• 52
    tavsiyeleri dikkate almayın. hiçbir bölgedeki askerlik diğer bölgelere benzemiyor. gittiğiniz yere göre kendi stratejinizi oluşturun. kimi yerlerde üst devreler işkence olurken kimi yerlerde şeker gibi çocuklar oluyor. ben mesela şekerine denk gelmiştim. hiçbir bulaşığı sağolsunlar tek yıkamadım hep 2-3 kişi yıkar beş dakkada bitirirdik. herkesle samimi olmadan önce biraz bekleyin temkinli olun. kimse ilk tanıştığınız gibi kalmıyor. aynı şekilde komutanlar da öyle. bi tanesi kepim yamuk diye fırça atarken diğeri gece takılayım diye laptopunu veriyordu.

    askerlik için verilen tavsiyelerden sadece şunun gerçek ve heryerde kabul gören bir durum olduğunu gördüm: çok salak da olma çok akıllı da. kısacası olumlu veya olumsuz yönde dikkat çekmeyin. arada kaynayın gitsin.
  • 53
    babaeski meshur eldeniz kışlasında 356. kd olarak askerlik yapmış biri olarak diyebilirimki trakya bölgesine düştüyseniz allah yardımcınız olsun.
    -denetlemeler hiç bitmez.
    -asker profili berbat kere berbat.
    -uzman çavuşlar askeri s..mekten zevk alır.
    -sporunuz iyi değilse (şınav, mekik, barfiks, halata tırmanma, el bombası atma, 100 m koşu, pentatlon, 3 km teçhizatlı koşu,uzun atlama) spor istirahati almaya bak8n. hava -15 dereceymiş kar yağıyormuş umurlarında olmaz. askerin deyişine göre sike sike yapacaksın.
    -bölük astsubay odasında kilitli kutudan telefon dahi çalınır. kilit engel değildir. kişisel dolaplardaki hırsızlıklar olağandır.
    kısacası görev almaya bakın silahlikçı, yazıcı, revirci, gunduz ya da gece koğuşçusu gibi. bana göre en kralı gece koğuşçuluğu.

    edit: (bkz: ben mi gideyim) :)
  • 55
    öğretmenseniz, asker öğretmen şansınızı deneyip ağustosta gidin. branşçılar sınıfçılara oranla yer olarak daha şanslı.tabi bu %33lük bir şans. denemeye dener. ben denedim oldu. şırnak ta-ulan ben burda nasıl yaşayacağım 9 ay dedim giderken- gayet de mutlu döndüm hatta arıyorum o günleri. orada daha sosyaldim. karadenizli olmama rağmen yüzmeyi şırnak da öğrenmem ayrı bir ilginçlikti tabi. bir kere sivilsin. 15 gün acemi eğitimden sonra normal vatandaş gibi askerliğini yapıyorsun. bundan daha güzel askerlik mi olur.

    ama şu bir gerçek asker öğretmen sayısı her geçen gün düşüyor bu olasılık da azalıyor.

    eğer bu seçenek olmuyorsa umarım kısa dönem çıkar.
  • 59
    gitmeyin mümkünse.
    çokta matah bir şey değil.
    ben, kısmet oldu 18.000 verip bedelli yaptım.
    herkesin maddi durumu elvermeyebilir tabi.
    ama imkanı olan yapmasın.
    yapanlara da hem allah yardım etsin hem devlet maaş versin.

    şu son 1 yıl içinde gözümün önünde 4 tane gencecik, delikanlı askerimiz şehit oldu.
    sebep?
    savaş falan da değil. boku bokuna öldüler.
    orospu evladı kaçakçılar sınırı aşarken bu rahmetli kardeşlerimiz bunlara uyarı babında havaya ateş açarak engel olmak istemiş.
    ama bu kahpe dölleri otomatik silahlarla taramış askerlerimizi.
    acile geldiklerinde biri çoktan ölmüştü.
    diğerleri de yaptığımız müdahalelere rağmen kurtarılamadı ne yazık ki :....(

    noldu peki?
    allah devletimize zeval vermesin, üstü kapatıldı.
    ateş düştüğü yeri yakar, olan bu masum yiğitlerime ve zavallı ailelerine oldu.

    bu zihniyet başımızda olduğu sürece ben bu devletin de amk kutsal sayılan bu gerizekalı askerlik görevinin de amk.
  • 66
    ilk gittiginizde etrafiniza baktiginizda soka ugrayacaksiniz, sudan cikmis baliga doneceksiniz. ilk psikolojik travmayi atlatinca , kendi degerini ve sivil hayatinda yaptiklarinin degerini anlayinca askerlik psikokojik olarak kolaylasiyor. kulaklarini tikayacaksin. gorevini yapacaksin. ikinci ayimi doldurmak uzereyim burada sorun rutbelilerden cok cahil, amele erlerdir, baska bir sey degil. gotu medeniyet gormemis tiplerle ayni ortamda bulunmak hayatimin samarini yedirdi bana. usta birligini van'da gecirdikten sonra bundan sonra onume cikan engelleri rahatlikla asabilecegime, psikolojik olarak celik gibi saglam bir iradeye sahip olacagima inaniyorum. askerligin en buyuk faydasi da bu oldu zaten. bir de safak saymayin.
  • 68
    ilk gittiğiniz günler yaygın kanının aksine ne kadar işe yarar olduğunuzu kanıtlayın. bırakın size iş kitlesinler. mesela bilgisayarınız mı iyi. size bölüğün birikmiş tüm bilgisayar işlerini yığsınlar. onları kısa sürede ve mükemmel derecede halledin. tebrikler geçici oturduğunuz bilgisayarın başı artık sizin askerliğinizi geçireceğiniz yer.

    eğer askerde bir iş sizden sorulur hale gelirse general torunu muamelesi görürsünüz. herkes sizi sever, kimse size dokunmaz. hem düzgün konuşup hem de bir işi becerebiliyorsanız zaten komutanlar sizi yanlarına alırlar.

    komutanların gözünde kontrolü rahat biri olun. sizi otoritesine tehdit olarak görmesinler. otoritesinin zedelendiğini hissettiği an hayatı size kabusa çevirir çünkü. unutmayın komutanın kontrol etmek zorunda olduğu tonla er var. bu konuda yapacağınız bir hata, o ana kadar rahat etmek için üzerine çabaladığınız tüm emeği mahfeder.

    ben bu iki strateji sayesinde askerliğimi playstation oynayarak geçirdim. 3 defa komutanım değişti. 3'ünü de tavladım. karargahta askerlik yaptım. evrak işi bol bir şube. oraya bir asteğmen olarak düşerseniz tüm angaryaların size yıkılması kuvvetle muhtemel. ilk gittiğim günler sersem gibiyim. nerede kalacağım belli değil, her gece bir ordu evinden diğerine... sabah 9'da mesai başlıyor, akşam iş bitince çıkıyoruz. subay olduğumuz için işimiz bittikten sonra memur gibi özgürüz. o sersemlik içerisinde komutandan bir evi görmek için izin istedim. malum ev tutup askerliği geçirecez. bana bütün gün izin verdi. peki ben ne yaptım? 1 saatte evi gördüm ve şubeye geri döndüm. komutan neden geldin dedi. işim bitti komutanım, verdiğiniz iznin kalanına ihtiyacım yok dedim.

    sonuç? ondan sonra komutandan ne zaman, ne istersem sorgusuz sualsiz kabul etti.

    ikinci komutan şubede göreve başlamamdan yaklaşık 2 ay sonra geldi. adam askeri mahkemede bilirkişilik yapıyormuş. önünde karışık bir dosya vardı. onun raporunu hazırlamakla uğraşıyor, bir yandan da habire şubenin işlerini yetiştirmeye çalışıyordu. bizim şubede bir komutan(albay), bir ben, 3 sivil memur, 2 de hava pilot kurmay binbaşı vardı. binbaşılar sürekli uçuş görevinde olduklarından şubenin işleri kabus gibi aksıyordu. komutana dedim ki, komutanım bana güvenirseniz sivilde avukatım, bilirkişi raporunuzu hazırlayabilirim. siz de şubenin işlerini daha rahat halledersiniz. ben sadece evrak işlerini yapabiliyorum sonuçta. uzmanlık gerektiren işler bekliyor kenarda. adam tereddüt etti ama 20 klasör dosyadan kaçma fikri onu cezbetti. bana koyar mı amk 20 klasör. 3 ay sonra bitmesi gereken bilirkişi raporunu gece gündüz çalışıp 6. günün şafağında yazıp verdim adama. sonrasında adam beni damat adayı olarak belledi. o ayrı bir anımdır. ama entrynin sonunda anlatıcam. arkası yarın yok bizde. fakat malum hareketimden sonra tabi şubeye o ara atanan yeni bir sivil memurun da etkisiyle, üzerimdeki tüm angaryalar benden alındı. komutan bana dedi ki, sabah 9 ara, akşam 6 ara evde ve iyi olduğunu haber ver, şubeye gelmene gerek yok. sadece şubeye gelmediğin zamanlarda evden de çıkmanı istemiyorum.

    nadir bana ihtiyaçları oluyordu. o zamanlarda da gidip hayvan gibi iş bitiriyordum.
    bir de nöbetlere gittim 22 defa. onun dışında askerliği bitirdiğimde saçlarım burnumun altına kadar iniyordu. kayıtsız 48 gün ankaradan izmir'e ailemin yanına gitmiştim.

    o komutanım da askerliğin bitmesine 1,5 ay kala değişti. yeni geleni tavlamak pek zor olmadı. zaten idare etmem gereken 10 gün vardı. tavlayamasaydım saçları kestirecektim bi o :) ardından izin ve teskere...

    komutanın kızına dönersek. :)
    ben anladım amk adamın beni kızına yapmaya çalıştığını. istanbul'dan çok samimi bir arkadaşım var. onu çağırdım ankara'ya. komutana da nişanlım diye tanıştırdım mevzu kapansın diye. ama adam beni şubeden ayrılmadan önce evine yemeğe çağırdı. işte o gün kafamı kırmak istedim. kızı insan güzeli amk. alexandra ambrossio gibi bir şey...

    bu arada şu notu da kız arkadaşımın bu entryi okuma ihtimaline karşı eklemeliyim ki, tabi ki o an için yanlış görünen bu kararımın, beni hayatım boyunca en mutlu edecek insana daha da yaklaştıracağını ön göremediğimden, en doğru karar olduğunu anlayamamıştım. yoksa kafamı taşlara vurmaz, aksine bu badireyi de atlattık diye bölüğe 3'lü çektirirdim.
  • 69
    adam gibi kaliteli mavi bir havlu alın, kantinde satılan naylon gibi su çekmiyor. ıslak ıslak giyiniyorsunuz.

    tinactin diye bir sprey var (pudrasız olsun, yoksa lotrimin de olur) mutlaka alın, pişik, mantar için bire bir. her gece ayağınızı yıkayıp sıkın, öyle uyuyun. koku, ter, mantar olmaz.

    makyaj çantası gibi küçük bir çanta alın yanınıza, traj aletleri, diş fırçası macun gibi ıvır zıvırlar dolapta açıkta olunca çemkiriyorlar.

    spor için boşuna eşofman ve spor ayakkabı almayın, çünkü standart ayakkabı ve eşofman kullanılıyor. ayakkabıyı askeriye veriyordu eskiden, eşofman kantinde satılıyor.

    ucuz siyah çorap alın en az 30 tane. acemilikte yıkama ve kurulama zor, kullan kullan at. boşuna don atlet almayın kantinde çok ucuz.

    mak 3 jilet kullanıyorsanız asker kantininde dışarıdan çok daha ucuz, bilginiz olsun.

    edi bidi: verilen bilgilerin güncelliği 9 sene öncesine aittir. değişikliklerden müessesemiz sorumlu değildir.
  • 70
    öncelikle 5 cümleden uzun önerileri okumayın, vakit kaybı. gideceğiniz yer, o an orada görevli rütbeliler ve erler dahil sınırsız miktarda değişken varken kimsenin tavsiyesinin işe yaramayacağını bilin. verilen görevi tarif edildiği gibi eksiksiz yapın ve mantık sınırlarının dışına çıkmayın yeter, göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor. geçmez diyorsun ama geçip gidiyor.
  • 71
    poşetler için yazıyorum;

    -uzun dönemlerin "devrecilik" adı altında yeni gelenlere kişisel işlerini yaptırmalarına ve sizi ezmeye kalkmalarına izin vermeyin. bunu bir fırsat olarak görün. özellikle nöbet yazma gücünü ve komutanın güvenini kazanırsanız alt devreleri ezenlerin üzerine gidin. onlar gidecek siz ve o koruduğunuz alt devreler kalacaksınız bunu unutmayın.

    - adil olun ve asla kendinizi uzun dönem askerlik yapan çocuklardan üstün görmeyin. onlara çavuşluk değil abilik yapın.

    - asteğmenlerle farklı dinamiklerde askerlik yaptığınızı ve onların subaylara yakın olduklarını aklınızdan çıkarmayın. her zaman mesafenizi koruyun.

    - atışlarda, sporda vesairede çok çalışın. "poşet beceremez" algısını kırabilirseniz size saygı duyulur. lafınız daha çok geçer.

    ve daha önce söylendiği gibi, mesleğiniz, yabancı diliniz veya özel yeteneğiniz; neyiniz varsa kullanın.
  • 73
    gitmeyin abi mal misiniz? vatan, millet. muhabbeti adi altinda rutbelilerin cocuklarinin egitimlerine, karilarinin alisveris cantalarina, icecekleri caya kadar hizmette bulunmak zorunda degilsiniz. vatana millete olan borcunuzu odemek icin mutlaka bir rutbelinin kolesi olmak zorunda degilsiniz. illa da ben birisine hizmet etmek isterim derseniz, darulacazelere gidin, onlarin buna daha cok ihtiyaci var. kimsenin egolarini tatmin etmeyin. 20 yasinda yeni mezun olmus uzman jandarmalarin keyfi emirlerine maruz kalmayin. en onemlisi de birilerinin keyfi icin kimseyi oldurmeyin, olmeyin.

    vicdani ret haktir.
  • 75
    357/2 ksd yapmış birisi olarak söylüyorum imkanınız varsa gitmeyin. gidecekseniz de kafanız boş bir şekilde gidin orada yeterince sinir stres yapıp dolduruyorsunuz kafanızı. benim gibi ramboluk yapıp kafa boşaltmaya askere gitmeyin (u: :( ) neyse çokta tavsiye vermeye gerek yok bence. sebebi bu askerlik işi tam piyango. düşeceğin yere hatta düştükten sonraki görev dağılımlarına göre rahat edip etmeyeceğin değişir.* ama şunu unutmayın askerde insanın zerre kadar değeri yok. önemsenmiyorsunuz. manisa/kırkağaç hakkında bilgi isteyenlerin ayrıca ufkunu genişletebilirim (u: (: )
App Store'dan indirin Google Play'den alın