bir gidişine bakarım adam mı diye; bir de dönüşüne bakarım hayır mı diye?
dönüş hikayesi bugünlerde dillendirilen eski topçumuz. ahanda tanım işte.
eskiden çok giden oldu bu diyarlardan çok da dönen oldu bu diyarlara. dönüşü bu kadar dilleniyorsa bilin ki o dönüş buralara değildir, suyun karşı tarafınadır. iki kere gitti hakan şükür ve iki kere de döndü buralara. hiç sormadık dönerse nereye döner kral diye. arif erdem'de gitti ve döndü, hatta
*hakan ünsal'da döndü, okan'da döndü
*. sormadık bize döner mi diye, biliyorduk çünkü döneceklerini.
emre belezoğlu'nun dönüşü çok konuşuldu, her sene açıklama yapardı dönersem galatasaray'a dönerim diye, nitekim de döndü döneceği yere dönek.
arda dönmek isterse döner, galatasaray'a davete ihtiyacı yoktur. selçuk yula giydi bu formayı arda mı tekrar giyemeyecek? çıkar oynar 23 numaralı formayla, ilk çağrılmaz tribüne, kaptan olmaz ama galatasaraylı arda olur, kimseye de laf düşmez.
ama arda buraya dönmek istemiyor, arda suyun karşı tarafını istiyor, popüler olmak istiyor, magazin programlarını istiyor. onun için suyun karşı tarafına emre abisinin izinden gidecek, gelmeyecek yuvasına. onun için boşuna arda sevginizi yeşertmeyin, çünkü sevdiklerinizden yediğiniz kazıklar acıtır canınızı. mehmet topal gibi kayıtsız kalamazsın dönüşüne. şimdiden öldürün arda sevginizi, sonradan acımasın canınız.