futbol zevkini öldüren kural. neden mi?
birincisi; diyelim ki a ve b gibi iki takım var. ilk maç a'nın sahasında ve a takımı kendi evinde 1-0 kazanıyor. ikinci maç b'nin sahasında ve ikinci maçın 89. dakikasında, a takımının deplasmanda 1-0 öne geçtiğinin düşünelim. o andan itibaren b takımı futbolcuları şöyle düşünür: ''uzatmalarla birlikte en fazla 3-5 dakika var, üç golü nasıl atalım?'' ama bu kural olmasa b takımına -en azından elenmemesi için- 2 gol yetecek ve maçın son 3-5 dakikasında 2 gol atabilmek hiç de düşük bir ihtimal değil. örnek olarak meşhur
26 mayıs 1999 manchester united bayern münih maçı* verilebilir.
ikinci olarak hepimiz çocukluktan beri penaltılara giden maçları/penaltıları izlemeyi sevmişizdir. bu kural nedeniyle maçların penaltıya gitmesi için sadece bir ihtimal oluyor, o da iki maçın da aynı skorla bitmesi. bu sezon hariç son 5 şampiyonlar ligi sezonunun son16, çeyrek final ve yarı final aşamalarında zaten sadece 2 maç penaltılara gitmiş.
üçüncü olarak ise 120 dakika boyunca izlemeye değecek maçları, bu kural nedeniyle yalnızca 90 dakika izlemek zorunda kalmamız. bununla ilgili ilk aklıma gelen geçen seneki
* manchester city-
monaco şampiyonlar ligi son 16 turu eşleşmesi. ilk maçı m.city kendi evinde 5-3 kazanmış, ikinci maçı ise monaco kendi evinde 3-1 kazanmıştı ve deplasman golü avantajı ile çeyrek finale çıkmıştı. halbuki bu kural olmasa maç belki de uzatmaya gidecek, uzatmalarda karşılıklı goller olacak ve belki de penaltılara kadar gidecekti. yani bu kural olmasa, kesinlikle daha fazla gol izlemiş olacaktık.