22 ekim 2014 galatasaray borussia dortmund maçı kadrosuna
olcan adın ve
bruma'yı almadığı için takımdan gitmesi istenilen teknik direkötürümüz. ligde henüz 6. hafta bitmiş, lider ile aramızda 1 puan var ve 2. sıradayız. şampiyonlar liginde ise
arsenal,
b.dortmund ve
anderlecht gibi avrupa'da söz sahibi takımların bulunduğu grupta henüz 2 maç oynamışız ve 1 puana sahibiz. türkiye kupası ise bizim için henüz başlamamış bile. yani demem o ki bir teknik direktörün o sezon için başarılı veya başarısız sayılabilmesi için henüz çok ama çok erken. fakat bizim futbol uleması taraftarlarımız kendisinin şimdiden gönderilmesini istiyor.
hani bütün zaferler gökyüzüneydi?
ondan sonra derler ki ülkemizdeki bütün futbol adamları günü kurtarmaya çalışıyor, belli sistemleri yok, altyapıya önem vermiyorlar. ulan senin gibi taraftar olduktan sonra adam neden ileriyi düşünsün. iki maç kaybedince hatta bırak maç kaybetmeyi iki adamı kadroya almayınca başlıyosun ağlamaya.
olcan'ı neden kadroya almamış.
fenerbahçe maçında
* sahada
olcan vardı ve
fenerbahçe 10 kişi kalana kadar takım pek bir varlık gösteremedi. demek ki tek başına
olcan'la olmuyormuş bütün takımın iyi oynaması lazım ancak eldeki malzeme ne yazık ki belli.
bruma desen geçen sene çok büyük bi sakatlık geçirdi ve şu ana dek pek fazla forma şansı bulamadı ve biz
b.dortmund maçında bu adama mı bel bağlayacağız? ayrıca
ismail kartal bizimle oynadıkları ve kendi takımı için hayati önem taşıyan maçta
diego gibi bir ismi yedek bırakmış ve sonradan dahi maça dahil etmemiş ve buna rağmen bize kendi evimizde üstünlük kurmuş biz hâlâ
olcan,
bruma diye ağlıyoruz.
bu akşamki maç tek bir oyuncuyla, dizilişle, taktikle falan kazanılmaz ben size söyliyim. kendi evinde böyle büyük takımlara karşı kazanabilmen için elindeki en büyük koz taraftardır. sen o stadı rakip takım için cehenneme çevirirsen kimle çıkarsan çık, hangi taktikle oynarsan oyna maça 1-0 hatta 2-0 önde başlarsın. peki sen bu görevini yerine getiriyor musun?
fenerbahçe maçında gördük işte. rakibin 10 kişi kaldığı, maçın 0-0 gittiği ve takıma mutlaka en az 1 golün lazım olduğu dakikalarda bizim taraftar olarak ne yaptığımızı gördük. mükemmel bir yöntem ile takımı ateşlemek adına futbolcu ıslıkladık hem de kendi futbolcumuzu.
eleştiri yapın ona kimsenin bi şey dediği yok. "şu yaptığını beğenmiyorum" diyebilirsin eyvallah ama "gitsin" demek nedir arkadaş. hadi diyelim ki gitti. kim var şu anda takımın başına getirebileceğimiz? var mı şu anda bizi ileriye taşıyabilecek
boşta bir teknik direktör? en azından sezon sonuna kadar beklememiz şart oğlu şart. devre arasında kafasındaki futbolcuları alsın, göndermek istediklerini göndersin ondan sonra bakalım ne yaptığına.
ya da neyse en iyisi gönderelim gitsin. geldiği sene tüm kupaları alan birini bulana kadar hiçbi hocayı tutmayalım takımda.