• 3
    endüstriyel futbolun en büyük düşmanı olmayan iki hoca. nasıl mı? çok basit bakın bu dortmund'un bu seneki transfer harcaması http://www.transfermarkt.com.tr/...sfers/verein_16.html mikhitaryan 27.5 , aubameyang 13 , sokratis 9 milyon euro. * arsenal'in ise bu sene henüz para verip aldığı bir oyuncu yok ama geçen seneye bakarsanız. http://www.transfermarkt.com.tr/..._alle_a_default.html nacho 10 , santi 19 , giroud 12 , podolski 12 milyon euro. * şimdi sormak lazım bunlar mı endüstriyel futbolun düşmanı?
  • 6
    ikisi de çok büyük hocadır. ancak kulüplerinin içinde bulunduğu ekonomik durum ve politika onları genç oyuncu keşfet-yetiştir-sat politasına yöneltmiştir. keza kulüplerine para kazandırırken de arada sırada başarılar yakalamışlardır. ayrıca ikisini de real madrid, bayern münih gibi sınırsız para harca ama başarılı ol politikası izleyen takımlarda görmek isterdim. çünkü kendilerini kanıtlama konusundaki tek eksikleri sadece başarı odaklı takım yönetmeleridir. gerçi wengerli arsenal 2005'e kadar böyleydi. klopplü dortmund ise son birkaç yılda bu kimliğe büründü. umarım ikisi de futbolu satışı dışında zirveye oynayan kimlikle devam ederler.
  • 10
    tabi wenger şu sıralar pörsümüş bir ihtiyar olsa da bir zamanlar o da fenomendi. vieira'lı dönemde avrupa'da ve premier league'te aldığı başarıları kimse küçümseyemez. ayrıca kim ne derse desin başlı başına ekol oluşturmuş ender teknik adamlardan biridir futbol tarihinde. toplasan 50'yi geçmez ekol yaratan teknik adam sayısı ve wenger beğenelim beğenmeyelim bir ekol yaratmıştır. bu da zaten onu günümüzde ayakta tutan notlardan bir tanesi. yoksa herhangi bir teknik adam wenger'in şu anki formsuzluğu ve böylesine fırtınalı zamanlarda bulunsa çoktan kelleyi kaptırmıştı. bazı insanlar vardır, işe yaramazın teki olduğunu hatta çok yanlış yolda olduğunu bilirsin de sırf geçmişi hatırına saygı duyarsın, wenger de o tarz bir adam. işin en çekilmez yanı da inanılmaz derecede inatçı olması. yok yahu adam ''ben hata yaptım'' demiyor. senelerdir arsenal ön liberosuzluktan kırılıyor ama bir tane kaliteli futbolcu almadı o bölgeye. forvet de öyle, henry'den sonra adebayor'dan sonra getirdi giroud'u tüm olası başarıları aldı çöpe attı. sanki kulüp parasızlıktan kırılıyor, ulan senin binde bir bütçene sahip galatasaray bile gidip podolski, gomis transfer ediyor, keza gidip fenerbahçe bile van persie'yi alıyor sen yıllardır kendi seviyenin çok altında bir forvetle götürmeye çalışıyorsun. olacak iş değil, bir de wenger'in en sevmediğim özelliklerinden biri oyuncuları farklı farklı mevkilerde oynatması. garibim walcott sırf arsene wenger yüzünden büyük yıldız olamadı. adamı bir forvete koyuyor bir kanada çekiyor bir forvet arkası oynatıyor haliyle walcott da hiçbir mevkiye tam olarak adapte olamadı kariyeri boyunca. öyle bir oyuncuya dönüştü ki forvete koyuyorsun top tutamıyor, duvar olamıyor kanada koyuyorsun güçsüz kalıyor orta alanda zaten hepten sırıtıyor. yeni mağdur da oxlade-chamberlain. garibimi orta alanın ortasında, kanatlarda, forvette her yerde oynatıyor. eşek gibi kullanıyor futbolcuları, ne derse onu yaptırıyor.

    klopp öyle mi? sarışınım benim ya! canım klopp'um ise ekol yaratmasa da modern futbola hükmetmiş ekolün temsilcisi olma özelliği taşıyor. bu ekol 2010'da zirveyi görmüş ispanyol tiki taka'sının hegemonyasına dur diyen temeli hızlı futbola dayanan alman ekolü. jupp heynckes bayern'i, klopp dortmund'u, löw almanya'sı ve tuchel mainz'ı ile inşa edilmiş bu ekolün ikinci adamı şüphe yok ki klopp. ha çok derine inersek en başta alman alt yapı teknik adamlarını saymak gerekir çünkü bu ekol onların emekleriyle esasında oluştu ama büyük arenada bu ekolü geliştirenler ilk olarak jupp heynckes ikinci olarak klopp oldu dolayısıyla wenger gibi ekolü olmamasına rağmen wenger'in sisteminden daha makul daha modern bir sisteme sahip. yine klopp'un en önemli özelliklerinden biri de çok iyi bir mentör oluşu. hem motivasyon olarak hem birey yönetimi olarak muazzam seviyede. bu da sahada hocası için canını dişine takan oyuncu grubunun oluşmasını sağlıyor. hani khaleesi lekesizler'i satın almadan evvel ikilemde kalıyor ya daha güçsüz ama kendisi için meydanda canla başla savaşan bir ordu mu yoksa çok çok daha güçlü ama duygusuz bir ordu mu diye. o hesap klopp da bu konuda sahada kendisi için yırtınan oyuncuları tercih ediyor. oyuncularının böyle olmasını davranışlarıyla sağlıyor. mou da mesela gerekirse duygusuz futbolcum olsun ama daha kaliteli olsun kafasında bir adam. klopp tam tersi. neyse efendim, klopp bu arada aşırı mükemmeliyetçi bir adam bu yüzden 5 farkla kazandığı maçtan sonra bile oyuncularını eleştirir taktiksel zayıflıkları anlatır vesaire bu da bazen futbolcuları yorar psikolojik olarak. zaten klopp'un en olumsuz yanlarından biri de budur aslında, oyuncuyu farkında olmadan taktik ve teknik işlerin arasında boğar, daha iyisini yapayım derken bir bakmışsın takım tökezliyor. istenilmeyen bir durumdur bu da. klopp bu dengeyi iyi kurduğu vakit zaten sistemi onu otomatikman başarıya götürecektir yapması gereken şey oyuncularını biraz daha gevşetmesi teorik olarak.

    klopp'un sistemi vs wenger'in sistemi dersek oyumu çok net klopp'tan yana kullanırım. ne var ki makelele tarzı bir ön liberon olursa iki sistem de canavar gibi işler. günümüz futbolunda hızlı bir futbol ön planda olduğundan ve amaç odaklı pas yapmanın çok önemli oluşundan klopp sistemi daha makul geliyor bana. wenger'e kalsa sabaha kadar pas yaptırır, klopp'sa ''affetmeyin gömün koçlarım'' der. işte bu yüzden biri modern futbola aitken diğerinin devri bitmiştir.

    teknik adamların antrenman metotlarına özel ilgisi olan biri olaraktan şunu da rahatlıkla söyleyebilirim ki klopp müthiş bir antrenör. çok dengeli ve bir o kadar da akılcı antrenmanlar yaptırıyor takımlarına. bizzat performans artırıcı etkisi var yaptırdığı antrenmanların. guardiola ile yarışır bu konuda kendisi. yine antrenmanlarının temeli hızlı futbola ve sahadaki dinamizme dayanıyor. zaten sahada da bunları çok net görürüz klopp takımlarında. wenger daha sıradan bir antrenör bu bağlamda.

    son olarak ikilinin tam sezon rekabet ettikleri ilk yılda klopp wenger'i tokatladı. ha sadece bir puanla ama o bir puan o kadar önemliydi ki liverpool şampiyonlar ligi biletini alırken aynı zamanda arsenal'e ''yallah avrupa ligi'ne'' dedi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın