twitter'ı aktif olarak kullananlar bilir, bir ara "demet akalın tercümanı" gibi bir sayfa vardı. demet akalın'ın saçma türkçesi ile attığı twitleri doğru türkçeye çevirirdi.
ben de size bugün "arda turan tercümanı"
* * olacağım:
öncelikle arda turan'ın attığı instagram postu:
https://www.instagram.com/...b_button_share_sheet ---
alıntı ---
yazdıklarım anlasılmayacaktır…ama ben yinede yazıyım… ben sahada olduğum herzaman en tepeye oynadım.. hatırlatıyım ..!2010-2011 sezonunda aynı algıyı yaptınız… oynamadığım sakat olduğum sezonki başarısızlığıda üstüme yıkmıştınız.. ben hiç bir zaman başarısızlıkta üstüme düşen sorumluluktan kaçmam…ancak sahada olmadığım , olamadığım zamandan sonrada artık bu algı operasyonuna müsade etmem.. unutanlara söyliyim kulübüme 13 milyon euro kazandırıp gitmiştim… hiç birzaman gs ‘da olan kontratıma bakmadım. geri gelebilmek için 6 ay futbol oynamadım…merak edenlere haber veriyim… benim kontratımda gs kazanmadığı zaman kazanılıcak para maç başı ücreti yok.kamp hakkında bir sürü dedikodular algılar yalanlar…ben ve arkadaşlarım durama yeterince üzülüyoruz.. ama bana algıyı artık ben sahada iken yapın.geçen sene oynarkende liderkende el freniydim. siz benim bu oyunu nasıl oynadığımı bilirisiniz..! ama mutlaka ki bir yerlerde bir yara ,fesatlık bırakmışımdır , dökülün rahatlayın.! 35 yaşında, 2 çocuk babası maddi beklentisi olmadan gs aşkıyla mücadele etmeye çalışan, sizin eleme turlarını dahi şifreli kanallardan izlediğiniz kupaların sahibi ardayım ben…sizin dilinizden anlattım belki anlamış gibi yaparsınız..!!!!
---
alıntı ---
şimdi önce bunu bir doğru türkçeye çevirelim:
---
arda turan tercümanı ---
yazdıklarım anlaşılmayacaktır, ama ben yine de yazayım...
ben sahada olduğum her zaman en tepeye oynadım. hatırlatayım, 2010 - 2011 sezonunda aynı algıyı yaptınız. oynamadığım, sakat olduğum sezondaki başarısızlığı da üzerime yıkmıştınız.
ben, hiç bir zaman başarısızlıkta üzerime düşen sorumluluktan kaçmam. ancak; sahada olmadığım, olamadığım zamandan sonra da artık bu algı operasyonuna müsaade etmem.
unutanlara söyleyeyim: kulübüme 13 milyon euro kazandırıp gitmiştim. hiç bir zaman galatasaray'da olan kontratıma bakmadım. geri gelebilmek için 6 ay futbol oynamadım.
merak edenlere haber vereyim: benim kontratımda galatasaray kazanmadığı zaman kazanılacak para, maç başı ücreti yok.
kamp hakkında bir sürü dedikodular, algılar, yalanlar...
ben ve arkadaşlarımız bu duruma yeterince üzülüyoruz. ama bana algıyı artık ben sahadayken yapın.
geçen sene oynarken de, liderken de el freniydim. siz benim bu oyunu nasıl oynadığımı bilirsiniz.
ama mutlaka bir yerlerde bir yara, fesatlık bırakmışımdır. dökülün, rahatlayın.
35 yaşında, 2 çocuk babası, maddi beklentisi olmadan galatasaray aşkı ile mücadele etmeye çalışan, sizin eleme turlarını bile şifreli kanaldan izlediğiniz kupaların sahibi ardayım ben.
sizin dilinizden anlattım, belki anlamış gibi yaparsınız...
---
arda turan tercümanı ---
iyi ki metnin başında bu arkadaş "yazdıklarım anlaşılmayacaktır" diye girmiş. ciddi ciddi anlaşılmıyor. bu kadar yazım hatası, bu kadar noktalama hatası, bu kadar ana fikirden kopup geri dönmeler.
arda dil bilgisi öğretmenin ben olsam sınıfta kalmıştın, bu 1.si.
2.si tamam güzel bunların hepsini başarmış başarılı bir futbolcusun. merak ettiğim konu şu: hiç mi, kendine ve kişisel gelişimine özen göstermiyorsun? bak eğitim seviyen, kültür seviyen düşük olabilir bundan bahsetmiyorum. ayıp da değildir, herkes galatasaray lisesinden, robert kolejinden ne bileyim işte harvard'dan falan mezun olacak diye bir şey yok bu hayatta. ama o kadar şey kazanmışsın, bunun karşılığında paranı da (gerek galatasaray'dan, gerek atletico madrid'den, gerek barcelona'dan, gerek başakşehir'den) almışsındır diye düşünüyorum. bunun çok ama çok ufak bir parçasını biraz kendini geliştirmeye harcasan, biraz oturup kalmayı konuşmayı yazmayı öğrensen fena mı olurdu? günde 2 antrenman yapsan bile sıradan insanların gün içerisinde çalıştığından daha az çalışıyorsun, daha fazla zamanın kalıyor. bu zamanı kendine harcasaydın ya.
3.sü, demişsin ki "geçen sene oynarken el freniydim, liderken el freniydim ama sizin şifreli kanaldan izlediğiniz turnuvaları kazanan ardayım ben".
arda sen galatasaray taraftarı ile böyle konuşursan, galatasaray taraftarının sana yapacaklarını verecek şifreli kanal bile bulamazsın. kendine gel, kim olduğunu bil. galatasaray'ın futbolcusu taraftarına, hani senin bakmadığın sözleşmende sana ödenecek ücreti canını dişine takıp kazandıklarını kulübüne harcayıp sana ödeyen insanlarla bu şekilde konuşma şansın da yok haddin de yok.
sırf buraya dönebilmek için el etek öptüğünü, aman dilediğini, af dilediğini herkes unutsa ben unutmam! siyasi bağlantıların sayesinde gittiğin siyaset destekli bir takımla neler yaptığını herkes unutsa ben unutmam! buraya geri geldikten sonra kendini kabul ettirebilmek için neler yaptığını herkes unutsa ben unutmam!
sen bu camianın evladı sayılmayacak seviyede bir evlatsın. camianın efsanesi teknik direktör yine bir baba şevkati ile yaklaşıp seni buraya getirdi diye şimdi bize gelip de böyle boş mevzular yapamazsın! bu camianın 30 milyondan fazla taraftarı vardır dünya çapında, gidip hepsine soralım. bu 30 milyonun içerisinde seni kabullenecek bulabileceğin insan sayısı %10 değildir, bunu anlamayacak kadar düşünceden yoksunsun, anlamadığın şeyler üzerine taraftara anlamadığın laflar ediyorsun.
geri geldiğinden beridir açıp tüm maçlarını izleyelim. hatta başakşehir'e geldiğinden beridir, hatta barcelona'da kadro dışı kaldıktan sonraki milli takım maçlarını da katalım. ne verdin sahada futbol olarak? hangi takıma ne katkın oldu? bu takıma gelmek için 6 ay futbol oynamamışsın, kim dedi sana bunu yap diye? profesyonel futbolcusun, o takımda da oyna ötekinde de. ama barcelona seni disiplinsizliğin nedeniyle, antrenmanlarda bile performans verememen nedeni ile kapıya koymadı mı? seni isteyen hiç bir kulüp yokken menajerin ahmet bulut önce galatasaray'ı sonra beşiktaş'ı yoklayıp uygun zemin bulamazken transferin için sen bağlantılarını kullanıp kendini başakşehir'e aldırmadın mı?
ne profesyonellik var, ne kendini geliştirme var, ne efendilik var.
silahla hastane basmış, evli bir kadına (evinde kendi eşin hamile iken) sarkmış bir adamsın sen ya. ne zannediyorsun yani, sözleşmeyi imzalayıp parçalıyı sırtına geçirince her şey sıfırlanıp sen eski 66 numaralı koca kafalı sempatik arda mı olacaksın? geçti o işler arda bey. sen ne bu taraftar için, ne bu camia için, ne de bu kulüp için bundan sonra oraya dönemezsin, bitmiştir o iş geçmiş olsun. seni kabullenen kabullensin, ben ve benim gibi bunları unutmayanlar seni asla kabullenmeyecek.
bağlantıların halen sağlam, sezon sonu için acun ılıcalı ile görüşmelere şimdiden başla. belki hull city, belki survivor. ama bu camia seni kabullenmeyecek, bu camia içerisinde görev alamayacaksın, yer edinemeyeceksin.
bir daha da kime ne söylediğine, kime ne yazdığına, nasıl yazdığına, kime laf sokmaya çalıştığına dikkat et! senin karşında galatasaray için cebinden, cebinde yoksa gönlünden veren insanlar var. bilenler bilir, ben bir 90 dakika takımının yanında olabilmek için gittim geldim 1300 kilometre yol yapıyorum, parasında pulunda değilim ama sevdiğim insanlarla, ailemle, dostlarımla geçirebileceğim zamanı ben galatasaray'a ayırıyorum. seninle ben aynı seviyede değiliz, aynı seviyeye yakın bile değiliz benim gözümde. futbolu bıraktığın zaman camiasız kalmamak için el öperek geldiğin bir yer senin burası, benim için hayatın anlamı.
hadi şimdi selametle, bir daha ne olduğunu bilip bilmeden bu taraftara tek kelime etme!