futboldan uzak bir cümle. bizim rakibimizin teknik direktörü futboldan uzak çünkü. bu uzaklık, oyuncularını neye ikna edebilir? bir heves başlar, bir gün un helvası gibi dağılırsın.
öbür tarafta ise sahanın tamamında adam adam yerleşme ilkesini benimseyen, hücum oyuncuları ve savunma oyuncuları değil, hücumda ve savunmada rolleri olan 11 oyuncu var diyen bir teknik adam var. inandığı oyunu ikna edip 35’inde mertens’i orta sahaya dönüştürmek var. tam bir italyan işi değil mi? bir futbol anlayışını temsil ediyor okan buruk yavaş yavaş. tanımlanabilir, tartışılabilir, ilkesel bazda değerlendirilebilir bir oyunu var. bir tezi var yahu adamın. rakipleri buna antitez üretmeye çalıştıkça o da maç içerisinde, dönemsel ya da sürekli antikorlar üretmeye çalışıyor teknik ekibiyle. hem de bu tez, 25 yıl önce avrupa’da başarıyı getiren tezin modern versiyonu gibi.
* onun hikayesi de 15 sene önce
jupp derwale dayanıyordu. bir kurumsal hafıza ürünü yani.
bu anlamda, sportif olarak ortada rekabet edilecek bir durum olmadığı aşikar. birileri de bu yüzden her seferisinde mücadeleyi farklı yerlere taşımaya çalışıyor suyun öte yakasında. belki orda kazanırız, saha içine gerek kalmaz diyor.
biz ne diyoruz peki? az kaldı mayıs’a.