insanlardan biraz anlıyorsam buradaki elemanların %90'ı en fazla 15 yaşındadır.
bunu dalgasına söylemiyorum. ben interneti elime ilk aldığımda yaklaşık 13-14 yaşlarımdaydım. aynen bu elemanların yaptığı gibi fenerbahçe'nin yaptığı her hamleye bağırıp çağırırdım. her zaman için devlet tarafından kollandıklarını falan söylerdim. herhangi bir şeye dayandırmadan sadece bunu yazardım.
şimdi aynısını bunlar yapıyor. geçen sene şike yapıp küme düşmeyen, yasaları değiştiren adamlar devletin bizi kolladığını düşünüyor. en ufak bir soru işaretinde hisse senetlerini ve şirketleri incelemeye alan imkb ve spk'dan gelen parayla transfer yaptığımızı düşünüyorlar. aralarında hala ali sami yen arena'yı devletin bize bedavaya verdiğini düşünenler var ki bunlara ali sami yen stadı arazisinden devletin sağladığı 350+ milyon dolarla trabzonspor ve bursaspor'un yeni statlarının yapıldığını söylesen intihar ederler. dahası aralarında uefa ve fifa'nın sadece galatasaray'a çalıştığını, galatasaray'ın bu kurumlarda çok güçlü lobisi olduğunu söyleyenler var.
korkuyorlar.
çemkiriyorlar.
açın bakın transfer bölümlerine. yönetime giydirenler, istifa isteyenler gırla. sanmayın ki bu kadar öfke sırf belhanda alınmadı diye. o kadar küçük düşünüyorlar ki bu kadar sinir ve nefret sadece sneijder ve drogba transferlerine cevap veremedikleri için. çünkü onlar da biliyor ki emre ve webo'yu toplasan drogba'nın sol ayağı etmez. ve hala galatasaray taraftarlarının emre transferiyle korktuğunu düşünüyorlar.
adamın teki başlık açmış, sneijder'in basına verilen ilk formalı fotoğrafında neden türk bayrağı yok, diye. çünkü biz fransız takımıymışız, o bayrağı taşımaktan gocunuyormuşuz. adamın teki ibretlik cevap vermiş, kuyt bize transfer olduğunda giydiği ilk formada da türk bayrağı yoktu diye. makaraya gel.
ulan gerizekalı, ulan aptal herif. eğer dünya bugün türkiye'de futbol oynandığını biliyorsa, bu galatasaray'ın 14 sene şampiyonluk özelemini noktalandırdığı eskişehirspor maçıyla, neuchatel maçlarıyla, monaco, manchester united maçlarıyla başlayıp 25 ağustos 2000 galatasaray real madrid ile devam eden ve bugün büyüyerek daha da ileri giden o serüvenin sonucudur. eğer bugün türk bayrağı avrupa'da dalgalanıyorsa, o bayrağı oraya galatasaray taşımıştır. türkiye denince istanbul, istanbul denince de ekranın skor bölümünde yazan "galatasaray istanbul" akla geliyorsa dünya bizim türk olduğumuzu zaten biliyordur.
korkuyorlar.
çok korkuyorlar.
ümitsizler.
çok ümitsizler.
kümede kal galatasaray diye gönüllerince bağırdıklarında, galatasaray'ın bir düşüp bin kalkacağını hesap edememişlerdi. galatasaray hep o adnan polat döneminde, rahmetli özhan canaydın dönemindeki gibi kalacak, fenerbahçe'nin şamaroğlanı olacak zannetmişlerdi. "yemin ettik gelecek güzel günler" dediğimizde bizi dikkate almamışlardı.
alkışlayacaksınız.
müzemizdeki tek eksiği de tamamlayınca bizi alkışlayacaksınız.
içiniz gidecek.
kıskanacaksınız.
ertesi gün evde, işte, okulda "helal olsun, türkler de kupa kazandı, bunun galatasaray'ı fenerbahçe'si yok" diyeceksiniz.
yalandan kutlayacaksınız.
ama hepiniz, biriniz değil hepiniz, o gece yastığınıza baş koyduğunuzda hüngür hüngür ağlayacaksınız.
çünkü biz yemin ettik, siz bize gülerken biz intikam için yemin ettik ve dedik ki:
haramilerin saltanatını yıkacağız !
(u: kin ve nefret kusan bir yazı oldu ama kusura bakmayın, içimi boşaltmam gerekiyordu)