
  • 1966
    bir gün bu başlığa bunu yazacağımı düşünmezdim ama şu an sol frame'de dorukhan toköz, berat özdemir ve daha bir çok ortalama oyuncu adı görmüyorsak ortaya koydukları vizyondandır. şu an muhabirlerin salladıkları isimlerin tamamı üst düzey oyunculara dönüştü. teşekkürler sevgili yönetim ve okan hocam.
    (bkz: 2023-2024 yaz transfer dönemi)
  • 1967
    inanılmaz basari sergileyen yönetim. şöyle ki;

    bir dönemler galatasaray'ın maaş bütçesi 60+ milyon eurolarda geziyordu. transfere 30-40 milyon paralar harcaniyordu. o kadar bütçeyle bir sneijder cozunce kendimizi kaybediyorduk. şimdi çok daha az maaş ve bonservis butceleriyle erden timur sağolsun avrupa ayarında kadro kurabiliyoruz. gelecek yönetimlere de taraftarlara da ders olur umarım.
  • 1969
    çok iyi yönetim kabul. ama (bkz: 1959 öncesi şampiyonluk yalanı) konusundaki pasif tutumları rahatsız edici. bu işin sonunda yalı çocuğunun dediği olursa, kendileri nefretle tarihe geçerler. transfer filan kimsenin umurunda olmaz. özhan canaydın da adnan polat da burak elmas da hatta son döneminde rahmetli cengiz de benzer tutuma girmişlerdi. şu fb'ye şirin gözükme muhabbeti miğde bulandırıcı. kamuoyunun takdirine bırakılan açıklamaların bir anlamı yok. fb'nin alması gereken cezalar hakkında sert açıklamlar yapmalılar.

    açıkçası bu konuda:
    1. daha sert olmalılar
    2. taraftarı yönlendirmeliler.
    3. korsan logo kullanan medya kuruluşlarına tepki göstermeliler.
    4. fb'nin ceza alması için uefa ve tff ye resmi olarak başvuru yapmalılar.
    5. bol bol tarihçileri öne sürmeliler..
  • 1970
    bence sahte yıldızlar ve (bkz: 1959 öncesi şampiyonluk yalanı) hakkında fazla konuşmayarak doğrusunu yapan yönetimdir. fenerbahçe'nin ve ali koç'un istediği zaten konuşulmak. onlarla birlikte sen de bu hikayeyi dillendirmeye başlarsan, tüm bu yalanı meşru zemine çekmiş oluyorsun. doğrusu kendilerini hiç kaale almamak ve olayın hukuki kanada gelmesini beklemek. gerektiği yerde de alaycı söylemlerde bulunarak, fenerbahçe'nin mantıksızlığını ülkenin yüzüne vurmak ve konunun sulandırılmasına ön ayak olmak. bizim yönetimin de yaptığı tam anlamıyla bu. ve bunu tek bir yönetim değil arka arkaya bir kaç yönetim yaptı. sadece bu olay özelinde konuşursak bile galatasaray'ın ne kadar akil, ne kadar donanımlı, ne kadar sistemli kişiler tarafından yönetildiğini, yönetimler değişse bile zihniyette sürekliliğin sağlanabildiğini görüyoruz.

    taraftar istiyor ki it dalaşına girilsin. fenerbahçe, beşiktaş ve diğer anadolu kulüpleri seviyesizliğinde açıklama savaşları olsun. galatasaray hariç herkes öyle davrandığı için normali bu gibi görülüyor ancak şu an türkiye futbol iklimine, hatta ve hatta türkiye'nin tüm kurum ve organlarına ve onları yöneten kişilere, çalışanlara ve halka sirayet etmiş olan cehalete bağlı öfke ve öfkeyi kontrol edememe, tutarsız ve fevri açıklamalar kabul edilebilecek şeyler değil. sonuçlarının ne olacağını düşünmeden ağızdan çıkanların, vereceği zararı hesaplamak gerekir.

    galatasaray yöneticileri halkı kin ve düşmanlığa sevk etmekten özellikle kaçınmakta ve hala cumhuriyetin demokrasisine ve hukukuna güvenerek doğru yoldan sapmamaktadır. onlardan taraftar kadar fevri çıkışlar beklemek haksızlıktır ve aynı zamanda mantıksızdır. eğer taraftar aklıyla yönetilirsen en fazla fenarbahçe olursun işte.
  • 1971
    2. döneminde erden timur sayesinde gayet iyi giden grup.

    1959 öncesi şampiyonluklar için pasif kaldığını düşünmüştüm ama sonra düşününce bekleme yapmalarının bir faydası olduğu kanaatine vardım.

    eğer bu konu hakkında çok fazla savunma yaparsak karşı tarafın bu saçmalığına ister istemez yardımcı olabiliriz. daha fazla meşrulaştırmaya gerek yok. biz de çıkıp sulandırarak her başarıya yıldız istesek bu defa da ciddiyetimiz kalmayabilir.

    bekledikleri şey şu olabilir: eğer bu hukuksuzluk kabul görürse o zaman biz de tr kupası vs. için yıldız isteyeceğiz. onların 3 takımlı kupalarını şampiyonluktan sayanlar bizimkini saymazsa işte o zaman ortalık karışır. argo tabirle seve seve kabul etmek zorunda kalırlar. bu ülkede fenerbahçe'ye ya da galatasaray'a 1 veriyorsan ötekine de vermek zorundasın. hadi kabul etsinler de görelim nasıl oluyormuş.
  • 1972
    kulüp finansı konusunda:

    açıkklanan zarar (825.858.335 tl) 1 haziran 2022 - 31 mayıs 2023 dönemi.

    pazar günü dinlenmek daha cazip geliyor fakat bir şeyler yazayım.

    çok uzun, detaylı bir entry ihtiyaca göre girilebilir finansal tablo okuması yapılabilir. tek cümleyle açıklamaların eksik olacağı konular.

    birkaç örnekle açıklayayım.

    kulübün kredi borcu arttı mı? evet arttı.

    yeni kredi çekildi, florya arazisinin satın alımı ve projenin geliştirilmesi için 1.085.000.000 tl. proje geliştirildikten sonra kulübe kazandıracakları

    şimdi gazete manşette dursun aydın özbek yönetimi bir yılda galatasaray'ın kredi borcunu 1 milyar arttırdı derse iş garip bir hal alıyor. hayatın birçok alanında plana, programa, içeriğe bakmadan gerçekleri eksik görürüz.

    açıklanan zarar konusunda kulübün yaptığı bonservis yatırımları malum. bunun eleştirisi, övgüsü bir yana. dönen varlıklar ve duran varlıklardaki artış olayı. bunun içine sahip olduğun bonservisli futbolcular vs. çok şey dahil.

    başka bir bakış, eski profesyonel futbolcu davalarından yönetimin ödemek zorunda kaldığı davalar.
    1.800.000,00 eur futbolcu
    908.743,45 eur futbolcu
    2.820.932,98 eur futbolcu
    2.634.000,00 eur antrenör

    ve faizleri. sadece 300 milyon tl'ye yakın gider yazmış şu 4-5 dava. dediğim gibi pazar pazar daha fazla kafa yormak istemiyorum enteresan durumlar yok kulüp ekonomisinde. 800 küsur milyonluk zararın sadece 1/3'ünden fazlası buradan zaten.
  • 1973
    bu konu hiç dillendirilmiyor ama transferlerde gecikiyoruz. ağustos ayında olmamız, avrupada sezonun başlamaması önemli değil. avrupanın sezonuna değil, kendi sezonumuza bakıyoruz çünkü.

    dün 2 ağustos 2023 galatasaray zalgiris maçı'nda oyewusi'nin deparlarında biz de ter attık. evet, torreira'nın olmayışı takımı çok etkiliyor ama dün yaşayacağımız bir kaza kurşunu tüm planları alt üst edecekti.

    planımız ortada. yıllar boyu şampiyonlar ligi'nde varlık gösterecek, hatta belki de avrupa'da kupaların birine oynayacak bir takım kurmak. böyle bir planın varsa ön elemeleri riske atamazsın. haftaya daha güçlü bir rakiple karşılaşacağız ama takımın dünkü halinde hiç iç açıcı bir tablo yoktu. transferlerin gelmesi ne kadar uzarsa takıma alışması da o kadar uzayacakken maalesef giderek geç kalındığını düşünüyorum. şampiyonlar ligi treni kaçarsa hepimiz çok üzüleceğiz.

    en önemli mevkimize hala bir transfer yapılmadı. hala her gün başka birinin adı çıkıyor. daha fazla geç kalınmamalı. takımın orta sahası artık bir an evvel toplanmalı. dün durumun ciddiyetini hep beraber gördük.
App Store'dan indirin Google Play'den alın