---
alıntı ---
beşiktaş, niye fenerbahçe'yi yenemiyor?’
17 nisan 2005 tarihinde kadıköy’de oynanan f.bahçe maçında 74. dakikada tümer’in yerine oyuna girdim. oyuncu değişikliği hakkını tamamlayan takımında kaleci oscar cordoba’nın kırmızı kart görmesi üzerine oyuncu değiştirme hakkımız kalmadığı için mecburen kaleye geçtim. 10 dakika, 1 numaralı forma ile oynadığım maçta penaltıdan bir gol yedim. beşiktaş sahadan 4-3 galip ayrıldı. bu maçtan sonra “kadıköy panteri” olarak anılmaya başladım. işte o maçtan sonra beşiktaş, f.bahçe’yi 8 yıldan bu yana kadıköy de yenemiyor.
‘cordoba şaibeli bir şekilde atıldı’
2004-2005 sezonu… 1 sezon önce fenerbahçe’ye karşı şampiyonluğu kaybetmiştik. 17 nisan 2005 tarihinde kadıköy’de belki de kariyerimin en ilginç maçına çıktım. şükrü saraçoğlu stadı’ndaki 4-3 kazandığımız maçta kalecimiz cordoba kırmızı kart gördü. kaleye geçmek bana kaldı. kırmızı kart gören kaleci cordoba son 10 dakikayı oynamak istemedi. kendisini oyundan attırmak için şaibeli kırmızı kart gördü. cordoba o hareketi ile takıma ihanet etti.
‘lucescu çok haklı’
lucescu, ”türkiye’de iki şampiyonluğum çalındı” dedi. yüzde yüz haklı. o çalınan şampiyonluğumuzu ben ve takım arkadaşlarım maç maç yaşadık. federasyon, hakemler, bazı spor medyası beşiktaş’ın o sezon şampiyon olmasını istemedi. bize karşı oynayan takımların teşvik primi aldıkları açıkça belliydi. kısacası şunu açıkça söyleyebilirim. beşiktaş o sezon 11 puan öndeyken şampiyon olamamasının tek nedeni turkish mafya’dır. her maçımızda çok çirkin oyunlar oynandı. o sezon o kadar iyi ve güçlüydük ki kimse bizi yenemiyordu.
‘şike olayının patlaması sürpriz değil’
türk futbolunda yaşanan şike olaylarını romanya’dan üzülerek izliyorum. türkiye’de şikenin günün birinde patlayacağı benim için sürpriz olmadı. hissediliyordu. bazı maçlarda şikenin pis kokusunu hissettim. işte bunun için mircea lucescu kesinlikle haklıydı diyorum. ve kesinlikle eminim ki sırf bu nedenden dolayı türkiye’den ayrıldı. kaybeden de inanın bana türk futbolu oldu.
bülent korkmaz'dan çekinirdim sonra hocam oldu
beşiktaş’ta oynarken en çok çekindiğim, sert darbelerinden korktuğum oyuncu bülent korkmaz’dı. bir maçta beni sahada kovaladığı yetmedi, beni soyunma odamızın kapısına kadar takip etti. tünel de bile kavga etmiştik. sahadaki rakibim bülent korkmaz, bursaspor da benim antrenörüm olunca çok samimi ve dost iki insan olduk. bursaspor’dayken bana ilk sözü, “unutma şimdi senin hocanım” olmuştu.
istanbul'da en çok çarşıyı özlüyorum
“beşiktaş’ta kötü oynadığımda bile bana kimse tepki göstermedi. ayrılarak hata yaptım.”
kalbimde beşiktaş’ın çok ayrı bir yeri var. kimse bana kötü oynadığım maçlardan sonra bile “git buradan” demedi. 1.5 yıllık sözleşmem olmasına rağmen beşiktaş’tan ayrılarak büyük hata yaptım. seyirciyi, çarşı’yı çok özlüyorum. çarşı, bana türkçe’yi öğretti. her zaman söylüyorum. beşiktaş benim ikinci evimdi.
çocuklarımı ev sahibi yaptılar
beşiktaş forması giyerken transfer ve primlerimi biriktirip, çocuklarımın geleceği için ev aldım. beşiktaş’ın parası bereketli geldi bana. onlar sayesinde ev sahibi olduk.
cordoba g.saray maçını vermekle de suçlandı
7 mayıs 2006’da beşiktaş-g.saray maçında 52’de tümer’in golüyle 1-0 öne geçen kartal, 64 ve 90’da hasan kabze’nin attığı gollerle 2-1 kaybetti. son dakikadaki 2. golde cordoba topu oyuna sokarken g.saraylılara pas attığı iddia edilmiş ve kolombiyalı’nın beşiktaş’la ilişkisi kesilmişti. son hafta kayseri’yi 3-0 yenen cimbom, f.bahçe’nin denizli ile 1-1 berabere kalmasıyla şampiyon olmuştu.
fatih terim milli takıma geç geldi
türkiye, fatih terim ile yola çıkmış olsaydı dünya kupası finallerine adını yazdırırdı. o mükemmel bir hoca.
son dünya kupası elemelerinde türkiye’ye yazık oldu. istanbul’da, romanya’yı zayıf görüp küçümsemesi sürpriz bir yenilgi getirdi. türkiye futbol federasyonu fatih terim’i milli takım’ın başına geç getirmesinin faturasını bir dünya kupası finalleri ile ödedi. terim, türk milli takımı’nın başına daha önceden getirilmiş olsaydı, kesinlikle gruptan ikinci çıkılırdı. popescu ve hagi’nin dediklerine göre, terim karakter, kişilik, oyuncuya güven vermesi, motive etmesi ile mükemmel bir teknik adamdır. bursaspor seyircisinden ise iyi performans gösteremediğim için özür diliyorum.
--- (gbkz: hürriyet’ ---