el yıkamak, uyumak, yiyip içmek gibi rutin alışkanlığımdır. bilgisayarı açıp, sözlüğe giriş yaptıktan sonra, aslantepe butonuna tıklayıp ilkin canlı yayına, sonra arama çubuğuna türk telekom arena yazıp, son yorumlar ve eklenmiş ise resimlere bakarım. sonra normale dönerim. sonra o devasa büyüklükteki tribünleri görüp, biraz hayale dalar, tek tek sarı kırmızılı insanları yerleştiririm. sonra onlara bir gol izletir zıpladıklarını görürüm.
sonra tekrar canlı yayın, bakmışım bir koltuk daha takılmış.
aslında bakarsanız, hepimiz mühendis gibiyiz. ustabaşıyız adeta. oturduğumuz yerden işçileri kontrol ediyoruz. '' çalışın lan, yoksa yakarım çıranızı'' der gibi.
* bu arada fenerli kıskançlığının bir başka boyutu da yaşanıyor. aslantepe'nin fotoğraflarını paylaşınca, adam da saraçoğlu stadını paylaşıyor. ne diyim lan sana şimdi?