oynattığı oyunun adını sonunda geçen hafta ilk kez 'doğru oyun' olarak tanımladığını söyleyen, bu hafta da 'zincir' adını veren teknik direktör. oynattığı oyun ise eğer; kendisinin bir oyun, bir felsefe, bir bilim (bolca sinüs ve kosinüs hesapları ihtiva eden) adamı olduğunu iddia eden kişi ile oyun olduğunu iddia eden kişi
rıdvan dilmen isimli fazla tanım yapmak istemediğim şahıstır.
https://youtu.be/4ozfd4h_Iaw ilişikteki video gerekli bilgilendirmeyi yapmaktadır. ağzı iyi laf yapan bir insan olsa da çoğu konunun bu insanın görüşlerine kalması ciltlerce sosyal araştırmalara konu olacak türdendir. az bilen çok konuşuyor zira ben konuşmayacağım. ancak ben aykut ve rıdvan isimli şahısların yerinde olsam en azından bir diksiyon dersi alırdım çünkü bu kadar televizyon ekranında kendisine yer bulan ve kendisine
hoca denilen insanların konuşurken sirk gösterisinden hallice gösteri sunması futbol adına 'bile' ayıptır. cümle kurmaktan acizler ve bütün kelimeleri hatalı, bütün bilgiler zaten yanlış. kankası sir aykut kocaman hazret de aynı şekildedir. müsaadenizle geçen hafta yazmak istediğim analiz girdisini şimdi yazmak kısmet oldu kısaca özetleyeyim:
aykut isimli şahıs derdini anlatma hasletinden yoksun olduğu için 2 haftadır tanım için 3 kelime bulabildi: doğru oyun ve zincir.
peki ne yapıyordu 'hoca'?
aykut isimli bu şahıs öncelikle küçük takımlardaki gol yememe üzerine ve rakip takımlardaki dogmatik oyunu bozma üzerine bir oyun oynayınca baktı ki puan tablosunda öngörülenin üzerinde yer alabiliyor. ben bunu fenerbahçe'de yapar ve medyayı da arkama alır büyük söylemlerde bulunursam bu iş kendiliğinden yürür dedi. 2 yıldır her haftaya yakın
ozgunyazar üstadla fenerbahçe maçlarının tamamına yakınını izlemeye çalışıyoruz. futbol namına hiçbir şey göremiyoruz. medyada bahsedilenle(ya da bahsedilmeyenle) oynanan oyunun uzaktan yakından alakası bulunmuyor. aykut isimli şahıs ben savunmamı yaparım bir şekilde de golü zaten bulurum şeklinde basit bir anlayışla oynatıyor takımını. koşturuyor ve yetenekli, takımı ileride tutacak oyuncuyu istemiyor. bu şekilde bir çok maç oynadıktan sonra savunma yaparken savunmadaki 4 oyuncuyu birbirlerine bakarak oynatıyor ve aynı hizada tutuyor. orta sahadaki oyuncuları da savunma yaparken bu şekilde aynı hizada tutuyor ve mesela geçen haftaki
11 şubat 2018 istanbul başakşehir fenerbahçe maçında bu çok net bir şekilde görülüyor. top eğer rakip takımda bir oyuncunun ayağında biraz yalnızlaşırsa o 4 oyuncu birden topa saldırıyor. sonra tekrar aynı hizaya dönüyorlar. rakibin oyunu bozulmuş oluyor. belki de beşiktaş gibi bir takımda da bu işe yarayacak. orta saha kurgusu bir takımın tüm yükünü çekiyor ise bu taktik bozguna uğratabiliyor o takımı.
doğru oyun dediği şey de zaten ben ne kadar gol yemez isem o kadar galip gelmiş ve berabere kalmış oluyorum ve rakiplerimden puan çalıyorum anlamına geliyor. bütün rakiplerimi kendime yaklaştırıyorum diye gayet basitçe bir hesap yapıyor. yani 'hoca' denilen hiç bir vasfı ve kariyeri, bilgi ve becerisi olmayan rıdvan isimli şahısın dediği gibi felsefe ve bilim namına bir şey yok ortada. aykut isimli şahıs daha cümle kurarken- ki onu da kuramıyor- ne anlatmaya çalıştığından ve anlattığından bihaber. ama medyayı takip ederseniz 2070-2080 yılının futbolunu oynamaktaymış 'hoca'.