pirlo,
ballon d'or dışında almadığı pek bir şey kalmadı. maçın, haftanın, yılın, ırkın, fifa'nın, uefa'nın en iyi oyuncu ödüllerinden bolca kendisinde var.
efen'im, bu beyefendi milan'dan 32 yaşında
felan ayrıldı. daha doğrusu özyurdundan koparıldı. 10 yıl boyunca hizmet verdiği milan'dan birkaç yıl önce sürüldü. bu ihracın
esbabı mucizesi kendisinin yaş haddinden emekliye ayrılmaya yaklaşmış olması yatıyordu. 32 yaşında bir futbolcu olmuş, satsan satılmaz, atsan atılmaz. "evlatçılık mezhebi" henüz filizlenmiş değildi. messi, bile olsa kulüpler almaktan imtina ederdi. nitekim milan da böyle düşündü. sözleşme yenilesen maaşı yüksek zati, sufi masraf dendi. "abi futbolu bırakıyorsan, kapımız her zaman açık, milan milanlılarındır; ama çalışmak istersen, kendine başka yerde bir iş bul çalış" dendi.
***lakin andrea bey futbola aşıktı. icabında orta sahaya kolçaklı döner sandalyesini çeker, kapıya teslim paslarını atardı. topa dokunmadan bile asist yapabilirdi.
https://www.youtube.com/watch?v=XpzKjur3AN4 arada sırada (türkçesi: şampiyonlar liginde her maç) gördükçe frikik de çakardı.
gel gelelim, milan neden pirlo bey'i kapı dışarı etti? hemi de beleşe juventus gibi bir takıma gitmesine göz yumdu?
gianluigi buffon talks about pirlo: "god exists". pirlo nişantaşı sokaklarında kimle görüntülendi? galatasaray 'close' on midfielder deal! andre pirlo zu fenerbahce? beşiktaş'a pirlo hayırlı olsun diyebilir miyiz? azzzz sonra...
http://www.fifa.com/...150/940/7/index.htmlmilan, şikecilerin küme düşürülmesinin ertesinde ligi domine etmeye başlamıştı. işler tıkırında gidiyordu, şampiyon bile olmuşlardı. bile diyorum çünkü 15 yılda 2'nci şampiyonluk olmuştu. ilerlemek istiyorlardı. "
durmak yok, yola devam" diye haykırıyordu a. y. (62) kılıklı
adriano galliani. ama pirlo olmuş sana 32, bugün var yarın yok. bir sakatlansa 37'sinde ancak geri döner. pirlo'ya dediler ki "bak biz seni kovmayalım ama sen bir dolaş çarşı pazar".
pirlo çaresiz, andrea
biilaç. bittabi
inter'i tercih etmeyeceğinden, yeniden
seria a çimlerine dönmüş olan eski şikecilerin (namı diğer juve'nin) günahlarına tövbe ettiğine inanınca tercih etti.
işte dostlar; bu hikayenin kahramanı sigortasız taşeron işçi olarak 10 yıldır milan'da çalışırken, kapı dışarı edilen andrea pirlo'nun hikayesidir. şampiyonlar liginde eski şikeci, şimdilerde mücadeleci bir takım olan juventus ile finale kadar çıktı. 35 yaşında çıktı. 35 yaşında 90 dakika "makina"ya
:barcelona karşı mücadele etti. gs'liler bilir, birkaç yıl önce avrupa ligine postalamışlardı.
velhasılıkelam, konuyu buradan
bilal kısa isimli anti-kahramanımıza getirmek iyi olur. esasında fazla konuşacak bir şey yok. çok benzer güçlere sahip olmasına rağmen, bilal !=
:eşit değildir işareti pirlo. bilal güzel oyuncu, akhisar'dayken de severdim. pek saha dışıyla uğraşmaz, efendice oyununu oynar gider. ayağı düzgündür, temizdir. ama şanssız büyümüş. kötü takımlarda, vasat antrenörle heba olmuş. ondaki potansiyeli görecek, ona inanacak, inanırken de cilalayacak hocalarla çalışmış olsaydı bugün gerçekten "bizim pirlomuz" diyebilirdik.
annesini kaybettikten kısa süre (bir hafta sonra sanırım) çıktığı astana maçında, deplasmanda attığı golle bugün avrupa'da devam etmemizi sağlayan futbolcuya saygıda kusur etmem.
gelecek bölüm;
andrea pirlo'nun karanlık yüzü.
sakalın altındakiler, next thursday, 10/9c.