bu adamı hep savundum, ben geriye doğru gidip arşivcilik yapacak değilim ama isteyenler için bu opsiyon saklı. şimdi; esas anlatmak istediğime süratle geri dönüyorum, bugün tribünde bu adam için
cristiano ronaldo vol2 dedim ve hiç bir itiraz almadım yakınımda olan, bu lafı duyanlardan. çünkü bu adam gerçek anlamda yerli ronaldo. yetenekleri veya sahadaki duruşu değil kast ettiğim, çalışma azmi, hırsı ve sürekli üstüne koyarak ilerlemesi. beşiktaş zamanlarında izleyip "ulan yetenekli gibi, ama değil gibi de; nasıl adam lan bu?" dediğim burak'la bugün sahadaki burak'ı karşılaştırdığımda ortaya çıkan sonuç muazzam! bugün tıpkı ronaldo'nun
9 şubat 2013 real madrid sevilla maçında sol ayakla attığı gol gibi o da sol ayakla attı golünü. sene başında geldiğinde kafa topu yok, hava hakimiyeti sıfır dendi; ki bunu diyenler nispeten haklıydı da. dönüp bakıyoruz, adam bir kamyon kafa golü atmış bu sezon oynadığı maçlarda. hepsi de zor vuruşlar, öyle kale ağzında kafayla dokunup bitirmek falan değil yani. basmıyor, top kontrolü zayıf, daha çok ver kaça girmesi lazım gibi bir çok eleştiri yönelttik bu adama; bu eleştiriler de oldukça yerindeydi ama bir kısım taraftar adamı adeta eleştirmedi, itin götüne soktu. işte bunun yanlış olduğunu, yoksa eleştirilmesinin gerekliliği konusunda hem fikir olduğumu belirttim hep. gelinen noktada
10 şubat 2013 galatasaray antalyaspor maçındaki burak yılmaz hala, ama hala eksiklikleri olan bir oyuncudur. bu eksikliklerine rağmen çok kıymetli bir parçasıdır galatasaray futbol takımının, hali hazırda bünyesinde topladığı meziyetlerden çok kendini geliştirme hırsı ve çalışkanlığı bu kıymetin belirleyicisidir. söylemek istediklerim bu kadar, umarım açık seçik anlatabilmişimdir anlatmak istediklerimi; zira maçtan döneli yarım saat oldu ve hala üzerimde tarifsiz bir yorgunluk var. hata, kusur ettiysek affola.