sezonun geri kalanında hiçbir şekilde eleştiri almaması gereken ve sezon sonu yolların görkemli biçimde ayrılması gereken futbolcu.
bakın bu adamın saha dışı karakteri ayrı mesele, kendisinin bu sezon yaptıklarını şöyle anlatayım.
gomis ilk 3 hafta attığımız 2 golün de sahibiydi ve futbolu normalde buna indirgemeyi sevmesem de golleri attığı dakikalara bakılırsa, 90 ve 87'de o golleri atmasa maçlar yüksek ihtimalle 0-0 bitecek ve biz ilk 3 hafta sonunda 2 puan ve 0 golle ligde 15. sırada olacaktık. o sırada fenerbahçe 7 puanla 13 gol atmış olacaktı....13 gole 0 gol, düşünün. çıkacak krizi,
okan buruk'un geleceği hakkındaki söylentileri, kulübün nasıl bir kazana döneceğini saymıyorum.
izleyen hafta yine gol atamadık trabzon deplasmanında. 5. hafta gaziantep karşısında 1-0 mağlup durumdayken maça eşitliği getirdi. fenerbahçe o hafta 2 gol daha atıp 3 puan almıştı. izleyen hafta bu sefer kasımpaşa deplasmanında durum 1-0 iken 1-1'e getirdi.
şöyle toparlayayım. 10. hafta geldiğinde bu adam ve attığı goller olmasa, 28 gol atarak 20 puan almış fenerbahçe'nin 3 değil 8 belki de daha fazla puanla gerisinde olabilirdik. belki gaziantep ve kasımpaşa maçlarında o golleri atmasaydı skora eşitliği başka bir oyuncumuz getirebilirdi ama ligin başlarında bunu onun dışında kimse yapacak gibi durmuyordu. mertens gol atamıyor, seferovic pozisyona dahi giremiyordu ve gomis dışında sadece kerem hücum anlamında rakibi tehdit ediyordu. ,
bu sezonun kalanında gol atmasa bile bence bu kaynayan kazan türk futbolunda hem takımı hem de okan buruk'u kurtarmıştır, ya da daha hafif ifadeyle ona zaman kazandırmıştır. tabii şu da var, eğer ligin başında bu goller olmasaydı, tekrar toparlayamayabilirdik, bu her telden oyuncunun olduğu kadro rijkaard dönemi sonuçlarını alıp darmadağın olabilirdi ve
fenerbahçe/
jorge jesus ikilisi o moralle uçup gider, kadroyu ve takım yapısını bozmaz, ligde farkı açar da açar, belki avrupa ligi'nde sevilla'yı (kimse kusura bakmasın şu haliyle sevilla fenerbahçe yerine sivasspor ile eşleşse turu geçemeyebilirdi) paçavra edebilirdi.
kısacası gomis bu sezonun tartışmasız x faktörü olmuştur ve kaderini değiştirmiştir...bana göre yaptığı
mauro icardi'den daha değerlidir, evet icardi'nin o törpülediği yıldız egosunu, aidiyetini, kaliteyi artırışını, hiç saha içi karakterini bozmamasını çok seviyorum, bununla beraber icardi, işler hafif düzeldiğinde, ünal aysal sağolsun, pastanın üzerindeki çilek gibi bizi mest etmiştir, gomis berbat bir salaş esnaf lokantasını ayakta tutan imza yemek kuzu kavurma gibi etki yapmıştır...umarım anlatabildim...