sevdiğim ve takip ettiğim bir yazar. altınordu'ya kafayı taktığını da düşünmüyorum fakat,
(bkz:
#2460752)
(bkz:
#2460751)
şu entrylerdeki yaklaşımıyla ilgili bir iki şey söylemek istiyorum.
altyapımızda gerek şu anda, gerek geçmişte çok yetenekli gençler görev aldı, almaya da devam edecek lakin biliyoruz ki yetenekleri ne olursa olsun bu gençleri bir türlü a takım seviyesine çıkartamıyoruz. bu başarısızlığın tek sebebinin, bu oyunculara yeterli şansın verilmemesi olduğunu düşünmüyorum.
yetenek, zaten scouting aşamasında tespit edilen birşey ve zaten bu yeteneğe sahip olanlar altyapılara girebiliyorlar. yani sokaktan herhangi birilerini altyapıya alıp da bunlara yetenek yüklemiyoruz. neden bir fransız, bir portekiz takımının aynı yetenekteki gençleri 18-19 yaşlarında a takım seviyelerine çıkarken, bizimkiler 3. ligin yolunu tutuyor? işte bu sorunun cevabını türkiye'de bulmaya çalışan tek organizasyon altınordu. ben de diyorum ki: hem bu yetenekleri bulmaya devam et, hem de altınordu gibi futbol meslek okulu çatısı altında bu gençleri eğit. çünkü "mükemmel" devlet okullarımızda bu çocukların kazanabileceği birşey yok, dolayısıyla, futbol eğitimlerinin yanında, normal eğitimlerini de üstlen, üstlen ki yeni "adamlar" yerine, gerçek futbolcular yetişsin.
bir örnek ve bir soru; adını bile anmak istemediğimiz aydın yılmaz, mesela portekiz'de doğup,sporting lisbon altyapısında eğitim almış olsaydı, bugün hangi noktada olurdu? boyu çok kısa olmamasına rağmen bu kadar seri hızlanabilen bir futbolcu avrupa'da kaç takımda var? ve mesela mbappe, türkiye'de doğup, bizim altyapımızda eğitim almış olsaydı, hangi nargile kafenin müdavimi olurdu?