resim
Ali Sami Yen
Görev:Kurucu Başkan
Doğum:20.05.1886
Ölüm:29.07.1951 (65)
Uyruk:Türkiye
  • 278
    sadece galatasaray'ın değil, türk futbolunun, türk sporunun kurucu babasıdır.

    başkanlık:
    "ben reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. futbol topumuza evladım gibi bakardım. zaten varımız da yoğumuz da toptu. okula gelirken domuz sokağı'ndan geçer, domuz yağı alırdım. topu
    onunla yağlar, şişirirdim. yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. yani o zaman reisliğe ve diğer görevlere payeyi en çok çalışan kazanırdı. cevdet de ikinci reisliği formaları yıkadığı için almıştı"

    renkler:
    "vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. sarı-kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. nitekim de öyle oldu."

    rekabet:
    "fenerbahçe ilk kurulduğunda bizim için yabancı memlekette rastlanmış bir vatandaş gibiydi. fenerbahçe'yi takviye etmek ve bir rakip yaratmak için bizden ayrılan hasan fuat, hamit hüsnü, hasan kamil, galip, ismet, hikmet gibi arkadaşlarımıza gücenmedik ve onları sevmeye devam ettik."

    misyon:
    "sporsuz galatasaray ve galatasaray'sız spor düşünülemez."

    vizyon:
    "amacımız, türk olmayan takımları yenmek."
  • 279
    son yıllarda sıkça kullanılan “galatasaray sensin” cümlesinin, övgüsünün haklı sahibidir. galatasaray’ı arkadaşlarıyla kurmuş bununla kalmamış ortaya koyduğu vizyonla kurmuş olduğu yapının dnasını oluşturmuş tabiri caizse ruhunu işlemiştir. bugün de bir sürü örneği bulunan içi boş, karakterden yoksun kulüpler/kurumlar böyle bir dnaya sahip olmadıkları için rüzgar nerden eserse güce/paraya, mevcut siyasi konjonktüre, o sene ne meşhursa ona göre şimdilerde twit twit diye cıvıldayıp öten kitlelere göre şekillendiği için çarpık çurpuk, bir o yana bir bu yana ama en sonunda günü kurtaracak şekilde davranma durumunda kalmaktadırlar. bazıları ise sahip olamadığı bir şeye duyulan sevgi-nefret griliğinde galatasaray’ı ve ifade ettiklerini her halükarda yenmek ama mutlaka yenmek yenemiyorsa çamur atmak, değersizleştirmek üzere vizyonlarını belirlemiştir, bu uğurda da her şeyi mubah görmüş hala görmeye de devam etmektedir. bu durum zaten kendilerinin çapları hakkında bir fikir verir.

    vizyonsuz kesim ve devşirme vizyonlu kesimden sonra bir kesimde de vizyonu kendine bol gelme durumundan muzdariplik görülebilir. bu kulüp bizim kulübümüz, taraftar yerini, haddini bilsin paralarını verip gitsinci kafada olan bu kesim de, söz konusu vizyonu paralı avukatları vasıtasıyla değil kendi akıl süzgeçleriyle değerlendirirse zihniyetlerinin ne kadar çürük, ortaya koyulan vizyonla ne kadar zıt olduğunun farkına varabilirler. zira kulübe kimsenin veremeyeceği zararı vermekte bindiği dalı kesmekteler. daha da vahimi bu durum umurlarında bile değil, aralarında biz napıyoruz ya diyen on onbeş kişiden fazla insan yok gibi görünüyor.

    gene bu vizyon sayesinde 100+ sonra gelen taraftarlar bile yaşadıkları dönemde bu vizyonun neresinde oldukları ve bu konuda durumu iyileştirmek adına daha fazla neler yapabileceklerini tartışabilmekte, önemli gördükleri noktaları belirleyip ona hareket edebilmektedir. mevcut sorunlarla boğuşurken günü kurtarma telaşına düşüp sıradanlaşabilen galatasaray yönetimi, teknik ekipleri, taraftarı kafasını kaldırıp bu vizyonun altında birleşmeyi bilmelidir.
  • 280
    arnavut milliyetçisi şemsettin sami’nin oğlu olmasına rağmen galatasaray’ı kurarken ‘maksadımız türk olmayan takımları yenmektir’ demesi bana hep ilginç gelmiştir. babası öyle bir arnavuttur ki, arnavutluk’un başkenti tiran'ın şehir merkezinde bir milli kahraman olarak büstü sergilenmekte, okullarda arnavut milliyetçiliğinin en önemli kuramcılarından biri olarak öğretilmektedir.

    kendisinin de galatasaray'a amblem olarak başta arnavut kartalını seçtiği söylenir. fakat bu iddiayı ortanın beşiktaşlı tuğrul yenidoğan olması inandırıcılığı biraz azaltıyor tabi...
  • 281
    futbolcu, spor adamı, galatasaray spor kulubü kurucularından ali sami yen 20 haziran 1886’da istanbul’da doğdu. ünlü yazar ve dil bilimci şemsettin sami’nin oğlu olan ali sami yen 29 temmuz 1951’de istanbul’da öldü. mekteb-i sultani'de öğrenim gördüğü yıllarda spora başladı. 1905’te yedi okul arakadaşı (emin bülent serdaroğlu, tahsin nahit, şehit celal, bekir bircan, cevdet kalpakçı, abidin daver, asım tevfik sonumut) ile birlikte galatasaray spor kulubü’nün kuruluşuna öncülük eden yen, kulübün 1 sicil numaralı üyesi ve ilk başkanı oldu. galatasaray’ın 1906’da oynadığı ilk maçta kaptanlık yaptı. futbolu bıraktıktan sonra uzun yıllar spor yöneticiliği, hakemlik yapan, türkiye’de futbolun gelişmesi için uğraş veren ve ilk türk resmi spor örgütü türkiye idman ittifakları cemiyeti’nin kurucuları arasında yer alan ali sami yen’in adı galatasaray’ın mecidiyeköy’deki stadyumuna verildi (1964).
  • 282
    galatasaray'ın efsanesi, en büyüklerinden. kuruculuk, futbolculuk, kaptanlık, teknik direktörlük.. her bir görevi yapmış cimbom'da.

    galatasaray'ın oluşturan bütünün parçalarının hikayesini bir de onun ağzından dinleyelim;

    "renklerimiz vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. sarı-kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. nitekim de öyle oldu."

    "sporsuz galatasaray ve galatasaray'sız spor düşünülemez. amacımız, ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak, türk olmayan takımları yenmek."

    ali sami yen sadece bir galatasaray başkanı, kurucusu olarak düşünülemez, anısına saygısızlık olur bu çünkü. 1910'ların o zor koşullarında uçurumun kenarında, yokluk içindeki bir devlette, futbol oynayabilmek için gereken tüm malzemelerin temininden, gerekli yazışmaların yapılmasına dek her türlü işi büyük bir arzuyla yerine getiren doğal bir lider olduğu için 'reis bey' seçilmiştir. o yokluk içinde, savaş koşullarında bir kulübü yaşatmak ve büyütmek, çok büyük bir azim ve kararlılık sonucu olmuş olsa gerek. kurduğu kulübe koyduğu 'türk olmayan takımları yenme' hedefi sayesindedir ki bugün galatasaray'ın müzesinde yalnızca yurt içinde kazanılan kupalar değil, avrupa kupaları da sergilenmektedir. sırf bu bile kendisini türk spor kulüpleri tarihinde 'büyük başkan' sıfatını en çok hak eden kişi yapmaya yeter de artar. gerçek bir vizyonerdir. bugün rakiplerimize karşı tarihte aldığımız farklı skorlarla övünüp, onlara takılı kalmak yerine her seferinde gözümüzü avrupa'ya dikebiliyorsak sebebi ali sami yen'dir.

    ali sami yen, sadece galatasaray'ın değil yaşamlarımızın da ölümsüz kurucusudur. çünkü o, yaşamın gel gitlerinden, hayatın kargaşasından, o bunaltıcı ikliminden sığınılacak bir liman bırakmıştır bizlere. hani bazen anlamsız bir boşluğa düşeriz ya durduk yerde. işte o boşluk hissinden kurtulmamız için sarı kırmızı bir anahtar bırakmıştır arkasında. bugün inletebiliyorsak takımımızın sahaya her çıkışında istiklal caddesi'ni, peşindeysek taraftar olarak her yerde, bize her sevdadan geriye kalan tek gerçek sadece galatasaray ise, o huzur bulduğumuz limanı bize hediye eden ali sami yen'e her galatasaraylının minnet borcu var demektir.

    ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun ali sami bey...
  • 283
    kendisi bir arnavut turkudur. arnavutların hepsi de kendisini bilir ve saygı duyar. kendisinin donemi zaten insan kalitesinin yüzdesinin dünya'da dahi yüksek olduğu yıllardır. bunların arasından once ataturk sonra da ali sami yen bizler icin en unutulmaz isimler olmustur ki ne kadar gurur duysak ve müteşekkir olsak az. galatasaray spor kulübünün kurucusu, fedakarlık ve vaz gecmemek konularında büyük ilham kaynağı degerli insandır ve ilk galatasaraylidir. ayrıca donemin koşulları dusunuldugunda yan yana 3 kisi yürümesi bile sikintiliyken padişahin bu baskici yönetimine bas kaldıracak kadar akli ve irfan hur bir yüksek karakterdir.
  • 286
    bugün doğum günü olan yüce kurucumuz.
    "türk olmayan takımları yenmek" ülküsüyle kurduğu galatasaray 2000 yılında uefa kupası'nı ve uefa süper kupa'yı kazandı.
    galatasaray'ımız, uluslararası futbol tarihi ve istatistikleri federasyonu tarafından yapılan "dünyanın en iyi futbol kulüpleri" istatistik çalışmasında, 2000 ağustos ayı en iyi takımı, 2001 ocak ayında da puan sıralamasında 1. sıraya yükselerek ayın lideri olmuştur.
    galatasaray uluslararası düzeyde aldığı başarılı sonuçlarla, türkiye'mizi, türk sporunu başarıyla temsil etmiş, pek çok zaman türk milletinin göğsünü kabartmış ve galatasaraylıları mutlu etmiştir.
    ali sami yen beyin ne kadar ufku geniş bir insan olduğu her gün daha da iyi anlaşılmaktadır.
    ali sami yen'in sayesinde biz galatasaraylıların hayatında galatasaray var.
    onunla yaşıyoruz, onunla gülüp, onunla hüzünleniyoruz.
    galatasaray'ı yaşıyoruz, galatasarayla yaşıyoruz.
    galatasaraylılığımızla da her zaman iftihar ediyoruz.
    galatasaraylılar ölür, galatasaraylılık ölmez!
    ne mutlu galatasaray'a, ne mutlu galatasaraylılara!
  • 288
    türk milli futbol takımının ilk teknik direktörü, galatasaray futbol kulübü'nün kurucusu.

    “maksadımız ingilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve türk olmayan takımları yenmektir.“ sözünü türkiye cumhuriyeti'nin kuruluşundan yaklaşık 20 yıl önce söylemesi galatasaray'ın aslında bu ülke sporunun neden lokomotifi olduğunu da gözler önüne seriyor.

    türk sporunun en başarılı, en gururlu ve en onurlu takımının kurucusu olması bir yana, türk sporuna da yön vermiş kişidir.

    rahmetle, minnetle. teşekkürler.
  • 289
    vefatının 69. yılında saygıyla, minnetle andığım kurucumuz.

    --- alıntı ---
    galatasaray spor kulübü, 1905

    galatasaray spor kulübü, türk spor tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan galatasaray lisesi'nden (mektebi sultani) almıştır. okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır.

    devlet adamı yetiştirmek amacıyla ii. beyazıt tarafından 1481'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "galata sarayı" olarak anılmaya başlar. okul modern konumuna 1 eylül 1868'de sultan abdülaziz döneminde kavuşur. okul' un yeniden yapılanmasıyla birlikte, türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda beden eğitimi dersi jimnastikçi 'monsieur curel' tarafından eğitim programına konur. bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için kağıthane'de bir idman bayramı düzenler. yıl 1870'tir. bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.

    curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (m. moiroux, signor martinetti, stangali gibi), jimnastik ve atletizmin yanı sıra, değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli jimnastik), bir ilki daha başlatmış olurlar. bu çalışmaların ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı türk spor tarihi'ne altın harflerle yazılan faik üstünidman'ın yanı sıra, binbaşı mazhar kazancı, abdurrahman ve ahmet robenson kardeşler gsl'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar. özellikle üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler futbolla tanışırlar. ama oynanan futbol, bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır. ama futbol gsl' nin tören kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür.

    1901 yılında istanbul'da yaşayan iki ingiliz, james lafontaine ve horace armitage, rum ve ingiliz oyunculardan oluşan kadıköy futbol kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki ingilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak moda kulübü'nü oluşturmuşlardır. 1904 yılında ise bu kulüpler, imogen, elpis, strugglers takımlarıyla anlaşarak, istanbul futbol birliği'ni hayata geçirmişler ve bugünkü fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadı'nın yerinde bulunan "union club-ittihat spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları, gsl öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. artık onların amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir.

    türk olmayan takımları yenmek
    galatasaray spor kulübü'nün kurucusu ali sami yen, "ellinci yıl" kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır: "1 teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum mehmet ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. ilk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan asım tevfik sonumut, reşat şirvani, cevdet kalpakçıoğlu, abidin daver, kamil...gibi gençlerdi. mektepde tahsilde bulunan bulgar ve sırp talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. asım'ı muhasebeciliğe, cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de reis olmuştum. asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. ben reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. topumuza evladım gibi bakardım. zaten varımız yoğumuz da toptu. mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. yani o zaman reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. cevdet de ikinci reisliği formaları yıkadığı için almıştı.

    "maksadımız ingilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve türk olmayan takımları yenmek."

    kulübün adının gloria (zafer) ya da audace (cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. araştırmacı cem atabeyoğlu, galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "galata sarayı efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "adımız galata sarayı olsun" derler.

    kurucu listeler
    1905'ten 1919'a kadar galatasaray spor kulübü'ne başkanlık yapan, mektebin 889 numaralı öğrencisi ali sami yen, inci gibi elyazısıyla tuttuğu galatasaray terbiye-i bedeniye kulübü ıhsaiyet defteri'nin (sayım-istatistik defteri) 181 ve 182. sayfalarında kurucu 13 üyeyi şöyle sıralar:

    1-ali sami yen
    2-asım sonumut
    3-emin bülend serdaroğlu
    4-celal ibrahim
    5-b. nikolof
    6-milo bakiş
    7-pol bakiş
    8-bekir sıtkı bircan
    9-tahsin nahit
    10-reşat şirvanizade
    11-hüseyin hüsnü
    12-refik cevdet kalpakçıoğlu
    13-abidin daver

    1905'te osmanlı imparatorluğu'nda bir dernekler yasası bulunmadığından, galatasaray spor kulübü yasal olarak tescil edilme olanağını bulamamıştır. 1912 yılında cemiyetler kanunu çıkarıldıktan sonra, kulüp yasal bir kimlik kazandı. yetkili makamlara kulüplerin tüzükleriyle birlikte, kurucu üyelerin ad ve adreslerinin de bildirilmesi zorunlu tutulduğundan, istifa eden ya da eğitimlerini tamamlayarak ülkelerine dönen üyeler ilk listeden çıkarılmış ve 1 eylül 1913'te kurucu liste yeniden düzenlenmiştir. kurucu üyelerin yeni sıralaması şöyle gerçekleşmiştir:

    1-ali sami yen
    2-asım sonumut
    3-emin bülend serdaroğlu
    4-celal ibrahim
    5-bekir sıtkı bircan
    6-reşat şirvanizade
    7-refik cevdet kalpakçıoğlu
    8-abidin daver.

    tüzüğümüzün 5. maddesinde galatasaray spor kulübü'nün kurucuları aşağıdaki liste halinde yayınlanmıştır:

    kurucular
    madde 5: kulüp, ali sami yen ve aşağıda isimleri yazılı arkadaşları tarafından kurulmuştur: (intisap tarihi)
    1) ali sami yen 01.10.1321 (1905)
    2) asım tevfik sonumut 01.10.1321 (1905)
    3) emin bülent 01.10.1321 (1905)
    4) celal ibrahim 01.10.1321 (1905)
    5) bekir sıtkı bircan 01.10.1321 (1905)
    6) reşat şirvanzade 01.09.1322 (1906)
    7) refik cevdet kalpakçıoğlu 01.09.1322 (1906)
    8) abidin daver 01.09.1322 (1906)
    9) ahmet robenson 01.09.1322 (1906)
    10) ahmet adnan pirioğlu 1323 (1907)
    11) neş'et 01.10.1324 (1908)
    12) ruşen eşref ünaydın 01.10.1324 (1908)
    13) yusuf celal 01.10.1324 (1908)
    14) hasnun galip 01.10.1324 (1908)
    15) hüseyin zihni eden 01.09.1325 (1909)
    16) mehmet rıza kara 01.09.1325 (1909)
    boris nikolof (*) 01.10.1321 (1905)
    milo bakiç (*) 01.10.1321 (1905)
    paul bakiç (*) 01.10.1321 (1905)
    tahsin nihat (*) 01.10.1321 (1905)
    hüseyin hüsnü (*) 01.10.1321 (1905)
    (*) bu kişilere kulübün tescil tarihi olan 14 ağustos 1913 öncesi üyelikten ayrılmaları nedeniyle kurucu numarası verilmemiştir.

    kulüp 14 ağustos 1913 tarihinde görevde olan;
    * reis; ali sami yen (1 numaralı üye)
    * 2. reis; mehmet rıza kara (16 numaralı üye)
    * katip; refik cevdet kalpakçıoğlu (7 numaralı üye)
    tarafından beyoğlu mutasarrıflığına (kaymakamlık) yapılan müracaat ile resmi olarak tescil ettirilmiştir.

    ali sami yen'in kaleminden "galatasaraylilik"

    galatasaray’ın kurucusu ali sami yen, emin bülent serdaroğlu ile yaşadığı bir anısından yola çıkarak galatasaraylılığı anlatiyor:

    "kulübümüzü kurma fikrinden ilk kez en yakın arkadaşım emin bülent’e sözetmiştim. o daha büyük sınıftaydı, okulu benden önce bitirmişti, bu yüzden yalnız tatil günlerinde buluşabiliyorduk.

    çalışmaları asım tevfik ile yürüttük, grubumuzu genişlettik ve o zaman çok sorumluluk getirici bir iş olan kulüp kurma işimizi tamamladık.

    emellerimizin düşünceden uygulamaya geçmesi sırasında yanımızda çalışan asım tevfik olduğu için, onu, hala müzemizde sakladığımız sicil defterimizin iki numarasına, emin bülent’i de üç numarasına kaydettik.

    aradan yıllar geçti. güneş kulübünün doğmasına varan anlaşmazlıklar ve mücadeleler emin’i çok üzmüştü, spordan ve sporcudan nefret ediyordu. öyle sanıyorum ki, bizi artık yalnız kişisel dostluk bağlıyordu. galatasaraylılık ortadan silinmiş gibiydi.

    yıllar yeniden akıp gitti. unutmayacağım bir kara gündü. emin bülent göztepe’deki evinde son saatlerini yaşıyordu. sayın eşi beni karşılarken, “aman, bu defa çok fena göreceksiniz… içeriye girmeden kendinizi alıştırın, yüzünüzden birşey anlamasın…”aylardan beri ölüme karşı yaptığı çetin mücadele zavallı emin’in aslan gibi bünyesini bitik bir hale getirmiş hem de ruhunu hırpalamıştı. eliyle işaret ederek beni yanına çağırdı. “ali sami” dedi, “şimdiye kadar içimde sakladığım bir duyguyu sana açıklayacağım: benim hakkımı yediniz, 2 numaralı galatasaraylı benim” ve gözlerinin feri bir an için tekrar parlayarak: “arkadaşlara söyle, hakkımı vermezseniz ruhum hepinizden davacıdır” sözünü ekledi. emin hayatının son büyük hamlelerinden birini yapmıştı. başı yana çevrildi, elleri yorganın üstüne dermansız düştü. ben şaşırmış kalmıştım, kulübünün sözünü bile ettirmek istemeyen insan bu muydu?

    emin’in son arzusunu yerine getirmek için önce asım’la görüştüm. o da emin’i çok severdi. kulüp dertleri bizi birbirimize üç silahşörler gibi bağlamıştı. asım, emin’i kurtarmak için canını verirdi, fakat galatasaraylılığını ifade eden bu belgeden vazgeçmeye razı olamadı, elinden gelmiyordu. galatasaray kongresi, iş kendisine gelince, bu iki emektar arkadaşın duygularını coşkuyla karşıladı, her ikisini de kulüplerine bağlılık açısından haklı görerek güzel bir sonuca vardı:
    emin de, asım da galatasaray’ın 2 numaralı üyesi sayılacak; 3 numara kimseye verilmeyecekti. fakat gerçekte öyle olmadı, emin’in asil ruhundan boş kalan yeri bir tek kişi değil, bütün galatasaraylılar bir anda duygularıyla doldurdular.”

    https://www.galatasaray.org/...ray-nasil-kuruldu/13

    --- alıntı ---
  • 292
    türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen ''taaşşuk-ı talat ve fitnat'' adlı romanın yazarı olan şemsettin sami bey'in oğlu ve galatasaray spor kulübünün kurucusu ve 1 numaralı üyesidir. 1905 ekiminde mekteb-i sultani sıralarında bir edebiyat dersi esnasında arkadaşları ile birlikte yakmış olduğu meşale bir asrı aşkın süredir sönmeden taşınmakta ve gelecek kuşaklara aktarılmaktadır. onun ''türk olmayan takımları yenmek'' olarak gösterdiği hedef doğrultusunda galatasaray'ımız her branşta her daim türk sporunun avrupa'daki öncüsü ve en başarılı kulübü olmayı başarmıştır. aynı zamanda ilk millî takım teknik direktörü olan ve 1924 türkiye olimpiyat kafilesine başkanlık yapan türk sporunun öncüsü merhum ali sami yen'i hayırla yâd ediyorum.
  • 298
    "birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet bahçekapı'daki şişman yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. sarı-kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. nitekim de öyle oldu."

    kulübümüzün renkleri ile ilgili yaptığı mükemmel tanımlamanın devamındaki saka kuşu ayrıntısını yeni özümsedim. kanadındaki sarı tam galatasaray sarısı olmasa da kafasındaki tüylerde iki rengimiz de tam anlamıyla gözüküyor, muhteşem.

    http://gss.gs/Ww0
  • 299
    sadece sarıyla kırmızı yan yana getirmedi.. milyonlarca insanı, milyonlarca kalbi, milyonlarca duyguyu da yan yana getirdi..

    kurduğu takım ile beraber kenetlenmiş milyonlarca insanı tek yürek yaptı. 14 yıl başkanlık, futbolculuk, kaptanlık her yanıyla hizmet etti galatasaray’a.

    babalardan oğullara bırakılacak en güzel mirası yaratmış kişi. kültürün kurucusu.

    galatasaray “türk olmayan takımları yenmek amacıyla kuruldu” diyebilen memleket sevdalısı gerçek imparator. uefa kupası ve süper kupalar ile ruhu okşanmış galatasaray kurucusu büyük insan.
  • 300
    sunay akın'ın son kitabı bir çift ayakkabı'da kendisine rastladığımız galatasaray spor kulübü kuruculardan ve galatasaray spor kulübünün ilk tribününe ismini veren adam.
    peki hiç düşündünüz mü galatasaray ilk tribününe neden bu adamın ismini verdi?
    sözü sunay akın'ın kitabında dillenen ali sami yen'e bırakalım ve kulübün zorluk içinde geçen ilk günlerini dinleyelim:

    "topumuza evladım gibi bakardım. zaten varımız yoğumuz o toptu. mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. topu onunla yağlar, şişirirdim: yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi."

    arkadaşları ali sami yen'in bu aidiyeti ve fedakarlıklarına vefa borcu olarak kendisini takımına adamış bu adamın ismini vermişlerdir tribüne.
    sunay akın'dan alıntı yapılan öykü ve kaynak: "yamasını yeni pabucumdan kesmiştim"
App Store'dan indirin Google Play'den alın