resim
Burak Yılmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 14076
    kafasında harika bir dünya kurgulamış futbolcu. bu dünyaya göre kariyerindeki iyi tüm anıların mimarı kendisi, kötü tüm anıların sorumlusu ile başkalarıdır.

    24 mart 2022 portekiz türkiye maçına dair, “o maçı hiç kafanda oynadın mı?” sorusuna verdiği;

    “portekiz maçını bittikten sonra tekrar kafamda oynamadım. o maçı kafasında oynaması gereken kişi, çok netti. çok açık.” ifadesi de bunu kanıtlar nitelikte.

    stefan kuntzun bu kadar tartışıldığını fırsat bilip maçla ilgili hocayı suçlamış. evet hocanın o maçla ilgili yanlış bir kadro tercihi, kötü bir oyun planıyla başlaması eleştirilecek noktalar.

    ama maçı ayağımıza getiren penaltıyı kaçıran futbolcu böyle konuşursa adama sorarlar, naptı kuntz? sen penaltı kullanırken arkadan çelme mi taktı?
  • 14077
    şu anda hollanda'da oynayan forvet oyuncusu.
    kendisinin bir twitch kanalındaki açıklamalarını dinledim. klasik burak yılmaz'dan farklı bir şey söylemiyor, çok da şaşırmadım.
    ancak, portekiz maçında temel hatanın kendisinde değil, kuntz da olması gerektiği bence de doğru. penaltıyı futbolcular kaçırabilir, messi de ronaldo da kaçırır. orada bir suçlu aranacaksa, sistem dışı oynayan kuntz'dur. orada yanlış bir şey yok.

    ama futbolu bıraktığındaki açıklamasını merak ediyorum.
  • 14079
    3-4 yıla ülkeye dönecek
    kendi yakın hissettiği medya mensuplarına röportaj verecek
    röportajda adı geçen olaylarda kendisinin mağdur olduğunu belirtecek
    röportajda laf ettiği kişileri sevmeyenler tarafından benimsenecek
    sosyal medyada ıq fakiri olan adminler kendisiyle ilgili klipler hazırlayacak, kendisinden kral diye bahsedecekler
    kendisine sevmeyenleri de ‘herkes hata yapabilir’ mottosuyla bastıracaklar
    yakın davrandığı camia tarafından jübile maçı/hatıra veda maçı muhabbetleri geçecek
    kendisi, ekibiyle hocalık kariyerine hazır olduğundan bahsedecek
    yaşadığı kadronun yerli kalitesine göre yabancı sınırı hakkında yorum yapacak
    yenildiği maçlardan sonra kendisi hariç herkesi suçlayacak ( yönetimden taraftara kadar herkes)
    kazandığı maçlar sonrası tüm övgüyü kendine toplayacak ve utanarak söylüyorum bu mecrada övülecek, hakkında güzelliklerle dolu entryler girecek
    avrupa kariyeri muhabbeti medyada dolaşacak ama kendisinin hocalık kariyeri süperlig ve birinci ligde tamamlanacak
    eğer hoca olarak başarısız olup suçu başkasına atamazsa, yorumcu olarak acun medya ya da siyasi konjoktura göre devlet kanallarında işe başlayacaktır.

    kendisi hakkında görüşlerim ve ön yargı dolu tahminlerim bu yönde. ofsaytlanırsam da gurur duyduğum entry diye bahsetmeyeceğim. başarılı olursa da silmeyeceğim.
    hakkında hayırlısı olsun.
  • 14082
    portekiz maçında kaçırdığı penaltıyı tekrar kafanda oynadın mı diye sorulan soruya hayır kafasında oynaması gereken ben değilim diye yanıtlamış. ima ettiği kişi ise kuntz. baba senin kaçırdığın penaltının mı sorumlusu oldu? sana ne yaptı adam? küsme diye mecburen oynattı kaç
    maç? sorun çıkaracağını bildiği için. siz ne pislik ne utanmaz insanlarsınız ya gerçekten anlayamıyorum. saf kötüsünüz siz, hiçbir şeyi de haketmiyorsunuz. bütün kulüpleri dolanmış, bütün kulüplerden ana avrat küfür yemiş ve şimdi benim camiam beşiktaş ispatı yapıyor. o camianın formasını giyerken o camianın stadında sana hırsız hırsız diye tempo tuttular be. insan biraz utanır. biraz gururu olur. umarım bir gün hoca olursun da rezil rüsva olursun. oyuncularım senin kuyunu kazınca anlarsın belki. vasat herif.

    https://twitter.com/...U5DO1qcSsk-UGIqRKvSw

    edit:bu video dışında yayında euro 2020 sorulduğunda şenol babasının hiç suçu olmadığını söyledi. ama portekiz maçında kaçırdığı penaltının sorumlusu kuntz. böyle biri işte burak yılmaz. nabza göre şerbetçi, her devrin adamı, yıkama yalama işlerini iyi bilir. yarın bir gün kuntz över şenol boklarsa şaşırmayın.
  • 14083
    https://twitter.com/.../1575223076844969984

    dünkü açıklamalarında en çok dikkatimi çeken noktalardan biri "euro 2016 primi 500 bin euro'ydu. oynayanlar primi aldı. ben de elemelerde 8 gol atmıştım yanılmıyorsam." kısmı oldu.

    şöyle bir o dönemi hatırlamaya çalıştım ve teker teker maçları hatırlamaya çalıştığımda burak'ın 8 gol attığı iddiası çok abartılı geldi. şimdi kontrol etme fırsatım oldu ve elemelerde 8 değil 4 gol attığı, son 2 maçta da (bu primler haklı ya da haksız, son 2 maçta oynayanlara yatırıldı) sakatlığı yüzünden oynamadığı konusunda hafızamın beni yanıltmadığını gördüm.

    kendisinin ya hafızası oldukça zayıf ya da yalan ağzına yuva yapmış.
  • 14084
    kendini mental olarak gelistirme firsati bulamamis klasik bir turk futbolcusudur. acikcasi sasirdigim bir aciklamasi olmadi ve yadirgamiyorum da kendisini. kariyeri, meslegine duydugu saygi ve fiziksel gelisimi ise bu ulkede ornegini gormedigim bir konu.
    burak 27 yasindan sonra bambaska bir gelisim gosterdi. bence futbolu 33 yasindan sonra iyice ogrendi. bu acilardan kendisini tebrik ediyorum hatta ayakta alkisliyorum.
  • 14086
    furbol hayatının sonlarında olan eskinin kralı. yalnız futbol sonrasi biraz gündemde kaldiktan sonra kaybolacagini düşünüyorum. futbol ikliminde kendisini herhangi bir yere konumlandiramiyorum. ne hocalik ne yöneticilik.

    herhangi bir yere konumlanamayinca belki menejerlik dener en fazla o şekilde futbol camiasi icinde yer alir onun dışında eski bir futbolcu olarak kalacaktır.
  • 14087
    son açıklamaları ile iyice saçmalamış. diyor ki; "kontrat imzalamıyor diye oynatmıyorlar bazı oyuncuları, 3 istiyorsa 4 vereceksin tutacaksın takımda. sen gidip 3 isterken 1 veririm diyorsun".

    saçma olan bu açıklaması değil aslında. bir fikirdir, doğrusu yanlışı tartışılır. ama olaya bakış açısı son derece profesyonelce. yani bizim evladımız, oğlumuz vs mevzuları yok, kim ne hakediyorsa o verilmeli diyor. iyi güzel.

    e kardeşim konu para olunca diyorsunuz ki biz profesyoneliz, ne hakediyorsak onu alacağız, öyle kulübün evladı, bu vatanın evladı ayakları sökmez diyorsun. sonra gelip sana yabancı sınırı diyorlar desene o zaman "banene kardeşim, kim oynarsa oynasın, yabancısı yerlisi beni ilgilendirmez, ben profesyonelim, paramı alırım, performansımı veririm, gerisi beni alakadar etmez". diyemez ama. bunu demesi için bu muhakemeyi kurması lazım ki basic muhakeme bu. 60 iq falan yeterli.
  • 14088
    espn hollanda’ya röportaj veren topçu. ama ama ama başka bir şey yok. dünyanın en haklı adamı. arda gibi aynı. 2 ayda hollanda’yı karıştırdı. 11i kendisi yapıyor, hocayla tartışma, oyunculara cebinden prim verme haberleri çıkmıştı. hepsini yalanlamış sadece otobüste hocayla tartıştığı doğruymuş. top toplayıcı çocuğun elinden sertçe topu alması anormal değilmiş ama çocuğun gülmesi konuşulmalıymış vs vs. yine haksız olduğu konu yok. dünyanın en haklı adamı.

    https://youtu.be/AlAehB2hZAk
  • 14092
    "karam tayfa" hepimizin bildiği gibi burak, selçuk ve arda üçlüsünden oluşmakta. burak ve selçuk 2000'li yılların başından itibaren genç milli takımlardan beri arkadaşlar; arda da bu ekibe bildiğim kadarıyla ocak 2006'da manisaspor'a kiralandığı dönemde dahil oldu. bu üçlü galatasaray'da hiç beraber futbol oynamadı. selçuk mayıs 2011'de geldi, arda ağustos 2011'de gitti. burak 2012'de geldi ve selçuk ile buluştu ama dediğim gibi arda madrid'teydi. fatih hocanın özellikle ağustos 2013'te arda'yı çok istemesinin sebebi de bu ekibi bir araya getirmek olabilir. türk futbolunun o dönemki en iyi orta sahası, en iyi sol kanadı ve en iyi forveti galatasaray'da bir araya gelecekti muhtemel bir arda transferiyle. 5+3 şeklindeki bugünkünden çok daha ağır bir yabancı sınırlaması vardı o dönem ve kural bir sonraki yıl daha da ağırlaşacaktı. 2016 avrupa şampiyonası sürecinde karam tayfa ve fatih hoca düşmanı oldular ama 2013'te hocanın planı bence mevkiilerindeki en iyi 3 türk futbolcuyu, futbolculuklarının en olgun döneminde galatasaray çatısı altında bir araya getirmekti. olmadı.

    arda'yı galatasaray'da olmaması sebebiyle dışarıda bıraktığımızda; kulüpteki tayfa aslında selçuk, burak, olcan ve umut dörtlüsünden oluşmaktaydı 2013 ve 2016 yılları arası. benim bu ekipte tek saygı duyduğum futbolcu burak yılmaz'dır. bu ekipteki bütün bu futbolcuları galatasaray forması giyerken belli başlı dönemlerde sevdim ama ilerleyen yıllarda bu arkadaş grubuna karşı önce önce sevgim bitti sonra da saygım. burak hariç. burak'ı, diğer üç futbolcuya benzer şekilde, sevmem ama saygı duyarım. çünkü bir futbolcunun bu kulübe gelmeyi bildiği gibi, zamanı geldiğinde bu kulüpten gitmesi gerektiğini de anlamasının şart olduğuna inanırım. asıl profesyonellik budur. "futbolcu galatasaray istediği zaman gelecek, galatasaray 'git' dediği zaman da gidecek" gibi bir anlam çıkartılsın istemem bu dediklerimden. ama bir futbolcu sözleşmeyle bağlı olduğu kulübün bileşenleriyle (yönetim, taraftar, teknik heyet) arasına soğukluk girdiği zaman, ayrılması gerektiğini anlamalı. çünkü sahip olunan sözleşmenin süresinden, içerikte yazan ücretin büyüklüğünden bağımsız olarak bu futbol oyununun bir ruhu var. galatasaray özelinde baktığımda 2015-2016 sezonunda burak, selçuk, olcan ve umut ile camianın bağları koptu. o ilişki sezon içerisinde sona erdi. bağları tekrardan kuvvetlendirmenin bir imkanı yoktu. zaman, güzel bir şekilde vedalaşma zamanıydı. bu dört futbolcu da bu ilişkinin bittiğini aslında gayet iyi anladılar (bunu statta anlamamak zaten mümkün değildi o sezon) ama sadece burak gereğini yaptı. uzatmadı. iyi bir bonservis bedeli getirerek ayrıldı. çok güzel duygularla 2012'de geldi, o duyguların taraftar nezdinde arena'da ocak 2016'da oynanan sivasspor maçında tamamen bittiğini gördü ve bir ay sonra gitti. burak'ın gördüğünü selçuk, umut, olcan görmediler mi? umut ve olcan 2016 yaz'ında gitmemek için ellerinden gelen ne varsa yaptılar. umut kayserispor'la transfer sezonunun sonunda zoraki olarak yıllık 1.8 milyon euro karşılığı sözleşme imzalarken, ücretin 1 milyon euro'luk bölümünü galatasaray'a ödetti. tazminat aldı. olcan hiçbir yere gitmediği için, transfer sezonunun son haftası sözleşmesi tek taraflı feshedildi ve bundan dolayı bizi mahkemeye verdi. bir sene sonra çok ciddi bir tazminat hakkı kazandı tek taraflı fesihten dolayı. umut ve olcan gibilerin yaptıkları profesyonellik değil, işgüzarlıktır benim gözümde. saygısızlıktır. galatasaray'da oynarken bu kulübe sahada verdiklerinin çok daha fazlasını maddi olarak alan isimlerin, yeteri kadar iyi olmadıkları için gönderilmeleri gündeme geldiğinde, paraya karşı aç tutum sergilemeleri makul görülemez (en azından benim gözümde). selçuk inan ise benim gözümde umut ve olcan'dan beter durumda. "futbolu galatasaray'da bırakmak çok büyük bir onur" vb. cümleleri benim gözümde boş laf. selçuk'un 2016-2019 arası peformansını ve bunun karşılığında üç sezon boyunca yıllık 2.8 milyon euro garanti ücret ve maç başı 25 bin euro aldığını bir hatırlayalım. selçuk galatasaray taraftarı olabilir ama bir galatasaraylıya yakışanı yapmamıştır. umut ve olcan hangi takım taraftarı bilmiyorum, ilgilenmiyorum da. ama onlar da kendilerine yakışanı yapmamıştır. burak yılmaz beşiktaşlı olabilir (kongre üyesi de oldu) ama galatasaray'da forma giydiği 4.sezonda kendisine (bir galatasaray futbolcusuna) yakışanı yapmış ve doğru zamanda ayrılmıştır. bu yüzden kendisini diğer üç futbolcudan ayrı tutar ve her zaman saygı duyarım.
  • 14093
    bir neslin hayalleriyle oynamış oyuncu. japonya'nın japonya ve fas'in gruptan 1. çıktığı dünya kupasında olmamamızın en büyük nedeni... bana sakın "biz onları da yenemezdik" demeyin. 2002 dünya kupası orada duruyor o zamanda "avrupa takımlarıyla eslesmedik" diyordu millet. sol bekinde aziz behiç olan avustralya'ya karşı cengiz under 2 gol atıp maçı kazandırır, üzerine hafif tempoda maçı bitirirdik.
  • 14095
    2012 haziran - 2016 ocak arası galatasaray'ımızda forma giyen yetenek, akıl ve ahlak açısından yeterli rezervi olmayan kişi. kendisi hakkında bir tane bile olumlu girim yok, gurur duyuyorum. en formda zamanında bile kendisini kerhen desteklemiştim ama hiç içim ısınmamıştı.

    yine bir yerlerde haddini aşmış. galatasaray ile derdi olanın derdi bellidir.

    https://twitter.com/...HHwWgoC92eiQlLcsAAAA
  • 14096
    https://twitter.com/...CYsI0ks3Mf_jVhXWCFHA

    burak’ı severim ve başarılı bulurum. hatta galatasaray’da oynadığı sürede hiçbir yanlışı olmadığını düşünürüm. ama sonrasında çok fazla ayıp etti. yaptığı siyah futbol paylaşımı olsun, fatih terim ile girdiği prim mevzularını hala konuşması olsun kampta bu görüntü bana göre hoş değil. bir de yanında ogan tarhan ile gelmiş.
App Store'dan indirin Google Play'den alın