• 330
    ülkedeki mevcut futbol yapısı ve son dönemde yaşadıklarımız göz önünde bulundurulunca, türkiye'nin en büyük markası olan, ecnebi zihinlerindeki algısı türkiye ile müspet yönde eşleşmiş galatasaray adına makul bir alternatif olarak duran organizasyon.

    normal şartlarda futbolun ruhuna aykırı bulduğum, pek sıcak bakmadığım bu girişim, yaşanılanlar ve yaşatanlar değişmeyecek ise bizim için zaruri bir çıkış noktasıdır. maalesef bazı taraftarlarımızın ve yöneticilerimizin galatasaray markasının ve kalitesinin bilincinde olmaması dolayısıyla yerel düzlemde büyük addedilen kimi camialarla bir tutulmaya başlanmış olsak da, döneminde başkan ünal aysal'ın gösterdiği galatasaray markasını temsil kabiliyetini yeniden yakalayabilirsek, bu coğrafyanın batı nezdindeki en fiyakalı figürü galatasaray'ın ait ve layık olduğu yere adım atması hiç de uzak bir ihtimal değildir.
  • 162
    galatasaray - fenerbahçe rekabetini ve iki takımın sadece türkiye de 50 milyona yakın taraftarını kullanarak el ele hemen girmek için vaziyet alması gereken oluşum.

    bu adamlar bu işi buraya kadar getirdiyse geri döndürmek imkansız gibi bişey, futbol ölecek veya ölmeyecek bu konu hakkında sayfalarca çıkarım yapabilirsin ama yeni gerçek bu olacak ve para burada dönecekse en baştan tarihimiz ve ezeli rakibimizin ile olan rekabeti kullanarak buraya kapak atmak en makul iştir.

    katıldığını onaylayan 16 kulübe bakarsanız zaten hiçbir ligin bu adamları ligden atarak devam edemeyeceğini anlarsınız. dolayısıyla ipler şu an bu 16 kulüp sahibinin elinde.

    galatasarayımız -kabul etsekte, etmesekte- son 5 yıldır avrupa da çok ciddi itibar kaybetti, son zamanlarda nitelikli yöneticilerimizin de olmadığı aşikar, bu durumda tek başımıza kabul edilmenin çok çok zor olduğunu düşünüyorum. işte bu açığı galatasaray-fener rekabeti ile körükleyerek ve artık sen düşmansın, haydi ortamı gerelim vs. saçmalıklarında kurtulup, el ele vererek burada çok güzel işler yapabileceğimizi düşünüyorum.
  • 240
    amerikan sisteminin avrupa futboluna hakim olmasını sağlayacak olan kuruluş. zaten finansman kaynakları da bir amerikan bankası imiş sanırım. amerikan sistemi ne ola ki? diyenler için ise şöyle anlatmak gerekir; avrupa şampiyonlar ligine katılım için öncelikle bunu hak etmeniz gerekir. liginizde şampiyonluk ve ya büyük liglerde iseniz ilk dörde kalmak gibi. bu büyük lig takımlarının bununla ilgili sıkıntısı da burada başlıyor sanırım, yani ligde başarılı olma ön koşulu ile. özellikle ingiltere takımları 4 takımlık kontenjan için her yıl 6-7 takım yarışıyor ve arsenal, manchester united gibi takımların bu potanın dışında kaldıkları oluyor. hatta italyan büyükleri de yaşıyor bu sıkıntıyı. e şampiyonlar ligine gidememek de büyük kayıp demek bunlar için. çözüm olarak da böyle bir ayrıcalıklılar ligi kurarak diğer bütün takımları hiçe sayıp ulusal lig ve avrupa kupalarını çöpe atmakta bulmuşlar. amerikan sistemi de tam olarak budur. sabit takımlarla oynanır ligler, düşme yoktur. ligden bir takım kendi isteği ile çekilmediği sürece yerine başka bir takım gelmez.

    benzer bir süreç daha önce euroleague kuruluş aşamasında basketbolda da yaşandı ve orada da en başta fiba şu an uefa'nın yaptığı gibi karşı çıktı. ama kazanan da ayrılıkçılar oldu. çünkü o yapılanma içerisinde çok güçlüydüler. şimdi avrupa süper ligi oluşumunun sadece üç ülke takımlarından oluştuğunu görüyoruz. almanlar ve fransızlar yer almayacaklarını açıkladılar. sadece üç ülkenin ayrıcalık tanınmış takımları ile bu işe sürdürülebilir mi görücez. ama bu tür ayrıcalıkların zaten finansal konular nedeniyle ölmekte olan rekabete bir kez daha darbe vuracağı kesin.
  • 241
    her şekilde ülkemizde 3 büyüklerin faydasına olacak olan ligdir.

    futbolun ruhu adına elbette kötü bir lig. sonuçta mevcut yapıda bile kazandıkları paralarla haksız rekabet oluşmuş ve bizlerle olan makası iyice açmışlardı. bu lig geldiğinde makas falan kalmayacak şekilde açılacak artık ve ipin ucu kaçacak.

    ekonomik olarak ise kaçırılmayacak bir fırsattır bu. lige her yıl değişimli dahil edilecek 5 kulüp epey şanslı olacak. aynı kulüpler değil de her yıl hepsi farklı kulüpler olursa faydası olur. mesela biz girsek sonraki yıl fenerbahçe girse sonraki yıl da beşiktaş girse elde edilecek gelir ile türk kulüpleri epey rahatlar. ülkemize de iyi bir döviz girişi sağlanır.

    işte bu noktada uefa yıllardır ffp adıyla kulüpleri kontrol ettiği yetisini kaybetmeye başlayacak. ekonomik olarak ne kadar çok kulüp rahat olursa bu kulüplere söz geçirme gücü de azalacak. tüm kontrol kulüplerin eline geçecek ve rest çekme güçleri olacak kulüplerin.

    tabi bu ekonomik açıdan lige alınmayan kulüplere karşı ciddi bir haksız rekabete neden olacak.

    normal uefa organizasyonları ile bu kadar ekonomik gelir farkı olmasaydı kimsenin sesi çıkmazdı inanın. şimdi öyle bir fark var ki biz katılsak ülkemizde diğer kulüpler rahatsız olmakta sonuna kadar haklı olur. onlardan biri katılsa aynı şekilde biz de rahatsız oluruz. belki de bu lige katılacak kulübün bu ligden gelirinin bir kısmının ligimizdeki diğer kulüplere dağıtılması konusunda bir düzenleme getirilirse bu rahatsızlık tersine bir desteğe dönüşebilir.

    tabi bu katılım koşulu geri kalan değişkenli 5 kulüpten biri olmamız durumu üzerine. kurucu kulüpler için yapılan teklifler kabul edilmez ve sıra bize gelirse ve kabul edersek fbjk tarafı epey bir ağlar*. her yıl alacağımız gelirin bir kısmını ligdeki kulüplerle paylaşsak bile!

    edit: aslında bu lig her yıl düzenlenen değil de avrupa ve dünya kupası gibi belirli yıllarda bir oynansa daha da kabul edilebilir olur. mesela 4 yılda bir düzenlense ve kurucu kulüplerin yanı sıra önceki 4 yılın en başarılı takımları davet edilse güzel olur. gelirler açısından da bu ligin kurucularını memnun eder yine. aslında bunu uefa da düzenleyebilir. bu takımlar o yıl uefa organizasyonlarında değil bu ligde yer alır. uefa kendi organizasyonlarını yine yapar. bu lig ekstra şartlarda bir şov ligi olur. insanların dünya kupası ve avrupa kupası'nı beklemesi gibi beklemesini sağlar. tabi yazın oynanmayacak. şimdiki planlandığı gibi bütün sezona yayılarak oynanır.
  • 90
    şampiyonlar ligi kupasını kazanma ihtimalimizi arttıracak olan ligdir. malum asıl kazanan kulüpler başka ligde olacağı için bizim gibi diğer kulüplere bir fırsat oluşturacak bu. ve belki de daha çok kulüp doğrudan gruplara katılabilir bizden.

    benim merak ettiğim ise bu lige hakemler vb. nereden bulunacak? uefa ve fifa hakemleri bu ligde maç yönetebilecek mi mesela? uefa ve/veya fifa buna izin verecek mi?

    bu arada kurucu kulüpler dışında kulüpler de her sezon davet edilecek galiba. ülkemizden bir kulübü isterler mi bilmem ama en başta belirttiğim gibi şampiyonlar ligi kupasını alma ihtimalimiz varken avrupa süper ligi'nde oynayıp ezilmek pek bir tercih olmaz gibime geliyor. en azından şu sıralar. ha olur iyi bir kadro kurarız ve mevcut ligler bize dar gelir o zaman bir şansımızı deneriz. şimdi o ligde oynamak demek averaj takımı olmak demek olur bizim lig takımları için özellikle.

    liglerin şampiyonlarını + avrupa ligi + şampiyonlar ligi kazananını bu lige davet edip şanslarını deneyeceklerdir bundan sonraki süreçte.

    bakalım uefa buna bir önlem ya da çözüm bulabilecek mi? hem kulüpleri hem de hakem vb. üst düzey görevlilerini kendi bünyelerinde tutmaları zor olacak.

    basketbol'daki gibi bir süreç bizleri bekliyor olacak. basketbol'un euroleague'i gibi seçkin kulüplerin ligi olacak. bu lig'e iyi bir takımımız ve ekonomimiz yokken davet edilme şansımız olmadığı içinse fiba şampiyonlar ligi gibi olacak olan şampiyonlar ligi'nde şansımız daha da artarak yer almakla yetineceğiz. geliri düşecektir elbet ama sonuçta bir kupa var ortada.

    bu arada avrupa ligi ve konfederasyon kupası da daha kazanılabilir olacak. çünkü üst sıralardaki kulüpler çekilince üst sıralara altlardan epey bir kulüp yükselecek ve altta kalanlar daha da zayıf takımlardan oluşacak.

    2 seneye kalmaz konfederasyon kupasını sonlandırırlar zaten intertoto kupası gibi olacağı için.

    edit:

    çok önemli bir şeye daha etkisi olacak bunun: transferler! futbolcuları ikna etmek daha da zorlaşacak bizim için.

    edit2:

    bu arada benim kafam karıştı. bu lig şampiyonlar ligi yerine bir lig mi yoksa kulüplerin yerel liglerinden geçiş yapıp sadece bu ligde oynayacağı lig mi? yani barca ve real madrid la liga'da olmayacak mı? eğer yerel ligden geçişse ben geçelim derim. bu yozlaşmış ligimizden kurtuluşumuz demek olur. fbjk fenerasyonla birlikte şampiyonluklara koşmaya devam eder bu ligde. biz ise asıl hedefimize odaklanabiliriz: "türk olmayan takımları yenmek." tabi yenebildiğimiz kadar*. ama hem para geliri açısından hem de prestij açısından büyük bir iş olur.

    bu durumda bu iş kulüplerin 2 a futbol takımı oluşturmasına kadar gider gibi geliyor bana. asıl takımı bu lig'de diğer takımı ise yerel liglerde. 1959 öncesi şampiyonluk isteğinde fb'nin böyle 2 takımla aynı gün oynadığı maçlar ve lig varmış ya hani*.

    edit3: bize davet gelirse şu bankalar birliği ile olan anlaşmamız nedeniyle bir yere kıpırdayamazmışız gibi bir his uyandı içimde. yani bizi davet edecekler ama bizi zorla tutacaklar fenerasyon liginde gibi.
  • 242
    biz talep etsek bizi oraya alırlar. hatırı sayılır dostlarımız olduğu kesin. uefa başkanı da adımızı zikrettiğine göre bir şeyler dönmeye başladı.

    şöyle ligden elimizi ayağımızı çeksek ortalık karışır. fener de yıldızları bakkaldan alır. hem avrupa süper ligi diye borsada hisselerimizde tavan yapar.

    uefa'da tülay geri dönnn demeye başlar ve büyüklerin istediği paydan bizde faydalanırız. 3 5 akmaz mı bize de.

    akmasa da damlasın en azından.
  • 203
    gönül istiyor ki galatasaray da buraya katılsın ama sonrasında siyasetin kucağından inmeyen tff'nin olası tehditleri yüzünden pek makul gelmiyor bu düşünce bana.

    peki ne yapalım?
    hem ayranım dökülmesin hem de kötü şeyler yaşanmasın istiyorsak bunun tek yolu var.
    fenerbahçe de bizimle beraber katılsın bu lige.

    öyle ya da böyle kabul edelim ki galatasaray'dan sonra bu ülkenin en büyük takımı fenerbahçe ve onların da ülkemizin yayın gelirlerindeki sözümona artışın kısmen bizim kadar payı var.

    birlikten güç doğar, ali koç gibi çakma vizyoner bir başkandan vizyonlu bir adım bekliyorum bu konu hakkında.
  • 245
    yerel liglere ve takımlara olan ilgiyi büyük ölçüde bitirecek olan yeni şampiyona.

    öncelikle uefa'nın tehditleri ve olası yaptırımları gerçekçilikten çok uzak. uygulamaya alınsa bile klüpler her türlü davayı kazanacaktır. neye dayanarak bu ligde oynayan fulbolcuların lisansını iptal edebilirler, neye dayanarak klüpleri yerel liglerden atarlar, neye dayanarak transfer yasağı getirebilirler? hiçbir hukuki dayanağı yok bunların, tamamen keyfi. tek yapabilecekleri şampiyonlar ligi'ne katılım koşullarına "kıta çapında benzeri başka bir şampiyonaya katılmıyor olmak" diye bir zorunluluk eklemektir. bunun da bir anlamı yok, çünkü zaten o takımlar şampiyonlar liginden kaçıyorlar. hatta bu sene bile o takımları atabileceklerinden şüpheliyim, eğer buna karşı önceden katılım koşullarına bir madde koydurtmadılarsa.
    bu lige engel olabilecek tek şey taraftarın maddi anlamda klüplerden desteğini çekmesi ki büyük boykotların amacına ulaştığı pek görülmüş bir şey değildir.

    gelelim bizi ilgilendiren mevzuya; galatasaray bu lige katılmalı mı?
    bu noktada bu organizasyonun amacı ve devamlılığı iyi öngörülmeli. gerçekten bu ligi kurma amacındalarsa mutlaka yerimizi almalıyız, ama mevcut düzende kendi paylarını artırmak için yaptıkları bir blöfse bu organizasyonda yer almak bizim için felaket olabilir. çünkü uefa bu blöfü yer ve payları artırırsa bizim kazandığımız hiçbir şey olmayacak, yok yemez de takımları ağır cezalandırırsa zaten hepten dibe batarız; o takımlar kendilerini bir şekilde kurtarır, olan yine bize olur.
    bu noktada benim fikrim blöf olduğu yönünde. ama yine de bu ligin kurucularıyla diyalog halinde olup geleceği öngörerek tarafımızı seçmeliyiz.

    bizi alırlar mı?
    avantajlarımız ve dezavantajlarımız var. iyi bir tanınırlığa, saygınlığa ve tarihe sahibiz, ciddi başarılarımız var, organizasyona farklı bir renk oluruz, taraftar sayımız dünya çapında çok yüksek.. vs biliyoruz bunları. türkiye'den veya bizim seviyemizde olan ülkelerden takım alma kararı alınırsa kuşkusuz ilk akla gelecek 3-5 takımdan biriyiz. benim fikrimse bu ligin sınırlarını genişletmek için seçebilecekleri 1 numaralı takımız. maddi olarak diğer takımlarla boy ölçüşemeyeceğimiz açık, ama olur da bizi almak isterlerse aynı zamanda bizi besleyip büyütmek de isteyeceklerdir. başlangıçta astronomik yardımlarla diğer klüblere yakın seviyelere çekip, bizim popüleritemizi türk ve müslüman ülkelerde tavan yapmaya çalışarak verdiklerinin karşılığını fazlasıyla alabilirler.
    bunlar olaya pozitif yaklaşımlar tabii ki. bu organizasyona katılım fikri aklıma direk olarak 11 aralık 2013 galatasaray juventus maçı'nı getirdi. o günkü hava şartları ve saha zemininden sonra kurucu üyelerden juventus'u ikna etmemiz gerçekten zor olabilir. keza ülkenin mevcut siyasi ikliminin iyiye gitmiyor oluşu da negatif bir etken olabilir.
  • 208
    uzun zamandır beklediğim organizasyon sonunda ete kemiğe büründü denilebilir. bu ligte galatasaray olur ya da olmaz bu başka bi konu benim için. kendi açımdan yani bi futbol sever olarak bakıyorum olaya ve müthiş derecede heyecanlanıyorum. her hafta en az 5 tane üst düzey müsabakanın olacak olması bile beni heyecanlandırıyor.
    bir başka konuya yani burda oynayan futbolcuların organizasyonlardan men edileceğine dair bi kaç yazı ve entry okudum. bu duruma hiç ihtimal vermiyorum. elit düzeyde futbol oynayan her sporcu çok büyük ve güçlü menejerlik firmalarıyla çalışıyorlar. bu firmalar temsil ettikleri herhangi bi sporcunun men cezası almaması için herşeyi yaparlar. gerekirse mevcut uefa ve fıfa başkanları bi gecede değişir ve o sporcuların herhangi bi organizasyondan men edilmesi engellenir.
    yerel lig açısından baktığımda da bu işten en az etkilenen hatta türk futbolunun karlı çıkacağı kanaatindeyim. zaten son kez direk katılım sağlanacaktı ucl'e. ben bu şampiyonlar liginden gelen parayı akıllı kullanan bi futbol takımı görmedim henüz. çok iyi yönetildiği iddia edilen başakşehirin hali ortada. bursaspor nerde belli değil. bjk fb ts zaten borç batağında. malesef bizde iyi durumda değiliz. sırf bu olası gelecek paraya güvenip anlamsız borçlanmaktansa bu borçlar nasıl ödenir. bu organizasyonlara nasıl futbolcu satarız ona odaklanırız belki.
  • 309
    daha kendi ligimizde gelen geçen tarafindan tokat manyagi yapildigimizi göz önünde bulundurursak, kuruldugu ve kazara bizimde katildigimiz takdirde maçlarimizin + 18 kirmizi noktali geçmesi pek de uzak olmayan bir ihtimaldir. zaten arsene wenger çikar açiklamasini yapar, "galatasaray gibi takimlarin bu ligde olmasini dogru bulmuyorum" diye.

    her ku$u öptük, bi avrupa süper ligi kaldi.
  • 338
    aslında 20 takımlı yapıp, takımların 18'i kalıcı, 1'i basketboldaki euroleague'in eurocup'ı gibi ikinci bir organizasyonun kurulup oranın şampiyonu, son kalan da wildcard gibi dikkat çeken bir takımın seçilmesiyle gerçekleşebilir.

    belki o zaman galatasaray ve fenerbahçe'yi ikinci kategorinin 18 takımı içine yerleştirip, süper lige çıkma şansı verilir ve daha büyük bir organizasyon oluşturulabilir. hatta konferans ligi gibi, ikinci kategori için yarışılan bir üçüncü lig de yapılabilir.
  • 347
    azerbaycan ve kazakistandan katılım olmazsa maksimum mesafe birleşik krallıktan türkiye* olur.*

    bu da pek dert olmayan deplasman demektir.

    globalligin her gecen gün arttığı dünyada bu lig bir şekilde denenecektir. tepki azaltma adına da yüksek sayida ulke ve takımları barındırarak başlar diye tahmin ediyorum.

    ligin kabul edilebilirligi ve hikaye oluşturabilirligi adına ülkelerin ezeli rakiplerini barındırması tercih edilebilir bir durum olacaktir.

    kendi ülkelerinde buyuk takim olarak adlandirilan kulüplerden seçmeceler yapıp lig oluşturulabilir.

    bizim ulke adına biz banko davet alırız yaninda da hikaye icin fenerbahçe ve/veya besiktas olabilir.

    tabi takim sayısı cok yükselirse format lig olmaktan cikar belki dogu/bati konferansi gibi seyler olabilir.

    bunu uefa eliyle veya kulüplerin kendi birliğiyle olması işin siyasi* ve ekonomik tarafı.

    bunun yaninda ülkelerin federasyonlari ve buyuksuz kalan liglerinin akibetini de dusunerek ilerlenmesi elzem. çünkü bunca kulup o seviyede* top oynarken kenardan bir oyuncu gelişimlerinin önem arz ettiğini düşünüyorum.

    daha ideal senaryoda su da olabilir. real madrid a* avrupa liginde oynarken real madrid b* yerel liginde oynar. aynisi galatasaray a ve galatasaray b için de geçerli.

    ne de olsa amac hep daha cok mac, daha cok bahis, daha çok yayın, daha çok gelir.

    (bkz: endüstriyel futbol)
  • 44
    önlerinde çok büyük iki engel var.
    1. ikna etmeleri gereken çok büyük bir kitle var. (taraftar, bürokrasi vs.)
    2. kuruluş masrafı çok yüksek.

    öncelikle kime bahsetmemiş ama bu işin hakem bulma durumu var. kimse bir daha alınmayacağı garanti olan (uefa/fifa/yerel lig) organizasyonları bırakıp burada maç yönetmeyi kabul etmez. tek bir şartla aşılabilir; uzun vadeli yüksek maaşlar ödersiniz böylelikle bir kısım hakemi ikna edersiniz.

    yöneticileri ikna edebilirsiniz ama oyuncuları ikna etmeniz aynı nedenlerden hele ki milli takımlara alınmama ihtimalleri olursa sıkıntı olur. bunu aşmanın tek ihtimali yine yüksek ücretler. ayrıca bir çok oyuncu ben bu ligde oynamak istemiyorum diyerek sözleşmelerini sonlandırabilir.

    eurolegue örneği veriliyor ama futbol'da o iş o kadar kolay değil.
    örneğin ingiltere'de çalışma izni muhabbeti var, belli ülkelerde çok düşük de olsa vergi indirimleri var ve bu süreçler bildiğim kadarıyla federasyonlar üzerinden yürüyor bu tarz imkanların kesileceği kesin. hele ülkemizde olsa maç oynayacak stadyum bile bulamaz takımlar.
    katılan takımlar hukuksal sorunlar ile bezdirilebilir.

    bunlar benim aklıma gelenler. tabi benim aklıma geliyorsa bu yola çıkanların bunları düşünmemelerine imkan yok ama kısa vadede ikna etmeleri gereken çok büyük bir kitle var.

    düzeltme : yanlış anlaşılabilecek cümle düzeltildi.
  • 220
    gerçekçi olmak gerekirse 2. ligini kursalar bile bizim katılmamız imkansız.

    eğer yerel liglerde ayrılmayı düşünmüyorlarsa uefa & fifa anlaşmanın yolunu aramalı. haddi zatında efes cupun daha paralı olanı diyebiliriz. yerel liglerden ayrılmadan uefa'nın organizasyonlarından aflarını istemelerinin hukuken bir sakıncası olduğunu sanmıyorum. uefa burada gayrı hukuki bir tavır takınmış gibi.
  • 121
    bugün avrupa futbolu için en önemli iki kuruluş uefa ve fa. adı geçen takımların bu kuruluşlar içinde yer almadığını düşününce uefa ve fa isimlerinin büyüklükleri en az yarı yarıya düşüyor. haliyle bu iş hayata geçer geçmez dengeler büyük kulüpler lehine değişmiş olacak. eli güçlü olan taraf onlar olacağı için kuralları da onlar koyar hale gelecek. zira sponsorlar da oyuncular da (hatta belki hakemler de) o tarafa geçmek isteyecektir. kurucu üyeler dışındaki takımlara da açık kapı bırakılması her daim diğer kutuptan kendilerine güç takviyesi yapma imkanı tanıyacaktır.

    bu organizasyon tüm dünya futbolunun seyrini değiştirecek, birçok unsur için deprem etkisi yaratacaktır. 5-10 sene sonra (belki daha uzun zaman sonra) yeni bir dengeyi bulacak ve futbol ekonomisini uçuracaktır ya da katılan takım ve oyunculara büyük cezalarla tarihin derinliklerine gömülecektir.
  • 226
    kapitalist sistemin gerekliliği yerine getirilmektedir. ingiliz kulüplerin ve italyan kulüplerin sahiplerine baktığınız da adamlar makül olarak yaptıkları yatırımın karşılığını almaya çalışıyorlar. ellerindeki pazarın farkındalar... avrupalı iki başkan var sanırım perez ve barçanın başkanları perez’in futbol dünyası ile yakınlığı başkan olmasını sağlamış... bu tür bir organizasyon tutar, tutmaz bilemem ancak futbol hiç bir zaman eskisi gibi olmayacaktır. galatasaray katılır, katılmaz ama bu organizasyonun desteklenmesi için galatasaray gibi takımlara ihtiyaçları var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın