kendisi ocak ben temmuz 87 doğumluyum.
yani aynı jenerasyondayız.
büyük ihtimal 96-00 başarılarında aynı duyguları yaşadık, aynı şekilde büyüdük.
efsane kadro dağıldıktan ve 01-02 şampiyonluğundan sonra, 2011 mayıs ayına kadar bir fenerbahçe hegemonyasına maruz kaldık sonrasında.
rezil derbi maçları, ekonomik sorunlar, karşı kıyının avrupa başarıları, kurduğu düzgün kadrolar, avrupai stadları, vs. bu böyle uzar gider.
işte bu dönemde bir çok galatasaraylıyı mutlu eden yegane 3 şey;
-2005-2006 şampiyonluğu
-arda turan
-2007-2008 şampiyonluğu idi.
bu karanlık dönemde onu kardeşimiz, büyüklerimiz evladı, gençlerimiz ise rol modeli olarak gördü/gördük.
çocuklarına ismini veren fanatik babalar da cabası.
tamam basın üzerine çok gitti, tamam çok eleştirildi, bir sürü kötü şey yaşadı.
eyvallah.
ama biz hep yanındaydık. hep onu destekledik, ona belki de yanlışı olmayan yegane kitle bizdik.
arada küçük sürtüşmeler ve karşılıklı yanlışlar oldu ama yine de hep bağrına bastı bu kitle onu.
o ise 2010-2011 sezonunda resmen 2-3 ayda bir milli takımda performanslar verip, bizde ya oynamadı, oynadığında da sahada olduğu belli bile değilldi.
belki de hedefsiz bir takımda olmaktan, belki de ülkedeki boktan ortamdan, kendisine yapılanlardan sıkıldı.
neyse çok uzatmayacağım.
bir şekilde bu olaylara sünger çekip temiz bir sayfa açacakken o avrupaya gitti.
aslında geri dönüp bakınca iyi ki yaşanmış bu ayrılık diyoruz.
sonra kendisi çok başarılı oldu.
deli gibi destekledik onu -bir çok taraftarımız kırgındı kendisine ama, onlar bile içten içe başarılı olmasını istiyordu belki de-.
bize gururlar yaşattı, atletico'da resmen bir star oldu.
kendisini barcelona'ya attı, büyük işler yaptı.
ancak ne olduysa 2016 yazında oldu.
belki de türk sporseveri, selçuk keşke şu golü atmasaydı da kupaya gitmeseydi dedi o günlerde.
işte o günden sonra sebep olduğu bir çok olay yüzünden kendisini günden güne bitirdi ve onu sildim
sevginin tam tersi olan nefreti yaşamaya başladım.
eskiden yaptıkları bana batmazken, artık her yaptığı antipatik gelmeye başladı.
bunun neticesinde 2018 ocak ayında da bize gelmemesi en büyük dileğimdi.
başakşehir'e gitmesine de çok sevindim, ve artık ona galatasaray kapıları kapandığı için çok mutlu oldum.
ama hayat çok garip.
nasıl olduysa bir anda geri döndü.
geri dönüş sürecinde de neden kendisin istemediğimi defaatle anlattım burada.
ancak bugün geldiğimiz senaryoda başakşehir ile 17-18/18-19/19-00 sezonlarında arena'da oynanan maçlarda küfür kıyamet ıslıkla karşılanan o, bir anda yeni sezonda takımın yıldızıymış, hiç bunlar yaşanmamış gibi bir yere konuluyor.
neyse; dikka ettiyseniz referandum, kankaları, biz para almazken yabancılar helikopter alıyordu, adam tayfa, berkay şahin, dava vs. muhabbetlerine hiç girmeden, ona karşı bakışımı ifade etmeye çalıştım.
artık olan oldu.
o tekrardan galatasarayın futbolcusu.
zira bizi bırakıp giderken zerre kızamadığım, sevgimin nefret etme veya kızmaya yetmediği canım hocam bu şekilde istedi.
bu saatten sonra çokça sözlükteki kardeşlerim ve abilerim; çevremdeki galatasaraylı dostlarım "takma artık bunları bi sal be" diye beni telkin ediyor. hepsi de haklı, zira sonuçta hepimizin gayesi ve isteği galatasarayın başarılı olması.
ben sözlerimi burada bitirirken, hayatımda ilk defa bir galatasaray futbolcusuna başarılar demek içimden gelmiyor.
sindiremiyorum. ve gerçekten bu his beni çok üzüyor.
bu nedenle armaya da ihanet ediyormuşum gidi hissediyorum.
ben içimde o'na karşı bu nefretimi bastırmak için elimden geleni yapacağım.
tabii ki yine kombine alıp, sonuna kadar takımı destekleyeceğim.
* umarım o da, bu camiada kendisini sevenler kadar nefret edenleri de temsil ettiğini bilir ve buna göre davranır.
ve bir de bugün kendisinden nefret galatasaray taraftarlarının da zamanında onu en çok sevenler ve destekleyenler olduğunu da unutmaz.
hakkımızda hayırlısı.