ufak bir yararlı hareketinden sonra hakkında hemen olumlu iki satır yazmamak icin hep tuttum kendimi; 2011 - 2012 sezonunda sonradan girdigi maçlarda, asist yaptı, gol attı, penaltı aldı, bir kaç maçta puan ve puanlar getirdi galatasaray'ıma, ama ben hep tuttum kendimi, hatta dalga geçtim "aydın sözleşmesini 4 yıl daha uzattı" vs diye, ancak bu akşam artık tutmayacağım kendimi ve bir kaç satır yazacagım aydin hakkında.
bu aksam, 16 nisan 2012 beşiktaş galatasaray maçında attığı golü ve aydın'daki bu muhteşem değişimi engel olamadıgım bir sırıtışla tekrar tekrar izliyorum. aydin, quaresma'nin onu arkasından saniyelerce itip kakmasina, çekmesine ragmen bu sefer düşmedi, sapasağlam ayakta kaldı, bir yıldız gibi sokuldu ve bir aslan gibi çaktı. hemde ne çaktı ! şuan bile dilimi ısırıyorum ama bu sezon izledigim kadarıyla aydın artık o eski aydın değil. daha güçlü, daha süratli ve daha mutlu aydın.
golden sonra tıpkı seneler önce konya'daki gibi gülerek kaçmaya çalışıyor aydın o çocuk edasıyla, ancak yine yakalıyorlar aydın'ı. daha 24 yaşında aydın, ve arkadaslarından kacmaya calisip da yakalanacagı daha çok seneler olacak önünde. umarım artık her şey gönlüne, gönlümüze göre gider de bir yıldız daha kazanır türk futbolu.
seneler sonra gelen edit: ulan neler yazmışım, yıldız kazanır falan demişim türk futbolu. maç sonrası bir daha böyle vasat oyunculara entry yazarsam iki olsun. git ulan sen de artık git.