en az bizim kadar galatasaraylı olduğunu düşünüyorum. kendisi hakkında konuşmak istememe rağmen yine de söyleyeceklerim var.
lütfen bu diyeceklerimi, arda turan'a olan hislerinizi bir kenara bırakarak, sadece "galatasaraylı" gibi düşünün, lütfen...
tüm türkiye'de şu anda en çok konuşulan isim arda turan. hem kişisel açıdan hem de genel açıdan eleştiriliyor.
arda'nın futbolculuk yeteneklerine hiç kimse bir şey diyemez. eğer biz avrupa'nın herhangi bir ülkesinde futbolcu yerine konmayacak adamlara teknik, zeki, yetenekli, hızlı gibi tanımlar kurabiliyorsak, arda bulunmaz hint kumaşıdır. peki ne ardayı bu kadar bulunmaz kılan, nedir bana bunları söyleten?
kaç yıldır hayatımızda ki arda? kaç yıldır top oynuyor profesyonel olarak? ne başarısı var uluslararası düzeyde? avrupa şampiyonasını saymıyorum. çünkü şampiyonluk dışında hiç bir başarı başarı değildir benim için. ligi de saymıyorum çünkü galatasarayda bir öncesi ve bir sonrası senesinde rezillik olan bir şampiyonluk da bir ölçüt değildir. galatasaray için aslolan devamlılıktır. 4 sene üst üste şampiyonluk, avrupa fethidir. bunu hepimiz biliyoruz.
galatasaray için aslolan devamlılıksa, takımımızda kaptanlığa getirdiğimiz 23 yaşında bir futbolcudan beklenmesi gereken en önemli şey devamlılıktır. gelen yabancı futbolcuları neden özlüyoruz biz? her gün keita, lincoln hatta 9 maçlık misimoviç... bunun en büyük nedeni güvendiğimiz yerli futbolculardan yeterli randımanı alamamamızdır. bunların başında gelen isim yine arda turan...
burada en büyük suçlu arda turan. kız arkadaşı için sinema kapattığından dolayı değil, kameramana kameranı kırarım dediği için ya da locada maç izlediği için değil. bize bu umudu, bu hevesi verdiği için, bizi bu beklentiye soktuğu için. işte bu yüzden en büyük suçlu arda turan, sonra a sonra b sonra c... gerisi boş.
biz galatasaray taraftarı olarak, sağlıklı bir arda turan'ı hiç kimseye değişmeyiz. onun galatasaraylığına, olgunluğuna hiç bir sözümüz olamazdı bu seneye kadar. ne dedik hep? arda türkiye'nin son yıllarda yetiştirdiği belki de en büyük yetenek değil ama, hem yeteneğe sahip olup hem de şımarmayan, kendini bilen tek yıldız dedik.
kimler geldi geçti bu furyadan. bu çimlerden. dünyanın belki de en yetenekli futbolcularını gördük türkiye'de. ya buzda dans yaptılar, ya 4 kere evlenip boşandılar, ya alkollü kırmızı ışıkta geçtiler, ya at yarışı oynadılar.
arda turan hep çalıştı. her zaman dedi ki ben galatasaraylıyım. bunu demiş olmak için demedi. bunu gözümüzün içine soka soka gösterdi hep. kendisinden daha önce a takıma yükselmiş olan, yaşça daha büyük olan sabri'den önce, takımda emektar olarak gösterilen emre aşık ve ayhan akman'dan önce kaptan oldu. 10 numara verildi kendisine. yeni metin dediler. o bunu da kabul etmedi. ben kewell'a kaptanlık yapacak değilim dedi. biz yine sevdik onu.
kıskandı herkes. arda'nın yarısı bile etmeyecek futbolcu bozuntularını arda'dan daha iyi be haha! diye gösterdiler. biz gülmedik bile, ciddiye almadık.
çünkü kim ne derse desin, onlar da biliyordu arda tekti.
şimdi sadece şu sözlükte değil, milyonlarca galatasarayı seven insana sorsam, arda mı o mu bu mu diye. arda diyenlerin sayısı her ne olursa olsun fazla çıkacaktır. işte böyle bir güven vermiş bize. o yüzdendir bu kadar eleştirmemiz, olayları bu kadar büyütmemiz, bu kadar zorumuza gitmesi arda'nın davranışlarının... en büyük suçlu arda turan'dır.
bir örnek göstereceğim size. mehmet topal... mehmet topal ne yaptı? geldiğinde pek bir beklentimiz yoktu. hatta çoğumuz tanımıyorduk bile. uzun bacaklı bir çocuk geldi aldı orta sahamızı diyorduk. kendini çok geliştirdi, top kapıyor, şut çekiyor bir defansif orta saha oyuncusuna ait tüm etkenleri taşıyordu.
bir gün teklif geldi ona, sanırım everton'dan sakatlandı gidemedi. sonra yine teklif geldi, bu sefer valencia'dan, yalvardı başkana bırak gideyim diye. alacaklarından vazgeçti. avrupa sevdasına kapılmış gibiydi. onu suçlayabilir miyiz? tabi ki hayır. sadece o'nu kaybettiğimiz için üzülürüz.
ama bir şey diyemedik işte... gitti adam. 30'undan önce de gelmez. güle güle gitsin yolu açık olsun. ancak...
şuraya getireceğim konuyu, arda turan bundan 1 sene önce, bu olaylar yaşanmadan önce. avrupa şampiyonasından sonra gitseydi ne olurdu? bütün bunlar yaşanmaz, bütün bunlar olmazdı.
yine kim suçlu ? - arda turan...
tekrar söylüyorum, arda bizim için bir şans. bütün bunların sebebi sadece bir parça da değil. bir çok etken var ama en çok arda'da suç.
tamam şimdi kesebiliriz kendisini. sonra ne olur arda'dan? biz ne yapacağız? haydi arda gitti. nereye gitti? lokomotiv moskova'ya. ne olacak orada?
çubuklu tosun volume ii. yi görecek bu gözler. arda'yı kaybetmeyelim. en azından biz kaybetmeyelim. o kendini kaybetmişken...
yarın gelip de galatasaray taraftarı bana vefasızlık yaptı, jübile yapmadı falan demesin abileri gibi...
bırakın biz yine gösterelim vefamızı. alırsa alır almazsa da kendi bilir. biz işimize bakarız. bizim işimiz galatasaray. sevdamız galatasaray. ne arda ne de başka biri. sadece ondan tek isteğim sadece zarar vermesin galatasaray'a. yeterince verdi vereceğini. ya yararı zararını geçsin, ya da tez elden gitsin.
şimdi diyeceksiniz ki hani ne oldu arda'yı kaybetmeyelim düşüncene? dedim ki " galatasaray'a zarar vermesin".
en büyük efsanelerimizi ligtv lerde, trtlerde bizi hançerlerken gören bu gözler, arda'yı da kaldıramaz. istemez. arda yaşasın galatasaray'da en güzel günlerini, en büyük mutlulukları yaşatsın bize. ama ayakları topa değerken... yumrukları kameralara değerken değil... işte o zaman ölmez, bu taraftar da unutmaz on'u.
on'u unutmadığı gibi.
http://www.metinoktay.com/...ay/resimler/b_10.jpg efsaneler ölmez. gerçek efsanelerse eğer...