bilhassa 15 temmuz sonrası, beşiktaş yönetiminin icazeti ve kendisinin marifeti ile sivil hayatta etkisi batak yancısınsan ileri gitmeyen beşiktaş taraftarından, takımın da iyi gitmesinin etkisiyle sosyal medyada troll çetesi oluşturmuş, bu trollerle manipülasyon fırtınası estirmiş, ekşi sözlüğü, defalarca ayyuka çıktığı şekliyle hesap satın alma, yeni üyelikleri hızlıca aktif ettirme gibi yöntemlerle esir almış ve en çok da galatasaray’a saldırtarak fetö yaftasını bir daha silinmemek üzere üzerimize yapıştırmak ana hedefi olmuştur.
(bkz:
psikolojide yansıtma)
fikret orman yönetimi patlayınca ve zannımca kendisinin de bir takım çevrelerce kuşağı çekilince bu işten -en azından şimdilik- el etek çekmiştir.
o dönem twitter’ı, ekşi sözlüğü ve diğer sosyal mecraları hatırlayın. 2016 süper kupa finali öncesi -ki 15 temmuz kalkışmasının yaklaşık 1 ay sonrasıydı- “galatasaray kapatılsın” diyecek kadar ileriye gidip ortalığı salyalara boğarak dezenformasyon kasırgası estiriyorlardı. tabi muslera ve takım ellerine verdi
* o ayrı. bu aklıma gelen sadece bir örnek. o troll örgütünün etki alanının bir anda bu kadar daralması sadece takımın kötüye gitmesiyle açıklanamaz. kendisinin de pasifize olmasıyla paraleldir.
ayrıca son zamanlarda sports digitale ile başlamadan biten işbirliğine çok üzüldüm. halbuki çok yakışacaktı. şu aralar, kendisinin yaklaşık 6-7 sene evvel başarıyla yaptığı işleri büyük kardeşleri adına yapmaya pek hevesli olan fakat kendisi kadar mahir gözükmeyen yağız s. ile çok güzel işler yapabilirdi. hatta program bile yapabilirlerdi, neredeyse ismi, logosu bile hazırdı.
(bkz:
canyoldaş sabunları)