• 1
    bugün itibariyle neredeyse emin olduğum durumdur. ne yazık ki bu durumun başında fatih terim olduğunu düşünüyorum. terim'e geçen seneye kadar tapan biri olarak söylüyorum bunu da. selçuk örneğine bakalım mesela. bir insanın performansı bu kadar değişebilir mi? hadi bu kadar dibi görmesini de makul görelim, arkadaşlar performansı kötü olan, taraftarla arası geçen sezondan beri açılmaya başlamış futbolcu kötü performansını düzeltemese bile en azından biraz daha koşayım, teknik açıdan olamasa bile fiziki açıdan eksik kalmayayım demez mi? aynı şey burak'ta da var. hırs yok hiçbirinde. daha birçok enteresan işler oluyor mesela, sezon başında sabri yeni gelen hoca tarafından kadro dışı bırakılıyor, bu sabri'nin de sabote eden grupta olduğuna işaret mi? bence öyle. balıkesir maçında olcan kadro dışı kalıyor, normal bir durum mu? selçuk'un menajeri melo hakkında saçma sapan şeyler söylüyor örneğin. yerli yabancı ayrımı olduğu da açık. bunun sebebi yabancıların fatih terim'in gidişini çok ciddiye almaması mı? burda tek istisna olarak muslera'nın anderlecht maçındaki tepkisini gösterebilirim. muslera'nın da ne kadar sıcakkanlı olduğunu biliyoruz zaten. bilemiyorum yanılıyor da olabilirim ama örneğin sezon başında floryadaki cenaze töreninde fatih terim ben galatasaray'ın hala içindeyim manasında bir açıklama yapmıştı. yani istediğim gibi içeriden yönetiyorum mu demek istiyor? ya da balıkesir maçı sonrası gökhan ünal galatasaray fatih terim'den sonra takım olamadı diyerek algı manipülasyonu mu yapıyor? bunların bilinçli söylenen şeyler olma ihtimali kesinlikle yüksek bana kalırsa. düşündüğüm şeyler kesinlikle yüzde yüz inandığım şeyler değil ama doğru olma ihtimali de var ve bu beni çok üzüyor. nasıl düzlüğe çıkarız bilemiyorum.

    edit: eski yeniçerilerden hakan ünsal yorum yapmış galatasaray'ın başında yerli hoca olsa daha iyi olur, yerli futbolcular mutlu değil diye. artık eminim başlıktan.
  • 2
    ilk entryi okumadan direk başlığa giriştim. yemin olsun vardır böyle bir şey. vallahi de billahi vardır. özellikle yeniçeri tayfası söz konusuysa durum x2'dir. takımın geneli kötü eyvallah ama yabancılarda bir çaba, bir istek, en azından yürek koyma var ortaya. ancak yerli ekibine bakıyorsun; yan pas yapmaktan aciz.

    yabancı sınırının allah belasını versin.
  • 5
    geçen sezon fırtını gibi esen sneijder ve yine iyi sezon geçirmiş melo da mı sabote ediyor? geçen sezon idare eden telles bu sezon neden tel tel dökülüyor? bruma neden vasatı aşamıyor? bunlarda mı yerli futbolcu?

    sorun yerli futbolcularda değil teknik direktör bozuntusu olacak adamda. adamlara resmen futbolu unutturdu, topa vuramaz hale getirdi.
  • 8
    sanırım takım içerisinde olan bi durum bu. nede olsa galatasaray geleneklerini sahip çıkan ve sürdüren bir klüp.
    transfer hazırlık dönemine yetişmez.
    futbolcular da hep bi yeniçerilik.
    yönetim de her zaman bi iş bilmezlik.
    klüp içerisinde ki yaşananlar her zaman bizlere zarar vermiştir.
    şu futbol şubesi adam gibi profesyonel bir şekilde yönetilseydi eğer geçen sene dahil önümüzde ki 3 seneye ambargo koyacak bi potansiyel vardı şubede. fakat bugüne bakıyoruz durum ortada ne takım ruhu ne arkadaşlık ne davaya sahip çıkma ne klübü ileri taşıma isteği. ne geldiyse şu klübün başına yüksek ego dan geldi.
    şu camia daki en günahsız kişiler biz taraftarlarız.etinden tırnağından arttırıp takıma desdek ol.şu takımın geldiği hale bak gel de iç çekme,gelde içme.
  • 11
    "abi neden yapsınlar ki" diye beni düşündüren durum.
    sonuçta bu adamların karnı burada doyuyor, istedikleri arabaları bu kulüp sayesinde alıyorlar... kulübün onlara kazandırdığı sosyal statüsü vs say say bitmez.
    tüm bunların olmasını sağlayan yere neden ihanet etsinler?
    köpek yemek yediği kapa işemez diye bir laf vardır.
    ben oyuncularda kötü niyet olduğunu düşünmüyorum.
    yetenekli değiller sadece.
  • 12
    olmayan durumdur. en azından ben bilinçli olarak böyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum. 1 yıldır öldürücü dozda galatasaray aleyhine algı operasyonu yapılıyor. bu durumda gerçekten etkilenmeyen çok az insan olduğunu düşünüyorum. futbolcularında bundan etilendiği ve odaklanma sorunu yaşadıklarını inanıyorum. taraftar galatasaray'a, takıma ve futbolculara inanmıyor. ve bunu her fırsatta gösteriyor. önce siz bir takıma inanın ve destekleyin. sadece 5 resmi maç yapmış bir takım için en azından milli takımlar arasından sonraki maça kadar süre verin.
  • 14
    aranızdan en çalışkan en disiplinli adamları seçelim. bunların çalıştığı kurumun yöneticisi ise kaypak hiçbir şeyin hesabını sormayan biri olsun. on - on beş gün içinde o çok çalışkan adamlar da yumuşar. türk insanında iş disiplini ve ahlakı çok zayıftır. yerli oyuncular bilinçli bir operasyon yapmasalar bile yabancı kuralından dolayı yerlerinin rahat olması ve teknik direktör dahil kimsenin onlara hesap sormaması nedeniyle rahatlar. bu gevşeklik isteksizlik mancini döneminde başladı ancak mancini yine de biraz uğraşıyordu. ama şimdi takım disiplini için uğraşan yok. bizdeki yerlileri yarın fener'e götürün performansları iki kat artar. çünkü fenerli futbolcular aziz yıldırım'dan korkuyorlar. aziz'in gerektiğinde kendilerini cümle aleme rezil edip, bir daha da doğru düzgün iş buldurmayacağını biliyorlar. caner ve mehmet topal bunun iki net örneği , bizde nasıl oynuyorlardı şimdi nasıl oynuyorlar. bizdeki yerli sorununun çözümü ya yabancı kuralının değişmesidir ya da florya'ya yerlilerin çekineceği bir yönetici ya da teknik direktör getirilmesidir.
  • 17
    yerli futbolcular galatasaray'ı sabote ettiklerine göre, fatih terim'in başında bulunduğu milli takımda harikalar yaratıyor olmaları gerek mantığa göre. oysa milli takımda sürünüyor yerlerde. ayrım noktaları ortaya çıkartarak, nefretinizi kusarak galatasaray'a iyilik yapmazsınız. arda turan, hakan şükür yabancı futbolculardan nefret ediyor dediler bugün arda hayatını yabancı ülkede yabancıların arasında geçiriyor. hakan'da yıllarını yabancı ülkelerde geçirdi. ayrıca ne hikmetse fbjk'da gündeme getirilmeyen bu yabancı-yerli ayrımı bizim takımda en üst seviyede sorun haline getirilmeye çalışılıyor. sanıyorum birileri bizim taraftarı çok fena kekliyor ve takımın aleyhinde iş yapması için yönlendiriyor.
  • 21
    olsa olsa, yerli futbolcuların karakter sorunu, ya da yerli futbolcuların galatasaray'ı sahiplenmemesi olabilecek sorundur. keşke burada bahsedilen fatih terim bağlılığı hakikaten olsaydı da geçen yıl bu zamanlar dir duruş sergileseydiler. ciddiye almadığımız fenerbahçe topçuları dahi, aykut kocaman'ın istifası sonrası gece yarısı apar topar toplanıp hocayı engellediler, sahip çıktılar. son zamanlarda sözlükte ve basında galatasaray taraftarına sallanıyor, destek olmuyorlar diye ama oyuncular da malesef hiç bir karakter göstermediler bu süreçte. kuzu gibi, yapılanları izlediler ve yeni hoca gelince direk antrenmana çıktılar. bu yaşanan 1 yılda da, hiç bir şekilde ne taraftara ne de kulübe bir bağlılık göstermedi bir çoğu. çoğu adamın linç etmeye çalıştığı melo'nun yaptıklarını yapsalar, destek çıkılırdı. sneijder, muslera gibi adamlar çıkıp taraftara kızdılar, "bizi ıslıklamayın" diye, kaldı ki şu an en çok sevilen adamlar olmalarına rağmen. ama kaçımız inanıyor söyleyin, bu yabancılardan biri ıslıklansa, yerli oyuncularımızdan taraftara bir tepki gelir miydi? sonra kalkıp bu adamlara kötü günde destek olun diyorlar, neyine destek olalım bu adamların, form durumlarını falan geçtim, kişiliklerine inanmıyorum ben en başta.
  • 22
    bazı arkadaşlar ne kadar şaka ile yaklaşsa da yüzde yüz gerçek olan bir durum bu.

    takımın yerlileri terim varken nasıl oynuyordu, terim gitti gideli nasıl oynuyor?

    tek soru bu. bunun cevabı da oldukça açık. milli takım falan da demesin kimse. orası tamamen yapılanma ile alakalı. ayrıca futbolcular genel anlamda milli takımları pek iplemiyor. hepsi ayak ucu ile top oynuyor sakatlanmamak için.
  • 23
    neredeyse bir buçuk sene önce açmışım başlığı. ne yazdığıma bir bakayım dedim, bir de geçen süreçteki demeçlere. hamza hamzaoğlu'nun sezon başında forvet transferi yapmamasının nedenini "burak'ı üzmememiz lazım" diyerek açıkladığını hatırladım. "maxi pereira sabri'den daha mı iyi" deyişini hatırladım. "umut bu takımda yürüyene kadar oynamalı" deyişini hatırladım. semih'in bir programda "bence yabancı sınırı 1 olmalı" deyişini hatırladım. şimdi yabancı sınırlaması olmayan ligin en az yabancı oynatan takımı olarak nasıl 2. lig takımı ayarında bir takım haline geldiğimizi hatırladım.

    o zaman hafife alanlar olmuş ama kusura bakmayın arkadaşlar fikrim değişmedi, bence hepsi hala aynılar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın