• 333
    güneydoğuda devlet güçlenince insanlar devletçi, terör örgütü güçlenirse insanlar terör örgütü yanlısı olur. mühür kimdeyse süleyman o'dur misali, silah kimdeyse halk istese de, istemese de o güce biat eder. bu noktada devletimizin var gücüyle eli silahlı teröristleri temizleyip, halkı sistem içine dahil etmesi gerekmektedir. ulusal lige bölge takımlarının iştiraki de buna dahildir. dediğim gibi, önce silahlı terör örgütü temizlenmeli, sonra bölgenin istisnasız sisteme entegrasyonu sağlanmalı, silahlı terör örgütü baskısı olmadan hala kurallara aykırı davranışlar olduğunda kurallar ne gerektiriyorsa yaptırımlar sağlanmalıdır. bu sorun ülkemiz için kanayan bir yaradır; kansere, kangrene dönüşmesine engel olmalıyız. uyanık, akıllı ve mantıklı olmalıyız. etkinin tepkiyi, tepkinin etkiyi doğurduğu ve ülkemizin bütünlüğü aleyhine sonuçlar doğurmaya başlayan bu kısır döngüden çıkmanın yollarını aramalıyız.
  • 267
    https://twitter.com/.../1101797541925011456

    13 ekim 2018 sakaryaspor amedspor maçında yaşananlardan dolayı kendi sahasında karşılık veren ve bunu fazlasıyla abartan takım. açıkçası bu gibi durumlar beni artık çok ilgilendirmiyor. bu topraklarda yaşayan insanların çok büyük bir kısmı ırkçı. sakaryaspor taraftarı yaparken yanlış olan bir şeyi çok fazla kişi savundu. amed şimdi yanlış bir şey yaptı ve bunu savunan da çıkacak. ikisinin de yanlış olduğunu, bu işin spor olduğunu kavrayanların sayısı arttığı zaman gelişme kaydetmiş olacağız ama bu kısa bir zamanda olacak gibi durmuyor.
  • 404
    artık tff 1. ligde mücadele edecek diyarbakır takımı.
    köken olarak çok eski bir kulüptür. hikayesi diyarbakırspor'un kuruluşunun da öncesine dayanır.
    lefter anılarında askerlik vazifesi için gittiği diyarbakırda galatasaray'ı ve fenerbahçe'yi taklit eden iki kulübün bulunduğunu, kendisinin fenerbahçe bağlılığından dolayı fenerbahçe'yi taklit eden kulüpte oynadığını yazmıştır. üstelik o dönemde dahi galatasaray'ı taklit eden takımın taraftarının çok daha fazla olduğunu belirtmiştir.
    lefter'in anılarında yazdığı fenerbahçe'yi taklit eden takım o dönemki adı ile ayspor son takip ettiğim dönemdeki adı ile il özel idaresi ayspor'dur. lefterin ayspor'u gerçekten renkleri sarı lacivertten oluşan bir takımdır. çok uzun yıllardır amatör kümelerde faliyet gösteriyor. il özel idaresi dediğimiz şey valiliğin dolayısıyla merkezi hükümetin kendisidir. ve ay spor bu desteğe rağmen sadece ve sadece en fazla bal ligine kadar yükselebilmiş, diyarbakırlıların sporla ilgili olanlarının dahi bir çoğunun bilmediği bir kulüptür. zira adında diyarbakırı çağrıştıran hiçbir şey yoktur.
    lefterin anılarında yer alan bir diğer kulüp ise sarı kırmızı renkleri ile melikahmetspordur. melik ahmet diyarbakırda balıkçılarbaşı semtinde bir mahalle adıdır. şehir için adı anıldığında çağrışım gücü vardır. ay spor özel idare himayesine ne zaman girdi bilmemekle birlikte melikahmet spor belediyeden destekle ayakta kalmaya başlamıştır. alt liglerde bolca köy hizmetleri,spor, yol spor, iskispor gibi kulüplerin cirit attığı dönemlerde adını diyarbakır diskispor olarak kullanmakta bir sakınca da görmemiştir kimse. iskilerin gaskilerin diskilerin büyük şehir belediye spor oldukları dönemde diski spor adını diyarbakır büyük şehir belediyespor olarak değiştirdi. politizasyonun başladığı dönemde tam da bu döneme tekabül ediyor. çünkü o dönem şehirde diyarbakır spor var. süper lige çıkma mücadelesi veriyor. çıkıyor iniyor falan. bir de siyasi bir oluşum gibi hareket eden diyarbakır bşb spor var. renkler hala sarı kırmızı.
    rüzgar belediye kaynaklarından profesyonel spor kulüplerinin finansmanının eleştirildiği yönde eserken diyarbakır bşb spor tıpkı istanbul bşb spor gibi belediye bünlesinden ayrılıp bir derneğe terk ediliyor. ibb'nin aksine derneğe. ibb bunu bir kişiye peşkeş çekerek takip ediyor.
    diyarbakır bşb spor kulübü derneği tüzük değişikliği yapmadan önce diyarbakır spor tarafına bakmak lazım.
    diyarbakırspor 2009-2010 yılında tazameta'lı mendoza'lı bir kadro kurmuş. lige dolu dizgin başlamış. ilk haftalara da flaş bir giriş yapmış. tam da avrupa kupaları mı yoksa daha yukarı mı diye şehir'de küçükten bir heyecan oluşmuş. hiçbir statta hiçbir şehir'de sorun çıkmadan maçlara çıkılmış. tarihini hatırlamadığım ligin ilk devresindeki bursa deplasmanında tirübünde açılan ötekileştirmeci pankartlar. diyarbakır tirübüneüne terör yakıştırması taraftarlar arasında karşılıklı olaylara dönüştü. bu olayın sahadaki takımı etkilememesi gerekirdi. ama doğuya gidildikçe kurulan organizasyonların içindeki duygusallık artar. diyarbakırspor ilk yeneilgisini orada aldı diye hatırlıyorum.
    dönemin 4'e üçleri ile 6'ya 1leri bursaspor stadında çıkan olaylardan dolayı diyarbakırspora seyircisiz oyna cezasını uygun gördü. olaylarda bursaspor aksi yönde ödüllendirildi. o dönem diyarbakırspor'un ırkçılık gerekçe gösterilerek ligden çekilmesi gündemdeydi. ama çok da uygulanabilecek bir şey olmasa da sürecin devamına nisbeten daha yerinde bir hikaye olurdu. çok da reel değildi çünkü ay spor meselesinde bahsettiğim il özel idaresi bağımsız bir kulüp olarak kurulmuş, şehrin desteğini almış, diyarbakırspor'un ciddi bir süre kayyımı idi. yani dönemin diyarbakırspor yönetimi iktidarla ters düşmeyi düşünebilecek gibi değillerdi.

    bu olay üzerine diyarbakır halkı topyekün bilenmeye başladı. bursanın ikinci devredeki maçta diyarbakıra gelmesi gerekecekti. o gün diyarbakırda türkiye tirübün tarihinin en büyük holiganizmi yaşandı. her ne kadar dürtüsü adalet arayışı olsa da iki yanlış bir doğru etmezdi.
    o yıl diyarbakır küme aşağı, bursa spor şampiyonluğa yürüdü. sistem ırkçılığı cezalandırmadığı gibi olayın yaşandığı yıl bursa spor o dönem fetö ile ilişkisi olduğu söylenen teknik direktör sebebiyle şampiyon oldu. fenerliler yerinde olsam fetö'den mağduriyet çıkartmak için sadece 09-10 sezonunu anlatırdım. ama onların derdi fetö değil, galatasaray'ın itibarını taşlamak.
    diyarbakırspor küme aşağı giderken ödenemeyen borçlar, yönetilemeyen sistem, transfer yasakları, gibi bir çok sebepten çok zaman başkan dahi bulamadı. ve her yıl bir lig düşerek amatör kümeye kadar gitti. diyarbakırspor'un amatör kümeye kadar gidişini fırsat bilen bir müteşebbis diyarbekirspor diye şirket olarak teşkilatlanmış bir kulüp kurdu.
    bu sırada diyarbakır bşb spor kulübü derneği bilmem hangi tarihteki kongresinde çözüm sürecinin verdiği yetkiye dayanarak adını amed sportif faaliyetler olarak değiştirdi. o dönem şehir sportif bir enkaz ile başbaşaydı. bu enkazdan çıkan diyarbekir spor ya da amed sportif faliyetler mi şehrin temsilcisi kabul edilecekti belirsizdi.
    tüm bunların yaşandığı sırada kaderin cilvesi amed sportif faaliyetler türkiye kupasında üst turlara çıkma başarısı gösterdi. ve şubat 2016 zamanında diyarbakırda bir kahvahanede şahitlik ettim ki diyarbakırspor'un bursaspor ile kan davası artık amedsportif faliyetlerin sorumluluğu idi. ve amed sportif faliyetler diyarbakırsporun aksine aşırı politize döneminde bursa'yı türkiye kupasından eledi.
    sonra işte seni başkan yaptırmayacağız çıkışınında etkisi ile sol siyasette amed sportif faaliyetlere sempati de duyulmaya başlandı. eş ve ve ardıl zamanlı olarak sağ siyasi harekette de anti pati. çünkü artık devletin dili çözüm değil milli güvenlikçiydi.
    şehre gelince bir süre daha sürdü akpartililer diyarbekirsporu, hdp'liler amed sportif faliyetleri destekliyor algısı.
    son yıllarda amed sportif faaliyetler'in başkanı daha tarafsız hatta yer yer iktidara yakın durabilen bir şekilde tezahür edince üstelik kaçırdığım bir dönemde amedsportif faaliyetlerin renklerini sarı kırmızı'ıdan ziyade yeşil kırmızı'ya çekmesi, diyarbakırspor taraftar grubu ezrailler'in amed sportif faaliyetleri destekleme kararı alması ile artık amed sportif faaliyetler şehir takımı halini almıştı. üstelik yenidiyarbakırspor oluşumu gibi ya da diyarbakır fk gibi kurgusal bir senaryo ile değil, tarih içinde doğal ve kendiliğinden olmuştu. hala çok da fazla şehir temsilyeti yok dediğim dönemler çok uzakta değil. iki ay öncesine kadar şehir çok da ilgili değildi. ancak işte önce 1. lige çıkışın kesinleşmesi sonrasında şampiyonluk artık amed sportif faaliyetleri bütün diyarbakır halkının birlikte desteklediği takım haline getirmiştir. başta da dediğim gibi başarı konsolidasyon getirir. bu kitleleri hedefleyen her organizasyonda geçerlidir. kimse adına, anlamına, tarihçesine çok da bakmaz. herkes başarının bir parçası olmak ister.
    bir çok yerde amed sportif faaliyetlerin adına ilişkin tartışmaları da okuyorum. hatta amed neresi diye soranlar da oluyor. diyarbakır isimlendirme tartışmalarına girmeden söylemek isterim ki melikahmetspor'un fonetik mirası diski ya da diyarbakır bşb yerine amed sportif faaliyetler'de daha iyi taşınıyor gibi. ayrıca kulüp isimlerinin şehir belirtme zorunluluğu da yok. ki ayspordaki ay kelimesi hiçbir yer atfı da içermiyor.
    bu yazım amed sportif faaliyetler'in şampiyonluğunu utlama yazısıdır.
    benim için tek gerçek var o da galatasaray. bir gün bir memleket takımı destekleyeceksem de o takımın amatörden tekrar ayaklanmasını bekleyeceğim.
  • 108
    (bkz: diyarbakır büyükşehir belediyespor)

    zamanı gelince bir daha ismi değişecektir muhakkak. şehri 1300 yıl önceki bizans ismiyle tekrar adlandırıp güya kurtarılmış bölge yapıyorlar. kürtçe bile değil ulan amed, neyin düşmanlığı bu? niyetiniz belli, anca saflara yedirirsiniz böyle şeyleri. buna izin veren federasyon ve devleti de ayrı bir kınamak lazım.
  • 276
    bu ülkenin takımı bu ülkenin değerlerine saygısızlık yapamaz!
    bu ülkenin vatandaşı bu ülkenin bayrağına marşına saygısızlık yapamaz!
    bu ülkenin liginde mücadele eden ama bu ülkeye saygısı olmayan bir topluluk tarafından desteklenen ve mücadele eden gereksiz oluşumdur.

    irkçı falan değilim herkese saygımda var fakat marşımı ıslıklayan bayrağıma dil uzatan babam olsa tanımam!
  • 322
    pkk destekçisi, vatan haini bir kulüp. yönetici görünümlü teröristleri bünyesinde bulundurur. maçlarında istiklal marşı yuhalanır. ama bizim sevgi pıtırcıklarımız da bu kulübe karşı olanları ırkçılık ile itham ederler.

    amedspor’a destek vermek pkk’ya destek vermek demektir. bu kulübün kapısına kilidi vurmak gerekir. bizim ülkemizde bazı şeylerde fazla özgürlük var. ben bu futbolu yönetenlerden biri olsam istiklal marşı’nın ıslıklandığı o gün kulübe süresiz seyircisiz oynama cezası ve ağır para cezaları verirdim.
  • 337
    futbolun dışına çoktan taşmış terörist oluşum. bu oluşumla ilgili konuşulabilecek en son şey futboldur. "gerekli mercinin gerekeni yaptığı en son ne zaman görülmüş bu ülkede?" desek sabaha kadar düşünülür ama iş bunları savunmaya geldi mi "gerekli merciler" olur birden. mağdur edebiyatı ata sporu olan bu oluşuma da böyle sempatizanlar yakışır. daha önce de yazdım bu başlığa, benim haricimde de yazan onlarca arkadaş var. hala bu oluşumu ucundan köşesinden savunmaya kalkışan insanla tartışacak hiçbir şey yok. faşist diyecekler gelmesin. benim ülkemde bayrağımı yakan ibnetorlara kin beslediğim için faşist oluyorsam muhtemelen dünyanın %90'ı faşisttir. dünyaya pembe gözlüklerle bakanlar da var elbet. bak bu başlığa. asıl faşist oluşum orada yazan işte, gözlüğü çıkarırsan görürsün. umarım da onların faşizmine hiç uğramazsın, sağ çıkabileceğin meçhul çünkü.
  • 269
    sporu sadece spor olsun diye yapmadıkları için ülkenin her yerinde normal olarak tepki çeken kulüp. normal şartlar altında bu takımın tarihin tozlu sayfalarına çoktan gömülmesi gerekirdi ama açılımdı bilmem neydi derken yırttılar. bölücülük peşinde koşan ister futbol sahasında ister anasının kucağında hiç fark etmez nerede olursa olsun tepki görür bu kadar basit.
  • 410
    merih demiral'dan rahatsız olmaları normal. çünkü bu ülkede her şey olabilirsiniz, her etnik kimliği taşıyabilir ve kullanabilirsiniz. ancak türk olamazsınız, türkiyeli olabilirsiniz. türk olduğunuzu vurgulayamazsınız, vurguladığınız anda ırkçı olursunuz. asıl faşist bu zihniyettir, bu zihniyetin yeşil sahadaki örgütü de amedspor'dur. pardon, kulübü.
  • 274
    kendileri 2015-16 sezonunda türkiye kupası'nda fenerbahçe ile eşleştiklerinde hayatımda ilk defa fenerbahçe'yi desteklememe sebep olmuşlardır. futbolun asla sadece futbol olmadığının binlerce göstergesinden biridir.

    çözüm süreci denen ihanet sürecinin bitip yıllar sonra yeniden dağlar ve şehirler bölücü terör örgütüne dar edilmeye başlandığı sırada, diyarbakır büyükşehir belediyespor'un aldığı yeni addır. 2015-16 sezonuna tekabül eder yanılmıyorsam.

    2014-15 sezonunda bunlara orada 4 atıp evimizde hiç gol atamadan 0-2 yenilmiştik. o sezon adları diyarbakır bb spor'du. ne zaman aklıma gelse utanırım bizim takımdan, ordaki 4 de kurtarmaz yani.
  • 306
    tff tarafından lisanslı olması kendilerini masum yapmayan terörist yuvası. iğrenç renkleri bir paçavranın renkleridir. her maçlarında istiklal marşını ıslıklayan, terör savunuculuğu yapan vatansız bit yavrularına sahip sempatizanları vardır. benim garipsediğim durum ise sözlüğümüzün de bu sempatizanları içinde barındırmasıdır. yallah amedspor sözlüğüne. benim bildiğim kadarıyla bu sözlüğün adı galatasaray sözlük. sadece galatasaraylı olanları barındırıyor.
  • 314
    " bozkurt " türklüğü simge eden bir işarettir. siyasi bir simge, işaret olmamakla birlikte türklüğü ile gurur duyan herkes yapabilir. kurt işareti yapandan tahrik olduğunu söyleyen bu kulüp burasının türkiye cumhuriyeti olduğunu türklerin gururla yaşadığı bir ülke olduğunu kendilerine hatırlatırım. olayı ırk, milliyetçilik gibi kavramlar üzerinden değerlendirenler ise afedersiniz siktirsin gitsin sınır dışında futbol oynasın. türkiye cumhuriyetinde doğal olarak insanlar türklüğünden gurur duyarlar bu diğer milletleri aşağılamak ikinci sınıf vatandaş haline sokmak, ötekileştirmek anlamlarını taşımaz. şimdi üç yaşında babasını şehit vermiş yetim çocuğun hakkı için bu kulübü kapatın ve yönetimi oyuncuları kim zorbalık yapmışsa gün yüzü göstermeyin. benim askerime kurşun sıkan bir topluluğu alenen destekleyen bir futbol camiası benim ülkemde futbol oynamayı bırakın nefes dahi almamalı.
  • 329
    terör örgütünün futbola nüfuz etmiş uzantısı izlenimini veren kulüp. gittikleri otellerde yer verilmiyorsa hatayı ırkçılıkta değil kendilerinde aramalılar. tamamen etki tepki meselesi. sen stadında ülkenin bayrağına, asker selamına, milli marşına saygısızlık yaparsan demokratik şekilde protesto edilirsin. bunların stadlarda dayak yiyen yöneticisi de oldu. buna demokratik tepki diyemeyiz. ama bilmem kaç bin kişi içinde pkk bayrağı açıp bölücülük yaptığından. halk tepkisiydi. kan dökülerek kurulan bir ülkede bölücülük yapıp halkı tahrik edersen sıkıntı yaşarsın. camiye bikiniyle girilmez. türkiye'de de bölücü terör örgütü bayrağı açılmaz. yine onu pkk'nın kanına girdiği türk polisi kurtardı. staddan linç edilmeden çıktı. dünyanın hiç bir yerinde şundan az tepki görmeyecektir benzer olaylar. ama daha fazla tepki göreceği çok yer var.
  • 229
    barcelona ile bir tutulmasının abes olduğu, destekçilerinin birçoğunun pkk'lı olduğu futbol takımı.

    katalanlar bağımsızlık mücadelesini dağda ispanyol askerleri arkadan vurarak mı sürdürüyor?
    katalanlar bağımsızlık mücadelesini ne kadar emperyalist ülke varsa teker teker kucaklarına oturarak mı veriyor?
    katalanların madrid'in göbeğinde masumları katletmek için bomba patlattığı ve meclisteki partilerinin herhangi bir üyesinin bu canlı bombanın taziye evine gittiği görülmüş müdür?

    işte bu yüzden sarı kırmızı ve yeşil renklere, ortasında da anlam veremediğimiz(!) bir yıldıza sahip amedspor gerek taraftarı, gerek futbolcuları, gerekse de kurumuyla açık şekilde pkk'ya yakın iken barcelona ve katalanlar bağımsızlık mücadelelerini masumların canına kıymadan, tamamen diplomatik yollarla ve ispanya devletinin egemenlik haklarına saygı duyarak sürdürmektedir. fark da budur zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın