(bkz:
23 ağustos 2021 galatasaray hatayspor maçı)
https://twitter.com/.../1430488682507739140 kısa sürede sahayı 1.5 kere kat ediyor, taylan'ın yerini kaybetmesinden doğan boşluğu dolduruyor ve o koşunun getirdiği fiziksel yorgunluğa rağmen kendi ceza sahasında diri kalıp topu rakipten söküp alıyor. videoda yaptığı işler devamlı şekilde yapıldığı sürece x bir oyuncunun topu 25-30 metreden 90'a asmasından daha değerlidir.
çünkü dünyanın en iyi şutörü bile çektiği şutların oldukça düşük bir oranını gole çevirebilir (o da önü boşken vurduğunda) ve uzaktan şutlarla senede 5-6 gol atar. hadi 7-8 olsun, ancak belli hücum yaratma fırsatlarını da uzaktan şut çekmek uğruna harcar. örneğin kerem'in
19 ağustos 2021 randers fc galatasaray maçı'nda attığı gol bize belki turu getirecek ancak öyle bir durum bile olsa kerem'in oradaki aksiyonunun hatalı olduğu gerçeği değişmez.
kısacası dünyanın en iyi şutörünü getirsek (şu an bu isim bence
dominik szoboszlai) takıma ekstradan getirisi 5-6 gol olacaktır*. hücumda ve savunmada doğru pozisyon alan, savunma farkındalığı yüksek olan ve oyunda kaldığı sürece çalışan bir isim ise fark yaratan aksiyonlarda çok fazla bulunamasa bile tabelaya +10 averaj yazdıracaktır (hem atılan gol artacak, hem yenilen gol düşecektir).
demem o ki cica'nın videoda izlediğimiz aksiyonlar bütünü uzaktan vurarak atacağı bir golden daha değerlidir. bu sadece bir örnek, bu aksiyonlar bütünü orta sahadan topu alıp 4 kişiyi çalımla geçmekten de daha değerlidir. bu aksiyonları gerçekleştirebilecek fiziki ve zihinsel yeterlilikte olan oyunculardan kurulu olan takımların diğer takımlardan farkını herhangi bir
benfica-türk takımı müsabakasında rahatlıkla görebilirsiniz. türk takımlarının
benfica ile eşleşmeleri hep yakın geçti ancak
benfica bu eşleşmelerin neredeyse tamamında üstün gelen taraftı (2 kere bizi, 2 kere fener'i, 1 kere beşiktaş'ı ve 1 kere de trabzonspor'u elediler sadece bize bir kere 2008'de grup aşamasında elendiler). hepsi yakın geçen bu eşleşmelerin tamamında en büyük farkı yaratan faktör yukarıda bahsettiğim faktör oldu.
kısacası eğer ki avrupa'da eski günlerimize dönmek gibi bir hedefimiz varsa yapacağımız transferlerde aramamız gereken en temel özellik oyuncunun futbolun doğrularını yapabilecek fiziksel ve zihinsel yeterliliklere sahip olmasıdır. çok şükür bu transfer döneminde yaptığımız transferlerin tamamına yakını oyunu bilmesiyle ve görevini aksatmadan yapacak kadar çalışkan olmasıyla ön plana çıkan oyuncular. bu bağlamda cicaldau transferini çok doğru bulmuştum, bizdeki ilk 2 maçını izledikten sonra ne kadar iyi bir iş yaptığımız konusunda tamamen emin oldum.
belli ki hem teknik ekibimiz, hem scout ekibimiz, hem de yönetimimiz istenilen oyuncu bağlamında doğru felsefe ile hareket ediyor. bu konuda sıra taraftarımızda. sadece "genç oyuncuları alıyoruz,
ajax gibi olacağız" diye sevinmek yetmez. futbolu doğru oynamanın ve hem fiziksel hem de zihinsel açıdan güçlü olmanın önemini de anlamamız gerekiyor. dünya futbolunun zirvesindeki oyunculardan benzema, müller, busquets, en kazma döneminde olsa bile werner; ligimiz özelinde ise cicaldau, atiba, halil dervişoğlu, gitmiş olan elneny vb. oyuncuların aslında ne kadar değerli olduklarını tam olarak idrak etmemiz gerekiyor. umarım taraftarımız da doğru oynamanın ve hem fiziksel hem de zihinsel açıdan güçlü olmanın ekstra aksiyonlardan çok daha önemli olduğunu en kısa zamanda anlar.
* ile işaretlenmiş yere not: zaten bu yüzden artık szoboszlai gibi şutörler bile "aa önüm boş, kaleye yapıştırayım" şeklinde düşünmüyor, o an gerçekleştirilmesi gereken aksiyon neyse onu gerçekleştiriyorlar.
alt not: futbolu doğru oynamanın 4 kişiyi çalımlamaktan daha önemli olduğuna cicaldau'nun geçen maç attığı şu tek top harika bir örnek (aksiyon 0.19'da başlıyor);
https://twitter.com/...102821618266125?s=20 burada topu tutup 4 kişiyi çalımlasa mı gol şansımız daha yüksek olurdu yoksa tek pasta kerem'i görmesi mi gol şansımızı arttırmak açısından daha önemli? bence cevap çok bariz olsa da bu kamuoyunun takdiri
*.