kendisinin özellikle tudor döneminde adı çıktığında hiç istememiştim hatta o dönem arda gelmesin diye transfer döneminin bitmesini bekliyorduk. bana kalırsa o dönem için sonuna kadar haklıydık. arda, fatih terim'in olmadığı ve selçuk inan'ın hala önemli bir yer tuttuğu takıma gelseydi tahmin ettiğimiz olumsuzlukların çoğu gerçekleşecekti. buna eminim.
sonra ne oldu? arda başakşehir'e transfer oldu. bize karşı 2 defa şampiyonluk yarışı verip ikisini de kaybetti ve en önemlisi galatasaray'a fatih terim geldi. arda'nın bu süreçte birçok şeyi iyi anladığını düşünüyorum. tabii bu dönemde ilginç olaylara da karıştı. ülkenin en sevilen gençlerinden biriyken, kimsenin sevmediği bir adama dönüştü.
sonra piyasadan silindi gitti bir süre. emre abisi fenerbahçe'sine geri döndü, selçuk zaten hep mutlu olduğu yerdeydi, burak da en azından performansıyla ayakta kaldı. arda bir süre yok oldu. daha futbol oynayabileceği uzun yıllar varken boş kaldı.
19/20 sezonunun başından itibaren bir düzelme var aslında. fatih terim'in elini öpmesi de hocayla buzların eridiğini göstermişti. işte o andan itibaren arda ''gelirse sorun çıkartır.'' düşüncesini bende silmeye başlamıştı. ''gelirse abilik yapar, florya'da hocaya yardımcı olur.'' diye düşünmeye başladım. bunun nedeni de hocanın arda'ya bu kadar inanması ve arda'nın da bazı şeyleri göstermesi. o dönem şöyle bir yazı da yazmıştım hatta: (bkz:
#2847637)
arda şimdilik çok iyi gidiyor. takıma yaptığı abiliğin, kaptanlığın yanında açıkçası performans anlamında da takımın en iyilerinden. hani takımın yetenekli ayağı diyeceğimiz feghouli bile arda'nın şu hali kadar kaliteli gelmiyor bana. ben katkı vereceğini düşünüyordum ancak bu kadar net ve istikrarlı şekilde iyi oynayacağını tahmin etmezdim. ayağına sağlık kaptan.
sırada bir iş daha var şimdi:
https://3.bp.blogspot.com/...705227_4556101_n.jpg