resim
Barış Özbek
Görev:Sportif Direktör
Takım:M. Karşıyaka
Yaş:38
Uyruk:Almanya
  • 501
    taraftarin 5 nisan 2010 sivasspor galatasaray macindan sonra gunah kecisi olmus futbolcu. o salak golu yemeyip maci bu adamin golu ile kazansaydik bu gunun kahramani olucakti. ne olursa ve kim olursa olsun hic bir galatasaray futbolcusuna bir yerde, stat da veya forum ve sozlukte toplu halde saldirmak ve infaz etmek galatasaray taraftarina yakismaz. barisin yaptigi bu hareket bu forma altinda ne ilk defa yapilmistir ne de son defa yapilicaktir. zamanin da hagi gibi taptigimiz bir adam bile galatasaray tarihi'nin en onemli macin da takimi on kisi birakmistir benzer bir hareket ile, daha yakin bir ornek vermek gerekirse keita fenerbahce macinda rakibine yumruk atmistir ama hic kimse baris ozbek e yuklendigi kadar yuklenmedi bu futbolculara cunku onlar baristan iyi futbolcu ne yapsalar yeri dimi? baris kazma ya yuklenin istediginiz kadar kimse bisey demez dimi? dusene bir de siz vurun.
  • 502
    barış özbek 5 nisan 2010 sivasspor galatasaray macinda yaptığı hareketle kırmızı kartı hak etti. tipi ve hareketleri antipatik olduğu için zaten taraftarlarca da sevilmiyordu, yaptığı o son hareketten sonra bileti kesildi ve evine gönderdik. umarım şimdi herkes kendini daha iyi hissediyordur. burada barışı savunmayacağım ama gönderilmesini isteyenlere bir kaç lafım var:

    -keita kadıköydeki fener maçında carlosa yumruk attı ve kırmızı kart gördü, hatırladığım kadarıyla bu formayı giyerken nasıl böyle bir hareket yaparsın, go home diye hiç bir yazı yazılmadı.

    -baros gördüğü neredeyse bütün sarı kartları itirazdan veya elle oynamaktan gördü, sivas maçında cezalı olmasının sebebi fener maçında yaptığı itirazdı. sen nasıl takımı satarsın gibi bir yazı hatırlamıyorum.

    peki olay barış olunca bu savaş davulları neden hemen ortaya çıkıyor, eğer barış da kewell kadar yakışıklı olsaydı yine aynı tepkiler verilecekmiydi? adamın yerine kendinizi koyun, bütün maç tekme, dirsek yemişsiniz. mehmet topalın yüzüne darbe gelmiş burnu kanamış, biraz önce sana taban girmişler ve hakem bunların hiçbirisini görmemiş!! ve sen bunlara isyan eden sahadaki iki üç adamdan birisisin. golü yemişsin ve bütün sene kurulan hayaller suya batmış. halı sahada bile ottan boktan sebeplerle kavga eden adamlarız biz. biraz empati ve adalet lütfen.
  • 503
    5 nisan 2010 sivasspor galatasaray macinda son derece gereksiz bir hareket yaparak kırmızı kart görmüş, ancak bir çok yazarın söylediğinin aksine beraberliğin sebebi olmayan oyuncumuz.

    barışın futbolculuk anlamında beğendiğim hiçbir yönü yok. hatta galatasarayda oynayacak bir oyuncu olduğunu da düşünmüyorum. sivasspor maçında yaptığı hareket hangi pencereden bakarsanız bakın affedilir gibi değil. hepsine varım. gitmesini istemeye de varım, ben de bu takımda kalmaması gerektiğini savunanlardanım. ancak beraberliği barışa yüklemeye, küfür etmeye, aşağılamaya yokum. dönüp dolaşıp bir çok entryde aynı şeyleri yazmaya başladım ama hep aynı şeyleri okuyunca elden bir şey gelmiyor. kendi oyuncusunu her maç sonunda asan bir taraftar olmak istemiyorum, olmayacağım da. olana mani olmaya çalışırım ama elimden geldiğince. çünkü bir tane galatasaray var.

    edit: beraberliğin sorumlusu yazmak yerine mağlubiyetin sorumlusu yazmışım. uyaran arkadaşa teşekkürler.
  • 504
    http://www.barisozbek8.com/...s_id=63&sf=1

    --- alıntı ---
    yalnız kaldığında ne yaparsın diye sorduğumuzda espirili bir dille yanıt veriyor : "bir filozof gibi hayatın anlamını bulmaya çalışırım."
    --- alıntı ---

    barış özbek denildiği vakit yeteneksiz, beceriksiz bir futbolcu olduğu halde en yukarıları hedefleyen kifayetsiz bir muhteris akla gelir. sen almanya'nın hemi de bölgesel liginde yer alan bir takımdan gel, koskocaman galatasaray'ın kadrosuna gir; sırf türk kontenjanından. futbolculuğu dişe dokunur bir halta yaramasa da neticede mesleği ama hayatın anlamını bir filozof gibi araması ise kifayetsiz muhterisliğinin uç örneklerinden biri olarak anlaşılmalıdır. normal, sıradan, sokaktaki adam gibi değil, bir filozof gibi hem de hayatın anlamını arıyor barış özbek.
  • 505
    vakti zamanında idrisk lincoln ile ilgili şöyle bir entry girmişti:

    "galatasaray'da oynamaya bazılarının kalitesi yetmez, bazılarının da ahlakı...
    işte lincoln ahlakı yetmeyenlerden. "

    ben de diyorum ki: "galatasaray'da oynamaya bazılarının kalitesi yetmez, bazılarının ahlakı...
    işte barış hem kalitesi hem ahlakı yetmeyenlerden."

    ilgili entry için (bkz: #274951).
  • 506
    takımdan gitmesi için çıldırdığım oyuncudur. yaptığı hareket bir yumruk*, bir kafa* gibi şeyler değildir. bildiğin sakatlamaya yönelik ahlaksızca bir harekettir. eğer o hareketi sinirden topa yapıp tribünleri ihya etseydi '' bu barış adam olmayacak'' derdim. ama rakibe yapınca '' bu barış'tan insan çıkmaz'' diyorum. olaylarda okudum gitsin denen entryler silinecekmiş ama varsın bu entrymde siliniversin.
  • 509
    5 nisan 2010 sivasspor galatasaray maçı 1 - 0 galatasaray lehine bitse kendisine yapılacak övgülerin yada tepkilerin boyutu hangi seviyede olur du? merak ettiğim futbolcu.
    yıllar önce yanılmıyorsam kanal 6 televizyonun da oyuncularının içinde aydemir akbaşın' da olduğu bizim takım adın da bir dizi vardı dizi müziğinin sözleri şöyle;

    fanatik manatik taraftarlar
    üç atsan da beş ister
    takım golü yiyince
    ana avrat düz gider.
  • 510
    uğur meleke'nin yazısından;

    --- alıntı ---

    guerrero ve barış özbek

    hamburglu guerrero, pazar günü hannover’le oynadıkları maçın ardından soyunma odasına giderken büyük bir hata yaptı. kendisine “evine dön” diye bağıran bir taraftara elindeki su şişesini isabetli bir biçimde fırlattı ve seyirciyi hafifçe yaraladı. almanya futbol federasyonu henüz guerrero’yla ilgili kararını açıklamadı.
    ama hamburg, guerrero’ya tarihlerinin en büyük para cezasını verdiklerini açıkladı. hamburg başkanı hoffmann, perulunun sözleşmesini feshetmeyi düşündüklerini fakat guerrero çok pişman olduğu için ona ikinci bir şans verilmesi gerektiğine inandıklarını söyledi. ayrıca guerrero’nun bugünkü s.liege maçı öncesinde bizzat o taraftardan ismiyle özür dileyeceğini de ekledi.
    * * *
    galatasaraylı barış, pazartesi büyük bir hata yaptı. sivassporlu meslektaşı kadir’e sahalarda ender görülen çok kötü bir tekme savurdu, hak ettiği kırmızı kartı gördü, olayların da fitilini ateşledi.
    türkiye futbol federasyonu henüz barış’la ilgili kararını açıklamadı.
    ama. aması yok... nokta.

    --- alıntı ---

    http://www.milliyet.com.tr/.../1222184/default.htm
  • 512
    federasyonun ne kadar kaypak oldugunun bir kaniti daha.zaten kotu performansı sonucu kendi taraftarıda sırt donmus,onune gelen hakkında sallıyor,tek savunanı yok.federasyon icin bulunmaz bir fırsat,vereceksin cezanın gözüne,ne de olsa haketti.
    unutmadan sene başından beri takımımıza sallanan tekmeler,atılan tokatlar anamızı ağlatmışken barışın yaptığı hareket herkesin gozune batmış ve linç kültürünün yolu açılmıştır.hayırlı ugurlu olsun.
  • 513
    rakibine dokunmadan kırmızı kart gören ve üstüne 4 maç ceza alan futbolcumuz.

    ben size o kadar çok pozisyon bulurum ki, barış'ın pozisyonunun kat be kat fazlası bulurum hatta. ama rakibe isabet etmiştir ya, ondan 2 maçlık cezayla kurtarmışlardır bir çoğu. bizimki ise apayrı, hem rakibin kılına bile değmiyor, hem de istese iki ayağını da yerden kesecek pozisyonda. adnan polat bu oyuncuyu takımdan göndermeliymiş, sırf bu hareketi yaptı diye. e o zaman ayhan akman'ı da gönderelim, sezon başındaki hazırlık maçında yaptığı haraketi çok iyi hatırlıyorum. e o zaman keita'yı da gönderelim carlos'a yumruk attığı için. hadi servet'i de gönderelim o zaman, arda'yı da gönderelim, kafa atmıştı ya. böyle uzar gider bu. saçma sapan mantıklarla barış'ın kellesini uçurmaya çalışıyor herkes. zaten takımda bir sürü mücadeleci, hırslı oyuncu kaynıyor ya, bir tanesi gitse bir şey olmaz, bu da ayrı bir karışıklık.

    tamam, ben de sinirine biraz daha hakim olabilirdi diyorum ama herkes barış'a bu kadar yüklenmek yerine, federasyona ve hakeme yüklenseydi daha iyi olmaz mıydı? ayrıca o pozisyona kırmızı kart diyen herkesle tartışabilirim. o pozisyonun adı tehlikeli harekettir, verilecek en büyük ceza da sarı karttır o kadar!
  • 517
    --- alıntı ---

    http://jaimelesport.blogspot.com/...zisyonu-hakknda.html

    --- alıntı ---

    barış özbek, rakibine dokunmadan kırmızı kart gören ve üstüne 4 maç ceza alan galatasaraylı futbolcu. bir çok kesim barış'ın kellesini istiyor şu günlerde. galatasaraylı bir futbolcuya yakışmayacak hareket yaptı, sözleşmesi feshedilmeli vs. şaşırıyorum doğrusu. o kadar çok pozisyon var ki barış'ın pozisyonu gibi, hatta katbekat fazla sertlikte. hakemler bırakın sarı, kırmızı kartı, faulü bile zar zor veriyor. ama ne hikmetse barış'a direkt kırmızı kart! gerçi bu hakemler değil miydi, yere tekme attı diye kırmızı karta maruz bırakan?

    dediğim gibi çok fazla pozisyon var bu tarz, hele hele bizim ligimizde. tekmeler havada uçuşuyor. barış'ın pozisyonunun neden kırmızı kart olmadığını açıklayayım kendimce. birincisi rakibin kılına bile değmiyor o pozisyonda. ikincisi, istese rakibin iki ayağını da yerden kesecek pozisyonda, içinde bir fesatlık olsa yapardı bunu. yani o pozisyonda rakibin ayağını parçalamak istese emin olun yapabilirdi. hırsını böyle çıkardı, çok yanlış bir hareket katılıyorum ama işte. bir çok hırslı futbolcuda görüyoruz bu hareketleri. ayrıca haftalardır saçma sapan goller yüzünden puan kaybediyorsun ve bu hafta da son dakikada gol yiyorsun. düşünün o insanın psikolojisini. ayrıca bana göre bu pozisyonun adı tehlikeli harekettir ve sarı karttır. hadi kırmızı kart verdin, tamam onu da kabul ederim ama 4 maç ceza nedir ya!

    herkes, adnan polat'ın, barış'ı takımdan göndermesini istiyor. tamam, gönderilebilir ama gönderilme nedeni bu pozisyon olmamalı bana kalırsa. pas atamadığı için, kalitesiz olduğu için vs gönderilmeli, eğer gönderilecekse. eğer bu pozisyonu yaptığı için gönderilecekse, ayhan akman'ın sezon başındaki, hem de hazırlık maçında yaptığı o faul nedeniyle kesinlikle gönderilmesi gerekiyordu, arda rakibine kafa atmıştı, gönderilmeliydi, keita yumruk attı, gönderilmeliydi, hatta ve hatta hagi de hakemin yüzüne tükürmüştü vs.. bu böyle uzar gider. o kadar kolay değil arkadaşlar. herkes kaldıramayabilir. yapmasa tabii ki çok daha iyi olurdu ama çok da fazla büyütülecek bir olay değil. çok fazla pozisyon var böyle, bu kadar acımasız olmayın..

    edit: http://www.youtube.com/watch?v=PZ0h0IZWvuw buyrun size ayhan akman'ın yaptığı faul. bu kadar kısa sürede bunu bulabildim. haydi şimdi de ayhan'a yüklenelim..
  • 518
    "vurun abalıya" kampanyasına yem edilmemelidir. hani maçlarda bir pozisyon olur, kırmızı kart çıkar. faule maruz kalan oyuncu hala itiraz eder ya, hakem daha ne yapsın bi de kalkıp dövsün mü dedirtirler adama.
    bu da onun gibi bir olaydır.

    cezasını zaten almıştır. aklını başına devşirirse , düzelirse zaten kendisi de başarılı olur, hocasına da yardımcı olur. yok uslanmadıysa o zaman zaten gitmelidir.

    hayır yani, barış o pozisyonda adamı biçmek isteseydi şu anda galatasaray yönetimi sivas devlet hastanesinde o adama "özür dileme çiçeği" veriyor olurdu. bunu fark edemeden kalkıp da sanki firari nazi subayını bulmuş gibi hoplayıp zıplamanın manası ne ki?

    sert ve kasıtlı bir hareket yapmıştır ve layığı olan cezayı almıştır. buraya kadar bir sorun yok. ama her maçta en az 2 kere bileğe basan tosuncuk, kavala basma üstadı bilica, tekmeyi direkt dize sallayan baroni gibi isimler varken barış özbek'i insanlık düşmanı ilan eden passat medyası yok mu, bir de onlara asist yapan dalgın taraftarımız yok mu, ah ulen ah, norveç'te doğup brann bergen takımını tutmak varmış dedirtirsiniz adama...

    edit: "kasıtlı" derken, adama kastetmemiştir, hareketi bilinçlidir ama "dur şu adamın kavalını eline vereyim" dememiştir. bellidir.
  • 519
    5 nisan 2010 sivasspor galatasaray maçı'nda yaptığı hareketten sonra aldığı 4 maçlık ceza sonuna kadar haklıdır. bir insanın ayağını 3 yerinden kırma teşebbüsü ile gerçekten 3 yerinden kırmak arasında bence fark yoktur. ama kurallarda ne yazıyor orasını bilmiyorum, zerre de sallamıyorum. bir süre benden uzak kalacağına sevindim sadece. bunu da "taraftarı olduğu takımın oyuncusuna hakaret" olarak algılayan varsa ona da kafam girsin. buyur sana üslup, siz kaşındınız üslup üslup diye.
  • 520
    kasapların varlığından şikayet ettiğimiz ligin galatasaray'daki temsilcisi. fakat diğer oyuncular onun yanında o kadar ruhsuz ve isteksiz bir hava içindekiler ki 28 mart 2010 galatasaray fenerbahçe maçında sahaya çıkması gerektiğini düşünüyordum. dört maçlık ceza almasıyla birlikte 2010-2011 sezonu için kadro genişliği açısından takımda düşünülebilir, ilk on birden uzak dursun da.
  • 524
    terlettiği, kırmızının yerine lacivert olsaydı taş çatlasın 2 maç ceza alacak olan futbolcu. evet, hayırlı uğurlu olsun.

    yaptığı hareketi kimse tasvip etmez, ama temas dahi yoktu. kırmızı kart çok ağır bir ceza öncelikle. sonrasındaki tepkisi de bu yüzden. yanlış mı? tabii ki yanlış. ama barış'ın üzerine fazla gidildiği kanatindeyim. o mu transfer etti kendini? o mu diyor beni oynatın diye? görev verilince çıkıyor sahaya. çok mu başarılı? hayır. ama mücadele ediyor burası aşikar.

    galatasaray'a verdiği tepkiden dolayı yakışmıyor diyenler, aynı hareketi neill yaptığında, baros yaptığında buna "takım aşkı, arma aşkı, hırs" diyen insanlar.

    yapmayın, antipatik bulabilirsiniz, sevmeyebilirsiniz, ve evet tepkileri aşırı ve fairplay dışı olabilir. ama zaten ortam gergin, son dakikada yemişsin yine golü, şampiyonluk gitmiş, temasın dahi yokken kırmızı kart görmüşsün bir de.. her kim olsa orda muhtemelen kendini tutamayıp aynı tepkiyi verirdi. onu sevmeyin ama bu konuda anlayış gösterin.

    ben de dahil, bazen futbolcularımıza çok fazla yükleniyoruz. herkese kızalım iyi tamam da hiç değilse, mücadele edenlere, başaramasa da uğraşanlara saygı gösterelim.
  • 525
    son sivas maçında yaptığı hareket yanlıştır, galatasaray futbolcusuna yakışmazdır eyvallah, ancak verilen ceza tam anlamıyla bir skandaldır.. aslında sadece şu verilen cezaya bakarak bile ne kadar eyyamcı bir federasyona sahip olduğumuzu görebiliriz.. düşenin dostu olmaz, bu yıllardan beri böyledir türkiye'de.. sene başından beri herhangi bir galatasaray maçında keita'ya, elano'ya, arda'ya atılan tekmeleri toplayıp bir kaset yapsak bundan sonra o tekme atanı futbol sahalarından men edilecek pozisyonlar çıkar, ama rakibine denk gelmemiş bir tekmeden 4 maç ceza verirsin, çünkü o kadar iyi biliyorlar ki kimsenin buna bir şey demeyeceğini içinde bulunduğumuz durumdan dolayı.. en basitinden alex ibb maçında 2 kez yaptı buna benzer hareketi birinde hiçbir şey görmedi, birinde kırmızı kart, versene sıkıyorsa alex'e 4 maç ceza.. hem barış'ın çok fazla arkası olan, camia içinde çok saygı gören, korunan bir futbolcu olmamasından dolayı, hem de şu anda çok farklı sorunlarla uğraşmamızdan dolayı varolan kaos ortamından fırsat sağlayıp geçirmilerdir bu cezayı..

    bu anlattıklarım tabii ki barış'ı haklı çıkarmak için değil ama, göz göre göre de böyle bir skandala sessiz kalmamak gerek.. keşke yönetim erken davranıp ağır bir para cezası verseydi barış'a ve ötekilere de "eğer bir hesap kesilekse bunu biz yaparız, sizin küçük oyunlarınıza alet olmayız" mesajını çaksaydı..

    edit: yazdığım ileti tam anlaşılamamış galiba.. anlatmak istediğim, üstte de söylediğim gibi barış'ı savunmak ya da verilen cezanın çok ağır olduğunu söylemek değil.. anlatmak istediğim şey, federasyonun uyguladığı çifte standart.. her maçımızda, oyuncularımıza atılan tekmeler ve sarı kart dahi gösterilmeyen pozsiyonlar dün gibi aklımda.. şimdi bir çok sorunla boğuşurken kulüp, böyle bir cezaya kimsenin itiraz edemeyeceği, edilirse eğer bahane yaratılmak isteniyor gibi bir düşünce ortaya çıkacağı bilindiği için rahatlıkla 4 maçlık bir ceza verilebiliyor, yani anlatmak istediğim eyyamcı bir federasyona sahip olmamız..
App Store'dan indirin Google Play'den alın