bu akşamki maçtan sonra
* üzerinde düşünülmesi gereken oyuncu. sezon başından beri izliyorum, ancak oynadığı maçlarda kendisinde bir gram ilerleme göremedim. top ayağına geliyor, kafa önde ibrahim üzülmezvari bir şekilde topu sürmeye başlıyor. hızıyla bir, iki kişiyi geçerse ne ala, yoksa topu kaybediyor zaten. ne zaman topu süreceğini, ne zaman pas vereceğini, ne zaman neyi yapacağını bilmiyor.
ayrıca büyük bir isteksizlik de gördüm. hiçbir pozisyonda savunmaya yardım etmek diye birşey yok, savunmayı bıraktım topu kaybettikten sonra topu çalan oyuncu bir adım gerisinde olsun ona doğru dönmüyor bile. futbolcu olmak istemiyorsan git gazoz sat arkadaşım. o formanın hakkını vereceksin, galatasaray'da yaptıklarını sineye çekerim de orası milli takım bunun farkına varacaksın önce. kimse kusura bakmasın bu kafayla
sergen yalçın gibi potansiyeline hiçbir zaman ulaşamaz, hiçbir zaman da devamlılığa sahip olamaz.
arda turan'ın 17 yaş altı milli takımdaki halini hatırlıyorum da, "bu adam ne biçim, hiç iyi oynayamıyor çok ağır" vs. eleştiriler belirtmiştim kendi kendime. şu an ise arda çalışmasıyla, kendini geliştirmesiyle ve en önemlisi büyük futbolcu olmaya zihnen hazırlanmış olmasıyla türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük yeteneklerinden biri olma ümidini bana yaşatmakta. geçen sezon
kalli ile birlikte savunmasını da inanılmaz derecede geliştirmesiyle çok büyük bir adım atmıştı kariyeri için. aydın'ın kalli gibi bir şansı yok şu an. niye şans? arda'nın geçen sezon aralık ayına kadar yüzü hiç gülmemişti herhalde, ya sonradan giriyor ya da ilk 11'e başlayıp 60.dakikada kenara alınıyordu. ama semeresini 2008 yılında gördü. aydın da biraz düşünür umarım, yoksa kendisinden beklediklerimizi karşılayamamasının yanında belki kendi beklentilerini bile karşılayamayacak ki en büyük hayal kırıklığıdır bir insan için kendi beklentilerini karşılayamamak.