300
bal dok yala bir aciklama yapmislar...
basına ve kamuoyuna,
pazar akşamı olimpiyat stadı bir kez daha zulümpiyat stadı’na dönüştü. maçın son dakikalarında çok sayıda beşiktaşlı taraftarın sahaya girmesiyle maç tamamlanamadı.
konu medyada derhal masaya yatırıldı. tribünlere yine canlı canlı ‘otopsi’ yapıldı. gecenin kazanı ise sadece “telegol” zihniyeti oldu. en büyük zararı ise taraftarlar gördü.
hemen belirtelim ki, maçın uzatmalar dâhil kalan 4-5 dakikasında skor değişirdi değişmezdi tartışmasına girmeden, takımımızın aldığı haklı galibiyeti kutluyoruz. olayların sahada oynanan futbol ile, ortaya çıkan skor ile bir alakasının olmadığı izlenimindeyiz.
tribünler toplumun aynasıdır. kan davası, sağlık çalışanlarına yönelen şiddet, sevgilime niye baktın ya da trafikte yol vermeme kavgası hepsi bu tribünlerde temsil halindedir. genç galatasaraylı ozan için ilik arayan beşiktaşlıların dayanışması da oradadır, atılan gole omuz omuza sevinilerek tüm ayrımcılığın yok edildiği bir ortam da yaratılır. toplumun güzellikleri de, çirkinlikleri de oradadır.
maçın uzatma dakikalarında aynadan yansıyanları maalesef çirkinlikler oldu. sebebi ne olursa olsun sahaya girmeye hazır yüzlerce kişinin varlığı ülkemizin kabul edilmesi zor da olsa bir gerçekliğidir. aşağıdaki fotoğraf bunun trajik bir göstergesidir.
fakat bu gerçeklikten hareketle en kolay yol olan yasaklama ve polisiye tedbirlerin artırılması gündeme getirilmiştir. yaşananlar ne olursa olsun bu dakikadan sonra zarar görecek olan tüm taraftarlardır. deplasman yasaklarının kalkması artık uzun süre gündeme getirilemeyecektir. polis statlara maalesef daha çok yerleşecektir. unutulmamalıdır ki, “sık bakalım/biber gazı sık bakalım” gezi sürecinde ortaya çıkan bir marş değildi. istanbul’da ve diğer şehirlerde taraftarlar defalarca kez polis şiddetine maruz kalmışlar ve bu marş ortaya çıkmıştır. özel güvenlik elemanlarının devreye girmesiyle polis şiddeti yok olmamıştır. zira polis statlardan hiçbir zaman çekilmemiştir.
beşiktaş-galatasaray maçının daha 94. dakikasında gezi sürecinde iktidarın hedefine yerleşen taraftarlar kriminalize edilmek istenmiştir. iktidar medyası için baş suçlu gezi’deki taraftarlardır. şimdi teröristlerden taraftar olmaz hashtag’leri ile hedef konumundadırlar. ankara’dan i. melih gökçek müthiş google istihbarat ağıyla olayların suçlusunu tespit etmiştir. “her yer taksim her yer direniş” sloganları atanlar derhal derdest edilmelidir.
bu linç müsamerenize sessiz kalmayacağız. tribünlerdeki uzantınız taraftar grupları ile, polisiniz ve medyanız ile boyun eğmeyen taraftarları susturmaya çalışmanızı kabul edemeyiz. provokasyon tartışmasına girmeden değerlendirilse bile (ne hikmetse bu maç için aynı anda 4 savcı birden görevlendirilmiştir), beşiktaş ile oynadığımız maçta sahaya girilmesi basit bir türkiye gerçeğidir. cezası bellidir. kulübümüz de, fenerbahçe de büyük saha kapatma cezaları almıştır. on binlerce kişi tribündedir, yüzlercesi sahaya girer. suçlusu binler olur. bu kez bundan farklı olarak ihale bir taraftar grubuna yıkılmak istenmektedir. buradan hareketle gezi direnişçilerini hedef tahtasına yerleştirmek bir kez daha aczinizin ifadesidir. “balkanlardan gelen soğuk havayı” dahi gezi’ye bağlayacak korkunuz ülkeye de, ülke sporuna da zarar vermektedir. toki’nize tesisler yaptırarak, polisinizi statlara yığarak, taraftarları e-biletlerle fişleyerek, deplasman hakkımızı gasp ederek sporu geliştiremezsiniz.
lütfen spordan, o güzelim oyunumuzdan ellerinizi çekin!
tekyumruk galatasaray taraftar grubu
kaynak: www.tekyumruk.com
basına ve kamuoyuna,
pazar akşamı olimpiyat stadı bir kez daha zulümpiyat stadı’na dönüştü. maçın son dakikalarında çok sayıda beşiktaşlı taraftarın sahaya girmesiyle maç tamamlanamadı.
konu medyada derhal masaya yatırıldı. tribünlere yine canlı canlı ‘otopsi’ yapıldı. gecenin kazanı ise sadece “telegol” zihniyeti oldu. en büyük zararı ise taraftarlar gördü.
hemen belirtelim ki, maçın uzatmalar dâhil kalan 4-5 dakikasında skor değişirdi değişmezdi tartışmasına girmeden, takımımızın aldığı haklı galibiyeti kutluyoruz. olayların sahada oynanan futbol ile, ortaya çıkan skor ile bir alakasının olmadığı izlenimindeyiz.
tribünler toplumun aynasıdır. kan davası, sağlık çalışanlarına yönelen şiddet, sevgilime niye baktın ya da trafikte yol vermeme kavgası hepsi bu tribünlerde temsil halindedir. genç galatasaraylı ozan için ilik arayan beşiktaşlıların dayanışması da oradadır, atılan gole omuz omuza sevinilerek tüm ayrımcılığın yok edildiği bir ortam da yaratılır. toplumun güzellikleri de, çirkinlikleri de oradadır.
maçın uzatma dakikalarında aynadan yansıyanları maalesef çirkinlikler oldu. sebebi ne olursa olsun sahaya girmeye hazır yüzlerce kişinin varlığı ülkemizin kabul edilmesi zor da olsa bir gerçekliğidir. aşağıdaki fotoğraf bunun trajik bir göstergesidir.
fakat bu gerçeklikten hareketle en kolay yol olan yasaklama ve polisiye tedbirlerin artırılması gündeme getirilmiştir. yaşananlar ne olursa olsun bu dakikadan sonra zarar görecek olan tüm taraftarlardır. deplasman yasaklarının kalkması artık uzun süre gündeme getirilemeyecektir. polis statlara maalesef daha çok yerleşecektir. unutulmamalıdır ki, “sık bakalım/biber gazı sık bakalım” gezi sürecinde ortaya çıkan bir marş değildi. istanbul’da ve diğer şehirlerde taraftarlar defalarca kez polis şiddetine maruz kalmışlar ve bu marş ortaya çıkmıştır. özel güvenlik elemanlarının devreye girmesiyle polis şiddeti yok olmamıştır. zira polis statlardan hiçbir zaman çekilmemiştir.
beşiktaş-galatasaray maçının daha 94. dakikasında gezi sürecinde iktidarın hedefine yerleşen taraftarlar kriminalize edilmek istenmiştir. iktidar medyası için baş suçlu gezi’deki taraftarlardır. şimdi teröristlerden taraftar olmaz hashtag’leri ile hedef konumundadırlar. ankara’dan i. melih gökçek müthiş google istihbarat ağıyla olayların suçlusunu tespit etmiştir. “her yer taksim her yer direniş” sloganları atanlar derhal derdest edilmelidir.
bu linç müsamerenize sessiz kalmayacağız. tribünlerdeki uzantınız taraftar grupları ile, polisiniz ve medyanız ile boyun eğmeyen taraftarları susturmaya çalışmanızı kabul edemeyiz. provokasyon tartışmasına girmeden değerlendirilse bile (ne hikmetse bu maç için aynı anda 4 savcı birden görevlendirilmiştir), beşiktaş ile oynadığımız maçta sahaya girilmesi basit bir türkiye gerçeğidir. cezası bellidir. kulübümüz de, fenerbahçe de büyük saha kapatma cezaları almıştır. on binlerce kişi tribündedir, yüzlercesi sahaya girer. suçlusu binler olur. bu kez bundan farklı olarak ihale bir taraftar grubuna yıkılmak istenmektedir. buradan hareketle gezi direnişçilerini hedef tahtasına yerleştirmek bir kez daha aczinizin ifadesidir. “balkanlardan gelen soğuk havayı” dahi gezi’ye bağlayacak korkunuz ülkeye de, ülke sporuna da zarar vermektedir. toki’nize tesisler yaptırarak, polisinizi statlara yığarak, taraftarları e-biletlerle fişleyerek, deplasman hakkımızı gasp ederek sporu geliştiremezsiniz.
lütfen spordan, o güzelim oyunumuzdan ellerinizi çekin!
tekyumruk galatasaray taraftar grubu
kaynak: www.tekyumruk.com