• 91
    şimdiye kadar hiç yorum yapmadığım skandaldır. şaşırdım, yıkıldım, sustum. verilecek olan cezaları ve yönetimin tavrını bekledim. bugüne kadar aklı başında bu sevdayı yaşamaya başladığımdan beri başımı önüme eğdiren tek olaydır. yönetimin tavrı son derece yerinde ve zamanında alınan kararlardı bence. cezalara gelince, ligden düşmek yok ama ligden düşün demek gibi kararlar var ortada. haklılar mı bu kararlarda? kimse haksızlar diyemez. biz büyük bir komplonun kurbanı olduk. şaka gibi bir olaydır bu. şaka gibi de sobelendik. üzerinden kaç ay geçmesine rağmen fenerbahçe maçının bitiminde ortaya çıkması daha da enterasan bir olaydı o da ayrı bir konudur.
  • 93
    bugün eman toroğlu konu hakkında çok ilginç tespitlerde bulunmuş. bunların bir çoğunu ben bilmiyordum. bilen arkadaşlar varsa bilgi verebilirler, yazıyı okuyunca aslında bu olayda yapılan işlerin farklı olduğunu göreceksiniz. en önemlisi de almanya'daki turnuvanın cemal nalga ceza almadan çok önce organize edildiği.

    --- alinti ---
    galatasaray’ın cemal nalga olayını merak ettim. biraz araştırdım, karşıma enteresan şeyler çıktı. öncelikle şunu belirteyim; bu olayda 1 numaralı hatalı olan yer basketbol federasyonu. ikinci galatasaray kulübü.
    işler öyle enteresan seyredip sonuçlanıyor ki, “bunlar ancak türkiye’de olur” diyorsunuz.
    türkiye basketbol federasyonu disiplin yönetmeliği’nde, “verilen cezalar türkiye basketbol federasyonu faaliyet alanında geçerlidir” diyor. bu demektir ki, galatasaray’ın avrupa’da oynayacağı özel maçlar bu kapsamın dışında. bakın daha bu maddeyle dakika 1 gol 1 olduğunu görüyorsunuz.
    futbolda, “özel maçta ceza alanlar cezaları resmi maçlarda çeker” ibaresi var. baskette yok.
    almanya’daki özel maçlarda hakemlere lisans verilmiyor. esame listesi dediğimiz lisans numaraları da verilmiyor. sadece takımın isim listesi veriliyor. yani, cemal nalga’nın almanya’da oynadığı maçların resmi maç olma şansı yok. hangi yorumda var; maçı alman basketbol federasyonu’ndan görevli bir hakem idare ediyor.
    oyak renault, basketbol federasyonu’na soruyor; “cezalı olan cemal nalga, almanya’daki iki özel maçta oynadı mı” diye. oyak bilerek veya bilmeyerek basketbol federasyonu’nu bu aşamada taca atıyor. çünkü oyak’ın yazdığı bu yazıya federasyon resmi olarak, “bu basketbolcu almanya’da oynamamıştır ve böylece cezasını çekmiştir” diye yazıyor.
    sahtekarlık cezası
    bu olaydan sonra basketbol federasyonu’nun galatasaray’a verdiği cezalar geçersiz. galatasaray’ın ıslak imzalı federasyona gönderdiği yazı sahtekarlık. ama işi bilememenin acemiliği. yani basketbol federasyonu, “ben galatasaray’a cezayı, cemal nalga’yı oynattığı için değil, ıslak imzalı sahte bildirimde bulunmasından dolayı verdim” diyebilir.
    teknik danışman koray mincinozlu 2 yıl, asistan koç cengiz karadağ ise 1 yıl ceza alıyor. bu verilen cezalar son derece fiyasko... göreceksiniz tahkim kurulu ikisini de kaldıracaktır. çünkü verilen cezalar bunların görev alanına girmiyor.
    peki galatasaray buna neden tenezzül etti. geçen yıl, daha sezonun başında hazırlık maçlarında başarısız olan murat özyer’in ipi çekildi. onun için de panikleyen okan çevik, “2-3 maç kaybedersem benim de ipimi çekerler” diye tenezzül etmiş olsa gerek.
    işin başka boyutu da var. oyak bu işin üstüne gidiyor, mücadele ediyor, federasyon galatasaray’ı karşısına almak istemiyor, bazı usulsüzlüklere göz yumuyor. ne zamanki devreye fenerbahçe giriyor, federasyonun gücü burada yetmiyor.
    federasyona kim ceza verecek
    şimdi ne olur?
    bu işteki en büyük fiyasko basketbol federasyonu’nda. eğer federasyon başkanı turgay demirel ve yönetimi tahkim’e baskı yapmazlarsa, galatasaray’ın ve suçsuz olan teknik danışman ile asistan koçun cezaları kaldırılır. bir tek ıslak imzalı beyandan dolayı galatasaray’a sahtekarlık cezası verir. çünkü cemal nalga’nın almanya’daki maçlarda oynaması hiçbir bakımdan geçerli değildir. bu olay türkiye’de basketbolun ne kadar kötü idare edildiğinin en büyük kanıtıdır.
    not 1: hepimiz galatasaray’ın, basketbolcusunun cezasını kaldırtmak için almanya’da iki türk antrenörün takımıyla özel maç yaptığını söyledik. ama galatasaray’ın bu özel maçları oynama kararının tarihi, cezanın verilmesinden iki ay öncesine dayanıyor. basketbolcuya verilen cezadan bir hafta sonra da bu maçlar yapılıyor. yani maçlar sonradan organize değil.
    not 2: basketbol federasyonu’na soruyorum; bundan sonra ceza alan basketbolcu özel maçta cezasını çekecekse, ben sabah öğle akşam üç tane maç yaparak basketbolcunun cezasını bitiririm. sakın bana federasyon, “böyle şey olur mu, aptal mısın erman?” demesin. çünkü şu olayda bütün türkiye’yi aptal yerine koyan federasyonun kendisi.
    not 3: bu yazının tamamını okuduktan sonra tekrar 1 numaralı maddeye dönüp bir daha okuyun.
    not 4: bu basketbol federasyonu’na kim ceza verecek, aynen galatasaray gibi yanlış beyandan dolayı.

    --- alinti ---
  • 95
    skandalın ardından verilen cezalara yaptığımız itiraz sonucu, tahkim kurulu nihayet kararını açıklamıştır.

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25041488/

    --- alıntı ---
    gsgm tahkim kurulu, galatasaray cafe crown basketbol takımı'na, ''cemal nalga'' olayı nedeniyle verilen ''5 puan silme'' cezasını, yasal dayanağı olmadığı gerekçesiyle kaldırdı.

    kurul, oyuncular cemal nalga'ya verilen 2 yıl men ve tufan ersöz'e verilen 4 ay men cezalarını onarken, teknik heyetin cezalarını kaldırmadı.

    istifa eden galatasaray basketbol şube sorumlusu yiğit şardan'a verilen 6 ay men cezası ise iptal edildi.

    tbf disiplin kurulu sezon öncesi hazırlık maçlarında cemal nalga'yı tufan ersöz forması ile oynatan sarı-kırmızılı kulübü oynadığı 4 lig maçında hükmen yenik ilan etmiş ve bu maçlarda galatasaray'a puan vermemişti.

    bu kararın ardından -4 puana düşen ancak ligde son haftalarda yakaladığı çıkışla 9 puana yükselen galatasaray cafe crown'ın puanı, tahkim kurulu'nun kararıyla 14'e yükselmiş oldu.
    --- alıntı ---
  • 96
    --- alıntı ---

    tahkim kurulu, cemal nalga olayı ile ilgili olarak galatasaray cafe crown'a verilen cezayı, galatasaray spor kulübü'nün itirazı üzerine görüşerek bugün karara bağladı.

    tahkim kurulu, galatasaray spor kulübü'nün itirazını değerlendirdiği oturumunda, galatasaray cafe crown'a verilen -5 puanlık cezanın kaldırılmasına, galatasaray yönetim kurulu üyesi yiğit şardan'a verilen 6 ay hak mahrumiyeti ve 10.000 tl para cezasının iptaline, genel menajer ali türsan'a verilen 6 ay hak mahrumiyeti ve 5.000 tl para cezasının iptaline, galatasaray cafe crown oyuncusu cemal nalga'ya verilen 2 yıl hak mahrumiyeti cezasının, 2 yıl men cezası olarak düzeltilip onaylanmasına ve galatasaray cafe crown oyuncusu tufan ersöz'e verilen 4 ay men cezasının onaylanmasına karar verdi.

    bu kararın ardından, galatasaray cafe crown, beko basketbol ligi'nde 13 maç sonunda 14 puana yükseldi.

    --- alıntı ---

    kaynak: http://www.galatasaray.org/...erkek/haber/5810.php
  • 97
    biraz önce bu olay geldi aklıma, geçen sene düştüğümüz durumlar, üzüntülerimiz. bu olayla birlikte erkek basketbol takımımızın dibe vurduğunu ve bu sebeple de yükselmeye başladığını düşünüyorum. yani takım olmamız adına, iyi işler yapmamız adına bu olay bir dönüm noktası idi. ondan sonra ligde kalmak için verilen süper mücadele, güzel transferler, iyi bir koç derken bugünlere geldik. bu olaydan 1.5 yıl kadar sonra, yıllardır göremediğimzi final serisini gördük. bazen kötü olaylar insana tokat gibi çarpar ve kendine getirir, bu olay da bu şekilde bir anı olarak kaldı bende.
  • 99
    bir sahne var ki hatrımda; galatasaray spor kulübü'nün belki de tarihini değiştiren en önemli günlerden biri olan 27 mart 2011'de yapılan yıllık olağan genel kurul toplantısıdan... aklımdan çıkmıyor.

    yaşananlar malum, süreç sancılı...

    o gün galatasaray spor kulübü genel kurulu, camianın ve de -en önemlisi- taraftarın desteğini sonuna kadar arkasına alarak seçilen adnan polat'ın başkanlık kalemini kırıyor. adnan polat ki, taraftarın ilk defa bu kadar büyük bir iştahla istediği adam. adıyla, yaptıklarıyla kredisi sonsuz gibi. ki nolursa olsun görev süresinin dolmasına da daha 1 sene var.

    o gün galatasaray tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir şekilde genel kurul polat'ı ve yönetimini istifaya zorluyor ve sonrasında ise ibra etmiyordu. peki sebep neydi? galatasaray tarihine nerdeyse bir darbe olarak geçecek bu hareketim asıl sebebi neydi? sebep ne sportif başarısızlık, ne futbol takımının küme düşme noktasına gelmesi, ne de bu yönde başka bir şeydi. asıl sebep, adnan polat'ın stat açılışında ve sonrasındaki duruşu!ydu. galatasaray spor kulübü 106 yıllık tarihinde adnan polat'tan çok daha başarız başkanlar görmüştür. ama adnan polat'ın galatasaray başkanlığından uzaklaştırılmasının asıl sebebi, galatasaray için anlamlar üstü anlam ifade eden o koltuğu layıkıyla dolduruyor olamamasından ötürüydü. galatasaray belki sportif anlamda ezilebilirdi ama asla ve asla, adı, tarihi ve geçmişi ezilemezdi. hele de siyasi otorite tarafından. o gün iki paralık adamlar tarafından galatasaray sancağı yerlere atıldı. sonrasında o iki paralık adamların iki paralık bile etmeyen yalakaları tarafından da çiğnendi. peki adnan polat ne yaptı?

    neyse başa dönelim, lütfi kırdar kongre merkezi tarihi bir olayı geride bırakmış, adnan polat yönetimi açık oylama sonrasında ibra edilmemişti. böylelikle belki de galatasaray tarihinin en gergin geçen genel kurulunun ana maddesi geçilmişti.

    salonda bir şaşkınlık hakim. galatasaray tarihi bir günü geride bırakmış. genel kurula başkanlık eden türker arslan hemen diğer maddelere geçip genel kurulu bitirmek istiyor.

    ve işte o gün genel kurulda aklıma kazınan o sahne...

    gündemin diğer maddesi disiplin cezası alan üyelerden koray mincinözlü ile okan çevik’in cezalarının kaldırılması konusu. cemal nalga olayı yüzünden disiplin cezası alan bu iki galatasaray liseli ayrı ayrı oylanıyor ve talepleri oy çokluğu ile reddediliyordu. genel kuruldan ise benim aklıma en çok bu sahne kazındı.

    galatasaray, galatasaray adına, tarine, geçmişine bir şekilde leke süren kimseyi kolay kolay affetmiyordu.

    peki tam olarak neydi bu galatasaray tarihine skandal olarak geçen cemal nalga olayı? cemal nalga sezon öncesi oynadığı bir hazırlık maçında ceza alıyor ve cezasını yine sezon öncesi oynanacak hazırlık maçlarında çekecekken, bu hazırlık maçlarından birinde tufan ersöz formasıya sahaya sürülerek oynatılıyordu. peki cemal nalga bu maçta oynamasa türkiye basketbol ligi maçında oyanayacak mıydı? evet. peki cemal nalga'nın bu maçta kaçak olarak oynamasının galatasaray'a müspet olarak bir faydası var mıydı? hayır. ortada öyle ya da böyle oyun kurallarına aykırı bir usulsüzlük olduğu gerçek ama cemal nalga'nın bu osuruktan maçta oynamasının galatasaray'a bir faydası mı oldu? hayır. bu usulsüzlük resmi bir maçta mı yapıldı? hayır. cemal nalga bu osuruktan maçta forma giydi diye rakipleri bir zarara mı uğradı? hayır. galatasaray kurallara aykırı haretinden dolayı herhangi bir takıma karşı haksız bir üstünlük mü sağladı? hayır. cemal nalga bu osuruktan hazırlık maçında forma giydi diye galatasaray şampiyon mu oldu? hayır. bu osuruktan hazırlık maçı sebebiyle galatasaray birilerinin şampiyonluğunu mu çaldı? hayır...

    peki sonrasında noldu? 5. hafta abdi ipekçi'de oynanan fenerbahçe maçından sonra çıkan olaylardan sonra bu olay medyaya servis edildi. bir anda ülkenin en önemli gündem maddesi bu olay oldu. bu olaydan sonra televizyonlar, gazeteler, spor programları ve yorumcuları galatasaray'ın üzerine gitti ve galatasaray'ı şike yapmakla suçladı. rakip taraftarların da eline bir koz geçmişti artık. bir anda galatasaray'ı şaibeci ve şikeci olarak ilan ettiler. galatasaray tarihine, geçmişine ve büyüklüğüne laf attılar.

    tamamen galatasaraylı iki idarecinin ve dolaylı olarak bir oyuncunun yaptığı bu saçma sapan hareket galatasaray tarihine bir leke olarak geçti.

    bizler ise bu olaydan dolayı utandık, başımızı öne eğdik ve bu usulsüzlüğü hiçbir savunmaya başvurmadan kabul ettik. acil olarak da bu kadar saçma sapan bir olaydan ötürü galatasaray'ın adını lekeleyenlerin cezalandırılmasını istedik. cezalandırıldılar da...

    diğer takım taraftarlarını geçtim, bu olayı en çok eleştiren, en çok üzerine giden ve bunu skandal olarak adlandıran da yine galatasaray taraftarı oldu. öyle ya da böyle, bu olaydan sonra galatasaray taraftarı üste çıkmaya çalışmadı, bu usulsüzlüğü -özünde çok basit de olsa- basit göstermeye çalışmadı. zira gerçek galatasaray taraftarı kendisini sadece galatasaray vicdanına cevap vermek zorunda hisseder. boynunu sadece galatasaraylılığa karşı eğer.

    bu olayın üzerinden daha 2 sene bile geçmedi. ne de çabuk unuttuk bu olay yüzünden tarihimize laf atanları, televizyonlarda, internette car car ağzımıza sıçanları?

    şimdi gelelim asıl konumuza, yani bugüne...

    malum 2010 - 2011 sezonu futbolda şike soruşturması kapsamında rakiplerimiz ve yöneticileri hakkında çok ciddi suçlamalar var. hatta bu suçlamlar eminiyet tarafından delillendirilmiş ve ilgili kişileri de adli makamlara sevk edilmiştir. yani polis görevini yapmış, dosyayı yargıya taşımıştır. şike soruşturması kapsamında da gözalında alınan birçok isim tutuklu olarak yargılanacaktır.

    bugün yaşanan olayların yanında cemal nalga skandalı bir hiçtir. cemal nalga olayında car car ağzımıza sıçılmasına ve bize hiçbir rakibimizden destek gelmemesine rağmen bugün bir kısım galatasaray taraftarı fenerbahçe taraftarının içine düştüğü bu duruma üzülerek nerdeyse yürüyüşlerine bile destek verecek noktaya gelmiştir.

    biz çok sevdiğimiz başkanımızın kalemini hangi sebeplerden dolayı kırdığımızı yukarıda anlattım. bugün bu onurlu duruşu sergileyemeyenler hala ve hala utanmadan başkanlarını ve yöneticilerini destekleyebilmektedir.

    ben bugün yaşanan olaylardan dolayı cemal nalga olayını aklamaya ya da küçük göstermeye çalışmıyorum. sadece sonrasında neler yaşandı onları anlatıyorum.

    alın işte size örnekler. vicdanınızı sorgulayın.

    galatasaray taraftarı, birilerine acısan bile suçlulara asla merhamet etme. zira galatasaraylılık budur. diğer takımlı olmak ise odur...
App Store'dan indirin Google Play'den alın