resim
Alexsandro de Souza
Görev:Teknik Direktör
Takım:Antalyaspor
Yaş:46
Uyruk:Brezilya
  • 1351
    valla nani gelmiş, van persie gelmiş hiç umrumda değil. bizim maçlarda bu herif kadar etkili olacaklarını hiç sanmıyorum. alex bizim maçlara acayip etki ediyordu. pek sevmesem de hakkını yememek lazım.

    bir de bu adamın santradan sonra topu direk korner bayrağına yakın yerlere doğru taca atması geldi aklıma. zekice bir hareketti. ilk düdükle beraber rakibi baskı altına alıyorlardı. kadıköydeki maçlarda çok da işe yarıyordu. hatta tarihini tam hatırlamadığım bir beşiktaş maçında o taç sonrasında hemen golü de bulmuşlardı.
  • 1352
    2011-2012 ve 2012-2013 sezonlarındaki gibi sağlam pres yapan, sahanın her yerinde baskı kuran bir galatasaray karşısında takımını bir kişi eksik oynatmış, orta saha üstünlüğünü bize teslim etmiştir.

    skorcu arkadaşlar için şimdiden edit: bahsettiğim şey oyun üstünlüğü ki, 2011 sonrası fenerbahçe'ye üstünlük kurmamızın temel sebebi budur. yoksa bu adam asistler yapmış, goller atmıştır tabi ki.
  • 1354
    yanlis takimi secmis yetenekli oyuncu. kendisine kontrolunu yitirmis zatin kazandigi 6 sampiyonlugun 3unde basrol olmus, 245 gol atmis, simdi de sahte bir evrakla (hatta evrak mevrak yok tamamen paint) paragoz ilan edilmis. ki bu kontrolu yitirmis zat'i bu konuda destekleyen zamaninda alex'in attigi gollere orgazm olan fenerli taraftari da hayli fazla. kendisi adina uzuldum. galatasaray'da boyle basari yakalayip hakkinda karalamalar yapilan bir tane futbolcu yoktur. hagi, prekazi vs. iste bunlar da galatasaray ile fenerbahce arasindaki fark.
  • 1366
    fenerbahçe'nin 18.11.2015 tarihli resmi açıklamasına göre kulübe maliyeti aşağıdaki gibidir :

    2004-2012 tarihleri arasında kulübümüze;

    19.889.841 euro sözleşmeye dayalı maaş
    1.923.000 euro sözleşmeye dayalı maç başı ücreti
    950.000 euro sözleşmeye dayalı prim ödemesi
    912.656 euro ekstra prim ödemesi
    457.090 euro uçak bileti
    235.575 euro ev kirası
    4.013.272 euro vergi ödemesi (tl ödenen verginin karşılığı)
    1.360.000 euro menajerlik ücreti ödemesi
    4.583.333 euro central espanol takımına bonservis ödemesi
    (5.500.000.-usd.nin euro karşılığı)
    olmak üzere ceman 34.324.767.-euro maliyeti olmuştur.

    bu arada central espanol bir uruguay takımı. bonservisi ile ne ilgisi var anlamadım.
  • 1367
    yalnız şaka maka bana kızacaksınız elbet ama alex ne oyuncuydu be. yemin ediyorum tarzını çok beğenirdim çok özel bir oyuncuydu. onu izlemek gerçekten büyük zevkti. siz beyni yanıp hagi ile kıyaslayanların gazına gelip alex' e boşu boşuna cephe almayın. tek paslar, topuk paslar, ayak içiyle uzak köşelere köşelere klas vuruşlar, koşuş tarzı falan hepsi çok özeldir. futbolcu olsam tarzımın alex gibi olmasını isterdim.
  • 1369
    kitabının bir kısmı aşağıdaki gibiymiş :

    --- alıntı ---
    'teklife önce gülmüştüm'

    "o dönem hakan bilal kutlualp beni transfer etmek istedi. karım hamileydi, düşünmedim. o bana futbolun çok önemli olduğunu anlatmaya çalıştı. güldüm. çünkü türkiye'ye hiç sıcak bakmıyordum. sonra luciano ile konuştum. o da, 'taraftar çok fantastik' dedi. 2004'te bana 3 yıllık sözleşme ve çok para teklif ettiler. yine de karım hamile olduğu için gelmedim. ben her zaman ispanya'da oynamak istedim. real madrid, barcelona gibi... beckham ve zidane gibi oyuncuları izledim. stilim oralarda oynamak için yeterliydi. o dönemlerde 5 kez barcelona ile görüştüm. ancak anlaşma sağlayamadık..."
    ilk idmanda büyük şok

    "ilk antrenmanıma çıktığımda (daum dönemi) sahadaki futbolcular oradan oraya bilinçsizce koşturuyorlardı. ben burada ne yapacağım diye kendi kendime sordum. teknik direktörümüz daum ise, 'ben sana yardımcı olacağım' dedi..."

    'derbi futbol değil, savaş'

    "galatasaray'a karşı oynanan şey futbol değil savaştı. oyuncu değilsiniz, asker gibi savaşıyorsunuz. ilk yıl bunu anlamadım. ancak denizli faciası sonrası (son haftada kaybedilen şampiyonluk) ilk kez korktum taraftarlardan. çok kızmışlardı. en çok da bana kızmışlardı..."
    "13 mayıs 2007'de galatasaray berabere kaldı, beşiktaş kaybetti ve biz şampiyon olduk. zico bize 4 gün izin verdi. ama başkan diktatör edayısıyla, 'hayır 2 gün yapacaksınız' dedi. nedenini sorduk ve 'haftaya galatasaray ile oynayacağız' dedi. zico da ona, 'ben antrenman yaptırmam' yanıtını verdi."

    'güvenlikle denetlediler'

    "sözleşmem biterken benfica ile dortmund, teklif yaptı. fenerbahçe evimin önünde güvenlik dikti. kimin gelip gittiğini kontrol ediyorlardı. ben ise gitmek istiyordum. istanbul'da işimin bittiğini düşünüyordum. aziz yıldırım o süreçte beni ayağa kalkıp alkışladı, destekledi. fakat ilerleyen yıllarda bunu hep yüzüme vurdu, 'ben seni destekledim' diye..."

    'kocaman hocalık için lobi yaptı'

    "aykut kocaman'ın bazı şeylerinden nefret ediyordum. o teknik adam olabilmek için bir hayli lobi yaptı... andre santos da kocaman'ın benim bazı yönlerimi kıskandığını söylüyordu... kulüpte en çok golü o atmıştı ve ben de çok gol atıyordum. belki bu yüzden aramızda bir arkadaşlık olamadı. bu gittikçe kişisel bir duruma dönüştü. belki benim bir yabancı olarak ondan daha fazla efsane olabileceğimi düşündü."

    sana ihtiyacim yok alex

    "aykut kocaman'ın teknik direktör olduğu sezonda young boys'a elendik ve şampiyonlar ligi'ne gidemedik. başkan çok kızdı, kötü sözler söyledi"

    "sonra benim yanıma gelerek, 'young boys'a kaybedeceksek sana ihtiyacım yok. türkler'le kaybetmeye razıyım. eşyalarını topla ve git' dedi"

    "aykut kocaman'ın yanına gittim. olanları anlattım. bana kendisinin de benzer şekilde gittiğini söyledi. belki de onunla anlaştığım tek andı"
    'ev, araba, 20 bilet...'

    "fenerbahçe'yi taffarel ve pereira'ya sordum. sonrasında karım da doğum yapmıştı. bana ev, araba, tercüman ve 20 uçak bileti önerdiler. yani gelmem için her şeyi yaptılar. türkiye'de yarı tanrı gibi olacağımı söylediler..."

    'başkan önerdi, biz istemedik'

    "sevilla maçının devre arası başkan soyunma odasına geldi. 'bu maçı kazanırsanız 1 milyon değil 1.5 milyon dolar prim vereceğim' dedi. bunu o bize önerdi, biz sunmadık. kimse 500 bin için daha fazla koşmadı. kazanmak için oynadık. primi zaten hakettik. başkan, chelsea maçından sonra ödeyeceğini söyledi. başkana primi sormaya gittim. ödemeyeceğini söyledi. chelsea'yi yenemediğimiz için. ben ikisinin farklı şeyler olduğunu, bunu bize kendisinin önerdiğini söyledim. bugüne kadar da bize sevilla maçının primini ödemedi."

    'en kötü yılım aragones'le'

    "luis aragones çok zor biriydi. ailelerin kulübe gelmesini yasaklamıştı. kızım maria her zaman kulübe gelir, havuza girerdi. ama aragones'ten sonra bu yasaklandı. ispanya ile avrupa şampiyonu olduktan sonra fenerbahçe'ye geldiği için büyük bir egosu vardı. iyi bir antrenördü ama yaşlıydı. yaşlı derken, sıkıcı biriydi. bize, türkler'in tekniğinin yeterli olmadığını söylemişti. ancak ispanya futbolunu buraya adapte edebileceğini öne sürdü. türk futbolcular ise bunu anlamadı, anlamak istemedi. onunla birlikte en kötü yılımı geçirdim. aragones'i sevmiştim ama yönetim tarzı kötüydü."
    'park yerimi kocaman aldı'
    "aragones'li sezonun son haftasında trabzonspor'u yenmemiz halinde 15 gün tatil vereceklerini söylediler. biz de kazandık ve tatile çıktık. daum ve aykut kocaman geldi ve bizi 20 haziran'da çağırdılar. ben dönmeyeceğimi, 7 temmuz'da istanbul'da olacağımı söyledim. 1 temmuz'da herkes oradaydı, ben hariç. gazeteler bunu yazmaya başladı. o zaman sportif direktör olan aykut kocaman bundan hoşlanmadı. 6 temmuz'da istanbul'a döndüm, ertesi gün idmana çıktım. aracımı her zamanki yere park ettim. görevli geldi ve arabamı oradan çekmemi, aykut kocaman'ın yeri olduğunu söyledi."

    'daum sorun etmedi ama...'
    "daum ile konuştum. geç gelmemin sorun olmadığını söyledi. benim sorumluluk sahibi olduğumu biliyordu. ama aykut kocaman'ın bundan hoşlanmadığını anlattı. aykut hocayla sıradan bir tanışmamız oldu. bana, 'direkt konuya gireceğim. buraya geç gelmenden hoşnut değilim. ilk gelenlerden biri olup örnek olmalıydın' dedi. ben de, 'haklısın. ben de senin gibi doğrudan konuşacağım. trabzon'a karşı kazandık ve fazla tatili hak ettik. türkler için belki önemli değil ama bizim için önemli. çünkü 11 ay ailemizden uzak kalıyoruz. sizin, geç gelmemden hoşlanmamanız kadar ben de tatilimin iptal edilmesinden hoşlanmadım' dedim."

    'başka kaptan bulamadı'
    "aykut kocaman bana kaptan olamayacağımı ancak 2. ya da 3. kaptan olarak kalabileceğimi söyledi. ben de ilk kaptan olmayacaksam, 2 veya 3. olmam dedim. bana baktı ve, 'tamam alex. ben yeni bir kaptan bulacağım' dedi. ben de teşekkür edip antrenmana döndüm. 2-3 gün sonra başkan aziz yıldırım aradı. kaptanı değiştirme kararının önceden alındığını söyledi. ama sonra kimseyi bulamayınca kaptan olmaya devam ettim."

    'ilk kez başıma gledi'
    "daum gitti, aykut kocaman teknik direktör oldu. erkek çocuğum olacağı için brezilya'ya gitme izni aldım. ama bana öncesinde sağlık kontrolüne girmemi söyledi. sonra brezilya'ya gittim ve oğlum 6 günlükken döndüm. aykut hoca bu durumdan memnun olmadı. ona oğlumun evraklarından dolayı erken dönemediğimi söyledim. sonra hazırlık kampı başladı. şampiyonlar ligi ön elemesinde young boys ile oynadık. ilk maç berabere bitti, ikincisini kaybederek elendik. başkan bize çok kızgındı. kötü sözler söyledi. bana gelip, 'eğer young boys'a kaybedeceksek sana ihtiyacım yok. türkler'le kaybetmeye razıyım. eşyalarını topla ve git' dedi. böyle bir şey daha önce başıma gelmemişti."
    'tüm faturayı bana kesti'
    "bu konuşmadan sonra aykut kocaman'ın yanına gittim. ona, başkanın tüm faturayı bana kestiğini, hiçbir şey anlamadığımı ve kendisine veda etmeye geldiğimi söyledim. bana, fiziksel olarak diğer futbolcuların seviyesinde olmadığımı söyledi. ben de aykut hocayla dürüstçe konuşmak istedim. belki de onunla anlaştığım tek andı. bana, 'ben de bu şekilde gönderildim. ama benim durumum maalesef artık değişemez. seninki ise değişebilir. burada ismin var' dedi. ben de kendim ayrılmadığımı, yönetimin beni gönderdiğini söyledim. sonra kontrolümü kaybettim ve ağladım. ardından eşyalarımı topladım ve ayrıldım."

    'başkanı yanlış anlamışım!'
    "günün sonunda beni aradılar ve başkanın benle konuşmak istediğini söylediler. başkanın yanına gittim. bana, 'ne haber alex?' diye sordu. ben de, 'nasıl ne haber?' tepkisini verdim. aziz yıldırım, 'bana eşyalarını topladığını söylediler" dedi. bunun doğru olduğunu, sabah bana ayrılmamı söylediğini hatırlattım. başkan bu sefer, 'yok yok, sen yanlış anladın herhalde. öyle bir şey yok. hiçbir yere gitmiyorsun. çeviri hatası olmuş' diye konuştu. ben de, 'hayır başkan bana gitmemi söyledin' dedim ve salondan ayrıldım. ertesi gün antrenmana döndüm."

    --- alıntı ---
  • 1371
    6 aralık 2015 galatasaray açıklaması içinde söylemediği sözler üzerinden fenerbahçe'ye vurulmaya çalışılmış,
    kendisi de yaptığı açıklama ile bu sözleri yalanlamıştır.

    bakın,
    fener'e çakmak için eski efsanelerini kullanmayı falan, her şeyi geçtim...

    ben arada annemi, babamı arayıp
    "internette, facebook'ta falan gördüğünüz her şeye inanmayın, dolandırıcı da olur, sahte haber de olur, şaka malzemesi de olur" diyorum.

    bana her seferinde "biliyoruz oğlum merak etme, inanmıyoruz" diyorlar.

    amk, koskoca galatasaray başkanı ya da web sitesi yöneticileri işte bunlara inanıyorlar...
    adamlar gidip, alex capsi üzerinden resmi açıklama yapmışlar...

    buradan, yöneticilerimizin çocuklarına çağrımdır;

    arkadaşlar,
    lütfen anne ve babalarınızı internette gördükleri her şeye inanmamaları konusunda uyarın. sonra koskoca camia töhmet altında kalıyor.
    ben denedim, %100 çalışıyor!
  • 1372
    çoğu duygusallar çok sever bu kel kafalı yalakayı.

    zira pascal gibi, türk insanını çözenlerdendir bu da.

    dürüst adam, efsane, estek, köstek falan derler.

    yere göğe sığdıramazlar bunu falan ama konuya girmeden önce şunu söyleyeyim, bir zike derman bir herif değildir.

    hiç kimse kusura bakmasın da;

    çoğu zaman yay önünde kendini yere bırakan,

    istediği faul çalınmayınca o ablak suratını ekşitip hakeme saldıran,

    bugün olduğu gibi inceden inceden lafı çarpan bir adamdı bu.

    herkes yapıyor ama dediğinizi duyar gibiyim ben bu hareketlerden sinsiliğini anlıyordum ama

    özelinde kimsenin üzerinde durmadığı bir konu daha var,

    bu kel kafa geçtiğimiz aylarda bir imza mevzusu yüzünden şikeci aziz ile restleşti.

    şikeci ve aynı zamanda asker kaçağı aziz bu kel kafalının, imzalı sözleşme metnini vb. dökümlerini paylaştı.

    bu ablak suratlı da vay o imzalar benim değil, benim imzam hiç değişmedi diye yine instagram üzerinden atarlandı.

    aziz'de, imza sirküsü yayınlar gibi, bu sahtekarın attığı ne kadar imza türü varsa döktü ortaya.

    sonra bugün dürüstlükten, adamlıktan, isminin saygınlığından dem vuran yavşak! dut yemiş bülbül oldu.

    ve yine her zaman ki gibi, şikeci aziz götü bir şekilde kurtardı.

    daha da enteresanını söyleyim mi hürriyet denen paçavra bunu skandal! diye yayınlamadı.

    dostunu düşmanını bil galatasaraylı yarak kürek simaları da adam sanma!

    son olarak da şunu söyleyeyim;

    askere gitmemek için çürük raporu alan sahtekarın da,

    imza skandalından sonra göt gibi kalan adamın da,

    hürriyet denen paçavranın da

    7 ceddini eşek tepsin deyim de, siz anlayın...
App Store'dan indirin Google Play'den alın