futbolun olmazsa olmazıdır fakat galatasaray , beşiktaş , fenerbahçe ve trabzon için yasaklanan bir olaydır
27
yasaklara rağmen yok olmaması için mücadele edilmesi gereken, taraftarlığın tribün kültürünün amentüsü. bu sezon hafta içi maç oynatma rezilliğine rağmen 2 defa ankara bir kayseri şenlendirdik. ordu'yu kaçırdık üzüldük. samsuna gidiyoruz devamı bursa.
28
tribünlerin ruhudur ve bu ruhu engellemeye çalışan endüstriyel futbolun köpekleriyle sonuna kadar mücadele edilmelidir. ayrıca tarihe not düşülsün, son zamanların en iyi deplasman tribünü şüphesizki, 24 ekim 2010 fenerbahçe galatasaray maçında yapılmıştır.
29
bu sezon 20 puan kaybettiğimiz.
30
pozisyon vermeden puan kaybettiğimiz illet.
31
puan kaybetmemek icin dikkatli ve istekli oynamayi gerektiren mac turu. bizim takimda zaten dikkat falan hak getire, ama istek de yok. her deplasman macina sanki sampiyonlugu garantilemisiz de, formalite macina cikiyormusuz gibi yaklasiyoruz.
32
2013-2014 sezonunun ikinci yarısında 6 hafta geride kaldı.
fenerbahçe deplasmanda 3 maçta 2 mağlubiyet 1 beraberlik aldı. biz deplasmanda 3 maçta 3 beraberlik aldık.
onlar her maç ama her maç sonrası hakeme sövdüler, sağa sola saldırdılar, yürüdüler. biz ise amk kendi oyuncularımıza, teknik heyete, hatta yönetime saldırıyoruz.
eğer yanlış hatırlamıyorsam on iki deplasman maçından sadece iki kayseri ve bir beşiktaş maçını galibiyetle tamamladık. rakip puan kaybetmeyi sürdürürse "yenemiyorsan yenilme" hâli avantaja da dönebilir ama şu haliyle tat kaçırdığı ortada.
deplasman sabahına uyanmayı, hele ki hava bahar havasıysa otobüslerin kalkacağı yere yakın bir yerde çocuklarla buluşup sabah kahvaltısı yapmayı, maç hakkında kritik yapıp, kaç otobüs olacağımızı konuşmayı, otobüslerin gelmesiyle "beyler karşıdan gelecek otobüslerle beraber yola çıkacağız" uyarısını her deplasman öncesi duymayı, biletlerimizi alıp kafamızın rahatlamasını, deplasman yapılan şehire girince emniyette yapılan makaralar ve otobüslerin stada doğru yola çıkmasını, rakip taraftarın hareket çekmesini otobüsün camından hayırdır tarzı karşı tarafı kızdırmayı, stada girmeyi, takımın sahaya çıkmasını,dönüş yolunda aynı kaderi paylaştığın arkadaşının omzuna kafanı yaslayıp sabah olana kadar uyumayı, gözünü açtığında sabah güneşinin gözünü almasını, hele ki kazandıysak mutlu mesut otobüsten inip eve gidip uyumayı ki pazar deplasmanlarından pazartesi sabahı dönüp takım elbise kravat kuşanıp uykusuz işe gidişimizi bile özledim. çok özledim ulan işte çok.
bildiğiniz gibi değil...
37
ülkemizde inanılmaz derecede artan tahammülsüzlük nedeniyle sıcak bakmadığım durum. dünyanın en güzel olayıdır sabah erken kalkmak ses kısılana da dek tezahürat yapmak aç karnına bir sevdadır öğrenciler için bir simit ile gün edilir.
ama insanlar arasında tahammülsüzlük o kadar var ki bruma yüzünden selçuk inan yüzünden bile galatasaraylılar kavga eder oldu.
kendi içimizde bile tt arena'da kavga eder olduk. deplasman varsın olmasın ve biz bu zevkten mahrum kalalım ama bir kaç can daha yaşasın anneler üzülmesin mezarlar boş kalsın şimdilik.
38
özledim anasını avradını * köpek gibi özledim köpek gibi.
lig bizim icin sirf bu kapsamdaki maclardan olussaydi kume duserdik.
44
en kotu beraberelik almamiz gereken maclar.
45
orta sahasız takımların her zaman zorlanacağı maç türü.
46
bu sene* bize zehir olan. 28. hafta itibariyle 14 maç, 7 mağlubiyet, 2 beraberlik. biri ptt 1.lige düşmesi aralık ayında kesinleşmiş karabük'e karşı alınmış yalnızca 5 galibiyet.
47
2017-2018 sezonu 28. hafta itibariyle 7 deplasman maglubiyetine ulastik maalesef. bu maclardan gectim galibiyeti, beraberlikle ayrilabilseydik cok bariz bir liderligimiz olurdu. +7 puanla su anda kendimizi sampiyon ilan ederdik.
48
2017-2018 sezonunda deplasman istatistiğimiz 6 galibiyet, 7 mağlubiyet, 2 beraberlik şeklinde. ve kalan haftalarda akhisar ve göztepe iki kalburüstü deplasmana çıkacağız. bizim açımızdan hiçbir şey bitmiş değil, bu kötü formun düzelmesi adına ekstra motivasyon ise şart oğlu şart. deplasman fobimiz varsa da bununla yüzleşmek gerekiyor, bunu inkar etmek değil.
deplasmanın istanbul içi ya da dışı olması farketmeksizin sorulması gereken bir soru: "bir galatasaray taraftarı en son hangi deplasmana bilet alarak gidebilmiştir acaba...?"
hocamız fatih terim'in 2013 yılında takımımızdan ayrılması sonrası takımımızın kanayan yarası haline gelen fobiye konu olan diş saha manasina gelen spor terimi. işin kötü tarafı rakipler de bu durumun üzerimizde yarattiği gerginliğin farkinda ve bunu çok iyi kullanmaktalar. özellikle lig takimlarinin tamami bize birinci bölgede baski yaparak etkisizleştireceğimizin farkında. 1. bölgede baski yediğimiz vakit takimimız oyundan düşmekte, rakip de kontrolü ele alarak oyunumuzu sahaya yansitmamiza engel olmakta. ne yapıp ne edip bu transfer döneminde gereken bölgelere transferler yapilarak artik yikilmasi gereken fobi artık kabak tadı vermiştir. şampiyonluğun yolu bu fobiyi ortadan kaldırmaktan geçmektedir. açık ve net.