1
gerçekten dünyanın en çaresiz insanlarından birisidir bu adam. o an dünya dursun ister. ne güneş hareket etsin, ne dünya güneşin etrafında dönsün, ne de dünya kendi etrafında dönsün ister. ümitsizlik dibe vurmuş neredeyse yaşlı gözlerle bakmaktadır arkaya doğru.
az daha falso alsa o top şöyle.
ulan rüzgar ters esse bir an.
direğe çarpmaz mı ki acaba?
bu gibi sorular ardı arkasına gelir saniyeler içinde. hatta saniyeler değil belki bir saniyedir o an. kimi zaman önemsizdir o küçücük zaman dilimi, kimi zaman da öyle kritik bir durumda gelişir ki belki de o dakikadan sonra yapılacak hiçbir şey kalmayacaktır.
fakat önemli yada önemsiz bir gol olduğu fark etmeksizin, amacı kalesine gelen topların gol olmasını engellemek olan bir oyuncu için berbat bir andır. tıpkı direkten dönen penaltıya üzülen bir forvet gibi. aralarındaki tek fark, forvet oyuncusunun hatasını düzeltmek için ikinci bir şansı olabilir kalan dakikalarda. belki de maçın 18. dakikasıdır henüz. gol atmak için önünde yeterli zaman vardır.
ama kaleci için aynı mıdır durum? maçın birinci dakikası bile olsa, o pozisyonun telafisi yoktur. umutsuz gözlerle arkasından baktığın top, beyaz boyalı direklerden içeri girip ağlarla buluşursa, artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. sonrasında takımın 4 gol bile atsa skor tabelasına yazılmıştır o yediğin gol. 1, kocaman rakamla 1.
kaçan goller yazılmaz ama, yenilen o gol, 90. belki 120. dakikaya kadar tabelada gösterilmeye devam eder. iki maçlık bir durum varsa ortada, sonraki maçın skorunu bile etkiler o lanet gol. sezon sonunda bile hatırlanır bazen.
- ah be oğlum, o golü yemesen var ya.. şampiyonduk belki de.
ulan ne zordur be harbiden kaleci olmak. penaltı kurtaran kaleciler ne kadar kahraman ilan ediliyorsa da, yedikleri bir gol bir anda her şeyi değiştirir. bir anda her şey resetlenebilir.
bütün bunlar yetmez gibi kamera tam arkandadır. hatta birisi sağında birisi solunda olmak üzere iki tanesi de ofsaytı belirlemek için sana bakmaktadır maçın büyük çoğunluğunda. hadi onları geçtik diyelim, spor muhabirlerini ne yapmalı? en az 20 objektif yakalamıştır o bakışı. top kaleye doğru gider, kaleci uzanır ama topa değemez, top kaleye doğru giderken kaleci arkaya mazlum mazlum bakar; ve o an tüm flaşlar patlar. çat çat çat...
ölümsüzdür o an, silinmez velhasıl. o bakış artık hafızalara kazınmıştır.
http://vincasports.blogspot.com/...ak-bakan-kaleci.html
az daha falso alsa o top şöyle.
ulan rüzgar ters esse bir an.
direğe çarpmaz mı ki acaba?
bu gibi sorular ardı arkasına gelir saniyeler içinde. hatta saniyeler değil belki bir saniyedir o an. kimi zaman önemsizdir o küçücük zaman dilimi, kimi zaman da öyle kritik bir durumda gelişir ki belki de o dakikadan sonra yapılacak hiçbir şey kalmayacaktır.
fakat önemli yada önemsiz bir gol olduğu fark etmeksizin, amacı kalesine gelen topların gol olmasını engellemek olan bir oyuncu için berbat bir andır. tıpkı direkten dönen penaltıya üzülen bir forvet gibi. aralarındaki tek fark, forvet oyuncusunun hatasını düzeltmek için ikinci bir şansı olabilir kalan dakikalarda. belki de maçın 18. dakikasıdır henüz. gol atmak için önünde yeterli zaman vardır.
ama kaleci için aynı mıdır durum? maçın birinci dakikası bile olsa, o pozisyonun telafisi yoktur. umutsuz gözlerle arkasından baktığın top, beyaz boyalı direklerden içeri girip ağlarla buluşursa, artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. sonrasında takımın 4 gol bile atsa skor tabelasına yazılmıştır o yediğin gol. 1, kocaman rakamla 1.
kaçan goller yazılmaz ama, yenilen o gol, 90. belki 120. dakikaya kadar tabelada gösterilmeye devam eder. iki maçlık bir durum varsa ortada, sonraki maçın skorunu bile etkiler o lanet gol. sezon sonunda bile hatırlanır bazen.
- ah be oğlum, o golü yemesen var ya.. şampiyonduk belki de.
ulan ne zordur be harbiden kaleci olmak. penaltı kurtaran kaleciler ne kadar kahraman ilan ediliyorsa da, yedikleri bir gol bir anda her şeyi değiştirir. bir anda her şey resetlenebilir.
bütün bunlar yetmez gibi kamera tam arkandadır. hatta birisi sağında birisi solunda olmak üzere iki tanesi de ofsaytı belirlemek için sana bakmaktadır maçın büyük çoğunluğunda. hadi onları geçtik diyelim, spor muhabirlerini ne yapmalı? en az 20 objektif yakalamıştır o bakışı. top kaleye doğru gider, kaleci uzanır ama topa değemez, top kaleye doğru giderken kaleci arkaya mazlum mazlum bakar; ve o an tüm flaşlar patlar. çat çat çat...
ölümsüzdür o an, silinmez velhasıl. o bakış artık hafızalara kazınmıştır.
http://vincasports.blogspot.com/...ak-bakan-kaleci.html