resim
Burak Yılmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 4527
    kendisi sadece galatasaray'ın değil tüm türkiye'nin en iyi forvetidir. savunma arkası koşuları ve hatta boş koşuları (bkz: 23 ekim 2013 galatasaray fc kopenhag maçı) çok üst seviyededir.

    bitiricilik konusunda her ne kadar sevilmese de hakkı yeniyor. tamam belki "first class" bitirici bir forvet değil ama kesinlikle ortalamamın üstünde bir bitirici.

    nitekim en zayıf özelliği pres yapmaması, topa basmaması. bu konuda ne umut buluta ne de johan elmandere yaklaşabilir ama bu onun hırsız bir futbolcu olduğunu göstermemeli. aksine gerçekten hırslı hatta kimi zaman hırsına yenik düşen aslan parçamız.
  • 4528
    hani bazı oyuncular için kullanırız, "çok yönlü", "hücum repertuarı geniş" falan diye, işte burak yılmaz bunun tam zıttı, malesef yetenek yönünden zayıf olduğu için sadece gol atmak üstüne bir oyun sergileyebiliyor tamam o da güzel ama bunu da dediğim gibi "çok yönlü"veya "hücum repertuarı geniş" olmadığı için sadece belli bir düzende, sabit aksiyonlarla başarabiliyor ki zaten, ara pası ardından burak'ın savunma arkası koşusu ve ayak içi bitirişinden oluşan bu tipik gol formu hemen aklımıza geliveriyor burak yılmaz denilince.

    bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda yetersiz, yeteneksiz, tek yönlü vs. gibi pek çok sıfat konulabilir burak yılmaz'ın önüne fakat benim seçeceğim sıfat "öngörülebilir" bir futbolcu olması çünkü büyük futbolcuları büyük yapan ne yapacaklarını tahmin etmenin, öngörüp önlem almanın hayli zor olmasıdır tıpkı hagi gibi.
  • 4529
    hem takıma katkısı açısından hem de yerli olması sebebiyle takımımız için çok kritik bir oyuncudur. fm tabiriyle key playerdır. yerine alınabilecek yerli forvet yokken 20 m euroya dahi satmak hatadır. mutlaka takımda tutulması gerekmektedir.

    bunun haricinde çok ilginç bir oyuncu. öyle ki burak yılmaz'ı beğenip beğenmemesine bakarak bir kişi üzerinden hayat felsefesi konusunda analiz bile yapılabilir. bence burak yılmaz'ın olayı şu: adam gol atıyor. evet düz adam sami gibi oldu ama adamın olayı gol atmak. yani harry potter'da uçan kanatlı sarı top var onu yakalayınca maç direk bitiyor ya hah işte o işi yapıyor/yapmaya çalışıyor burak yılmaz. o sarı topu yakalayabilmek için bazen/çoğu zaman o diğer kahverengi büyük topla hiç ilgilenmiyor, ona odaklanamıyor doğal olarak. mesela şimdi ceza sahası civarında burak yılmaz, kanattan da topu sneijder getiriyor. sneijder'e yaklaşsa topu ondan alacak sneijder'i rahatlatacak ama burak onun yerine ceza sahasında top ona geldiğinde gol yapacağına inandığı bir bölgeyi seçip oraya gidiyor. sneijder'e yardıma gitse o bölgede doğru zamanda olamayacağını düşünüyor. istediği gibi top ona geldiği zaman da çok yüksek yüzdeyle gol yapıyor.

    gelelim hayat felsefesi analizi dediğim olaya. benim görüşüme göre burak yılmaz'ın top kontrolü gerçekten kötü(gözünüzü seveyim schalke maçındaki golünün videosunu atmayın bir de uff nası soktum lafı havasına girmeyin hemen tek pozisyonda karar vermeyin. ona karşılık onlarca basit pasları kontrol edemediği hareketi var.), pasları da iyi değil, yüksek yüzdeyle top kaybı yapmasına rağmen bazen kendini kaptırıp(bir önceki paragraftaki oyun karakterine de aykırı olarak) ortasahaya gelip(hatta bazen gereksiz yapıyor pas alabilecek boşta orta saha oyuncularımız varken) gereğinden fazla pas istiyor sorumluluk almak istiyor, fazla adam geçemiyor geçtiğinde de hızı sayesinde geçiyor dribbling yeteneğiyle değil(özellikle dar alanda veya özellikle santraforlarda çok önemli olan ani kararlarla çalım atmasına engel oluşturuyor bu durum), cepheden gelen kafa toplarında pek iyi değil ama yandan gelenler özellikle iyi orta olursa çok iyi değerlendiriyor, bazı maçlarda(ekstra hırslanmadıkça veya önceki paragrafta dediğim olaydan) defansa pek yardım etmiyor, pres yapmadığı maçlar oluyor, ama adam çok çok yüksek yüzdeyle gol atıyor, nasıl gol atacağını biliyor. istediği pasları aldığı zaman da bu tüm yapamadığı şeyleri unutturuyor doğal olarak. çünkü futbolu basite indirgediğimizde bir forvetten ne bekleriz? gol. burak yılmaz oynadığımız oyuna zarar verebilen bir oyuncu, pas trafiğini bozabilen bir oyuncu, kolay top kaptırabilen bir oyuncu. gol atamadığı maçlarda(ama o kadar çok gol atıyor ki bu maçların sayısı az oluyor) hücum organizasyonumuza kötü etki yapan bir oyuncu. gol attığı maçlarda bile oyun olarak zarar verebilen bir oyuncu. ama leblebi gibi gol atan bir oyuncu.
    bu adamı beğenmeyenler saydığım olumsuz sebeplerden dolayı beğenmiyorlar, beğenenler de gol attığı için beğeniyor. biraz olaya nasıl baktığınızla alakalı bir durum bu.
    bu adamı kayıtsız şartsız beğenenler bence çoğunlukla hayatta önemli olan sonuç, ahlaki bir kusur yoksa ben sonuca bakarım arkadaş diyenler. beğenmeyenler de gidiş yoluna daha çok önem verenler, sonuçla yetinemeyip sebep arayanlar.
    yani test bir sınav diyelim bir taraf o piti piti ile de olsa(ama bunu yüksek ihtimalli bir sallama yolu olarak düşünün) sonucun doğru olmasına önem verirken , diğer taraf arkadaş sonucu buluyoruz da her zaman bulma konusunda endişelerimiz var(çünkü hedeflerimiz çok büyük, tamam o yol yüksek yüzdeyle bilmemizi sağlıyor fakat o yüksek yüzdeyi de bir yerde sınırlıyor, acaba çözüm yolunu daha sağlamlaştırsak, bir adım öteye taşısak uzun vadede ve genel olarak daha mı başarılı oluruz diye düşünüyor.
  • 4534
    yahu bu adamı hala eleştirenler var inanılır gibi değil.bu adam kendini kanıtlamak için daha ne yapacak acaba.tamam bu sene sönük kaldığı bir gerçek ama abartmaya da hiç gerek yok.burak'ın potansiyeli ortada.geçtiğimiz 2 senenin gol kralı ve geçen sene şampiyonlar liginde 8 tane golü var boru değil bu istatistik.bu sene rolü biraz daha değişti çoğu maç kanada kayıyor ve asıl bölgesinde oynamıyor.asıl bölgesinde bir kaç maç oynayıp golleri bulduğu zaman kendine de güveni gelecektir.unutulmamalıdır ki çok genç bir oyuncu değil ve çoğu genç oyuncunun gösteremediği gelişimi burak 27 28 yaşlarında gösterdi ki bu da çok önemli.destek olmak yerine köstek olmayalım yeter.
  • 4535
    27 kasım 2013 real madrid galatasaray maçında forma şansı bulamayışını hatalı kadro seçimine bağladığım aslan kral. hatalı kısım neresi derseniz, madem ilk onbir başlamıyor rakip on kişi kaldıktan sonra hücum gücünü arttırma amaçlı kullanılmalıydı.

    galiba ikinci yarı taktiğimiz; hata yapmadan sabırla beklemek ve eninde sonunda bir gol bulmaktı. fakat ne yazık ki bizim hali hazırdaki şu takım savunmasıyla hata yapmadan beklememiz diye bir şey söz konusu olamaz. bu rize'ye karşı da olamaz, real madrid'e karşı zaten hiç olamaz.
  • 4536
    son iki sezonun gol kralı.

    her maç yerden yere vurulan adam. gözle görülür bir şey yapmasa da defans oyuncularını bunaltan tarzda bir forvettir. tribünde seyrettiğim için bu yorumu yapmaktayım. televizyon sadece topu ve çevresini ekrana yansıttığı için burak'ın topsuz alandaki çabasını göremiyoruz. ordan oraya koşuyor bütün maç. defansa yardıma geliyor, depar atıyor fakat gol yollarında sıkıntı yaşıyor bu sezon. çünkü iki sezondur onu ortalarla, ara paslarla besleyen selçuk'ta düşüş var. gerçi o da yavaş yavaş toparlanmaya başladı. neyse konumuzdan sapmayalım. herkes tarafından eleştirilen burak'ın gollere 6-7 tane direk katkısı var. bu sezon çok kötü deniyor yorumcular tarafından. eğer kötüyse iyi hali nasıl tahmin edemiyorum doğrusu.
  • 4538
    kendisi kesinlikle 4-4-2'nin santraforu değildir. en azından yanında drogba gibi bir süperstar olmadığı sürece 4-4-2 formasyonunda çok sırıtır. geçen yıl umut ile çift santrafor oynuyorken ileride hiç top tutamıyorduk. selçuk, melo, hamit gibi ayağı iyi orta saha oyuncularımız olmasına rağmen yaratıcılık eksikliği çektik.

    ama drogba gibi bir santrafor ile çift forvette iş yapar. ama mesele drogba gibi bir santrafor bulmak işte, drogba futbolu bıraktıktan sonra ibrahimoviç veya lewandoski'yi getirebiliceksek burakla çift forvet oynayabiliriz*

    he, iyi bir playmaker ve fuleli kanat oyuncuları ile iş yapar. çok gol atar. trabzonspor'da 35 gol attığı sezonda* da tek forvetti.
  • 4541
    kesinlikle kanat oynamaması gereken futbolcu. zira kendisinin en son ne zaman adam geçtiğini bilen var mı? hayır kanatta ne gibi bir katkı sağlayabilir merak ediyorum. adam geçemez, savunmasına yardım etmez, pozisyon hazırlayamaz. zaten dikkat ederseniz her adam geçemeyişinde de faulle bitiyor pozisyon.

    ha ama gerçek bölgesinde oynarsa gol de atar, asist de yapar, savunma arkasına da kaçar, gol kralı da olur. bu adamın yeri belli, macera aramaya gerek yok diye düşünüyorum
  • 4545
    fenerbahçe ve beşiktaş takımı taraftarları yıllarca kendi hakan şükür'lerini aradılar, bulamadılar ve hakan şükür'e kıskançlıklarından paso salladılar... fenerbahçe ve beşiktaş takımı taraftarları bu kez krallarını buldular ama çok kıskandıkları galatasaray'a kaptırdılar şimdi emek hırsızı diye protesto ediyorlar, emek hırsızlıkları uefa ve cas tarafından onaylanmışken...
    son olarak;
    burak yilmaz, bizde öyle !
  • 4548
    sürekli bana gelgitler yaşatan bir diğer oyuncumuz. oyundayken anlıyorum ki futbol zekası pek yok tekniği falan da çok iyi değil top da tutamıyor pas verince top duvara çarpmış gibi geri de geliyor ama sonra dönüp bir bakıyorum adam son 2 senede 30 küsürlü goller atmış ve diyorum ki sen bu adamı sol çizgide oynat sonra ıbık gıbık et. ne kadar beğenmesen de adam atıyor. ha o saydığınız eksiklerine de katılıyorum ama yine de atıyor. dur bakalım hayırlısı...
  • 4550
    ilerde top tutamadığı, gol atmak dışında orta sahamızı ve kanatlarımızı da hücuma dahil edemediği sürece onunla oynayacağımız maçlarda hep eksik oynayacağımız futbolcumuz.

    aynı şey drogba içinde geçerli, drogba da yaşı ve fiziğinin 90 dakikayı kaldıramaması yüzünden oyunun içinde sürekli olamıyor.

    galatasarayımızın organize hücumlar yapabilmesi, kapanan takımlara karşı pozisyona girebilmesi için burak'ın bu özelliğini geliştirmesi şart oğlu şart. yoksa baskılı oyun sistemini değiştirmeliyiz ve topu rakibe bırakıp kaptığımız toplarla hücuma çıkmalıyız.

    şu anki forvet hattımızla yapılacak başka birşey göremiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın