asla saf olmayan, gerçekleri çarpıtmak ve
fenerbahçe lehine kamuoyu oluşturmak için gereken zamanlarda ortaya çıkıp, gerekli açıklamalar yapan şahsiyet.
anelka'nın golüne lanet edip, teknik direktörlüğü bırakmaya yeltendiği günlerin üzerinden çok zaman geçmedi daha. üstelik lanet ettiği adamlar aynı adamlar, bela okuduğu düzen aynı düzenken; gelip o adamların maşası, o düzenin çarkı oldu bu şahsiyet.
eğer ''emek, alın teri'' kavramlarına çok önem veriyor olsaydı, yönetimleri şikeye bulaşmadan mücadele etmeye çalışanların emeğine ve alın terine de aynı özeni gösterirdi. kendi emeğine ve alın terine saygı göstermeyen, kendilerine güvenmeyen ve karanlık işlerle başarıyı getirmeye çalışanlardan hesap sorardı en önce bu şahsiyet.
ama hayır, her türlü şerefsizliğin farkında. mağduru oynuyor sadece. bir kez olsun, ''ben başkanıma da yöneticilerime de güveniyorum, onlar aklanacaklar. eğer aklanmazlarsa, bizim alın terimize ihanet etmişlerse, fenerbahçe'yi onlardan temizleyip, bu takımı yine biz ayakta tutacağız, kaçmayacağız.'' demiş olsaydı, adam derdik, ayakta alkışlardık.
ama hayır, her türlü şerefsizliğin farkında. mağduru oynamazsa, doğruları söylemezse, beslendiği kirli düzeni kurtaramayacak. temiz bir fenerbahçe'ye inanmıyor, güce inanıyor, arkasında o güç olmadan, temiz bir fenerbahçe'yle bir hiç olduğuna inanıyor. kurtarmak, korumak istediği şey fenerbahçe değil, kendisi.
işte bu da böyle bir şahsiyet...